Bir Başkaldırışın Hikâyesi: Dreyfus Olayı

10.04.2021
Bir Başkaldırışın Hikâyesi: Dreyfus Olayı

Dünya tarihinde önemli bir yere sahip olan Dreyfus olayı, 19. yüzyılın sonlarında cereyan etmiş, çeşitli yapılanmalar ve yeniliklerden geçen Fransız Cumhuriyeti kurumlarını temelden sarsmış toplumsal bir olaydır. Dünya tarihi açısından Yahudi karşıtlığının net şekilde ortaya çıkması; Fransız Cumhuriyeti açısından ise halkın bu kadar keskin bir biçimde ikiye ayrılması ve başta Émile Zola olmak üzere dönemin önde gelen aydınlarının da bu olayda önemli rol oynaması özelliği ile önemli bir yere sahiptir.

Dreyfus’un Tutuklanışı

Olay, 19. yüzyılın sonlarında Fransa’da, Fransa Haber Alma Örgütü’nde gizli ajan olarak çalışan Madam Bastian’ın çöp sepetinden alıp getirdiği öne sürülen bir mektupla başlar. Bu mektup Fransız ordusuna ait bilgiler içerir. Daha sonra parçaları birleştirilip çeşitli ellerden geçen mektup, 27 Eylül 1894’te Savaş Bakanı General Mercier’nin önüne gelir ve soruşturma başlar. Soruşturmanın başlarında kuşku duyulan dört subay arasından Yahudi kökenli yüzbaşı Alfred Dreyfus öne çıkarılır. Binbaşı Du Paty de Clam önderliğindeki soruşturma grubu içerisindeki Yahudi karşıtı uzman, mektuptaki yazının Dreyfus’un elinden çıktığını kesinler ve bu olayları takiben Dreyfus tutuklanır. Askerî Mahkeme de yumruğunu indirmekte gecikmez ve 22 Aralık 1894’te yüzeysel bir yargılama sonucu Dreyfus’un rütbesinin geri alınmasına ve yaşam boyu sürgün edilmesine karar verir. Sonrasında ise sürgün adasına gönderilmek üzere olan Dreyfus, “Yok olsun Yahudiler!” haykırışları arasında gemiye bindirilir.

Bu olaylardan sonra çevrede kuşkular yavaş yavaş başlar. Basında, yargının eksik yapıldığına dair yazılara rastlanır. Aynı zamanda, dürüst bir subay olan Georges Picquart’ın yaptığı bazı araştırmalar ve incelemeler sonucu gerçek suçlunun Esterhazy olduğu ortaya çıkar ve bu konuda halkın bir kısmı da hemfikirdir. Zaman geçtikçe bu olayla ilgili tanıklar artar ve yargılama kaçınılmaz olur. Esterhazy 10 Ocak 1898’de yargıç önüne çıkarılır ama üç dakika içerisinde oy birliğiyle aklanır çünkü ordunun onuru ve ulusun çıkarı söz konusudur. İşte bundan sonra 13 Ocak 1898’de büyük roman yazarı Émile Zola’nın Fransa Cumhurbaşkanı’na yazdığı Suçluyorum’u yayımlanır.

Suçluyorum

Émile Zola bu yazıda olayı baştan sona bütün çıplaklığıyla ele alır. Aynı zamanda orduyu ve devleti bu haksızlığı örtbas etmekle suçlar. Bunu da her ismi ve ne yaptıklarını (ya da yapmadıklarını) açık bir şekilde yazarak yapar. Bu özelliğiyle Suçluyorum; bir yiğitlik, dürüstlük, serzeniş ve başkaldırış örneğidir. Ama bu yazıdan sonra halk iyice ikiye ayrılır ve sokaklar kargaşaya karışır. Dönemin aydınları olan ressamlar, yazarlar, bilim insanları ve daha niceleri de sesini yükseltmeye başlar. Kimi Yahudi yazarlar ise ilk kez Yahudilerin “ulus bilinci”nden söz eder.
Olaylar devam ederken Zola suçlu bulunur ve 3.000 frank para ile bir yıl hapis cezasına çarptırılır ama kısa bir zaman sonra Yargıtay kararı bozar ve ortalık tekrar karışır. Dreyfus soruşturmasında ise Yarbay Henry’nin düzenlemiş olduğu bir belge, işi çıkmaza sokar. Buna rağmen bazı gazetelerde yayımlanan kanıtlar, Yarbay Picquart’ın başkana mektubu ve Esterhazy’nin sevgilisinin casusluktaki rolünün de ortaya çıkmasıyla durumun düzelmesi beklenir. Bu gelişmeleri takiben Émile Zola’nın yargılanması tekrar başlar. Ne var ki Zola, hiçbir şey söylemeden duruşma salonunu terk eder ve bu olayı çözüme kavuşturmak için tutuklu olmaması gerektiğini dostlarına iletir.

Gerçek Suçluların Ortaya Çıkışı

Yarbay Henry 30 Ağustos 1899’da, artan baskı ve kanıtlar sonucu sorguya çekilir. Başta her ne kadar kabul etmese de gerçeği açıklamak zorunda kalır. Bunları, Fransa’nın ve ordunun çıkarı için yalnız başına yapmıştır. Bu olaydan sonra hemen tutuklanır. Diğer kademelerde görev alan ve bu olayda parmağı olan generaller de görevden çekilirler. Tüm bu olanlara rağmen tanıklar Dreyfus’un suçsuz olduğunu söylemeye yanaşmaz ve bu olayları takiben tekrar mahkemeye çıkan Dreyfus “hafifletici koşullar göz önüne alınarak” daha az ceza ile tekrar suçlu bulunur. Ama Dreyfus’un bağışlanma ihtimali vardır ve 19 Eylül 1899’da Cumhurbaşkanı, bağışlama kararını imzalar. 1906’ya kadar, Dreyfus tüm suçlardan aklanır. Émile Zola’nın davası ise 1900’de genel af ile kapanır.

İnsanlık Adına Bir Zafer

Bu olayın insanlık tarihindeki yerini koruması ve Émile Zola önderliğindeki adaleti arayış, pes etmeyiş, zorbalığa direniş ve bir başkaldırış olarak diğer toplumlara örnek teşkil etmesi beklenmektedir. Zola’nın Suçluyorum’daki şu sözleri ise aslında her şeyi özetler niteliktedir:

“Benim tek bir tutkum var, öylesine çok acı çekmiş ve mutluluğu hak etmiş olan insanlık adına, ışık tutkusu. Ateşli karşı çıkışım ruhumun çığlığından başka bir şey değil. Beni ağır ceza mahkemesine çıkarmayı göze alsınlar ve soruşturma gün ışığında, apaçık yapılsın.”

 

Yazar: Egemen Şeker
Editör: Emine Türal

 

Kaynakça

• Zola, É. (2021). Suçluyorum, (T. Yücel, Çev.). İstanbul: Can.
• The Editors of Encyclopaedia Britannica. (t.y.). Dreyfus affair. Britannica. Erişim adresi: https://www.britannica.com/event/Dreyfus-affair
• The Editors of Encyclopaedia Britannica. (t.y.). J’accuse. Britannica. Erişim adresi: https://www.britannica.com/topic/Jaccuse
• French Third Republic. (2021, 29 Mart). Wikipedia. Erişim adresi: https://en.wikipedia.org/wiki/French_Third_Republic#Dreyfus_affair

Görsel Kaynakça

• https://guides.loc.gov/chronicling-america-dreyfus-affair
• https://www.britannica.com/event/Dreyfus-affair
• https://tr.wikipedia.org/wiki/Dreyfus_Olayı#/media/Dosya:Degradation_alfred_dreyfus.jpg
• https://www.absolutefacts.nl/frankrijk/dreyfusaffaire.htm

ETİKETLER: , , ,
YAZAR BİLGİSİ
Egemen Şeker
Egemen Şeker, 1999 yılında Trabzon'da doğdu. 2017 yılında Trabzon Fen Lisesinden mezun oldu. Karadeniz Teknik Üniversitesinde Tıp Fakültesi 3.sınıf öğrencisi olarak eğitimini sürdürmektedir. MozartCultures'ta yazar olarak görev almaktadır.
YORUMLAR

  1. Ece Kiremit dedi ki:

    Çok güzel bir yazı olmuş, emeğinize sağlık!

    1. Egemen Şeker dedi ki:

      Teşekkür ederim.

  2. Merve Nur Tiryakioğlu dedi ki:

    Elinize emeğinize sağlık yeni yazılarınızı beklemedeyizz:)

  3. Ömer saka dedi ki:

    Etkileyici bir yazı .Yeni yazılarınızı dört gözle bekliyorum .