Gelişimin ve İçsel Dünyanın Göstereni: Çocuk Resimleri

08.09.2020
Gelişimin ve İçsel Dünyanın Göstereni: Çocuk Resimleri

Çocuğun spontane şekilde yaptığı resimler ruhsal yapısını yansıtıyor olduğundan, resimler iyi analiz edildikleri takdirde çocuğu ve gelişim düzeyini bize ayrıntılarıyla anlatan çok değerli kaynaklardır.
Resim, anlatım ve kendini ifade için küçük yaşlarda sözcüklerden daha güçlü bir yapıdadır, bize çocuğun iç dünyası ve gelişimi hususunda bilgiler verir. Çocuğun benmerkezci zihniyetten uzaklaşıp toplumun, çevrenin bir üyesi olduğunun bilincine vardığını resimlerle fark edebiliriz. Çocuğun resmi karalama tarzında bile olsa içinde birtakım duygu, düşünceler barındırır. Bununla birlikte resim, algıların, sosyal ilişkilerin, tutumların saptanmasında tek yol değildir. Bununla ilgili bireysel raporlar, gözlem ve yansıtma teknikleri olarak üç ana kaynaktan söz edebiliriz. Bunların hiçbiri tek başına çocuk hakkında geniş bir değerlendirme yapmaya yetmez, birden çok ölçekten faydalanmak daha doğru bir yaklaşımdır. Ayrıca ölçek türü çocuktan çocuğa değişim gösterebilir. Örneğin konuşma zorlukları olan çocuğa resim ve gözlem yöntemlerini kullanmak onun zorluk yaşadığı bir alanda olmadığından uygun olacaktır. Resim hayal gücüyle ilişkili ve çocuk gelişiminin erken dönemlerinde sözcüklerden daha anlamlı olduğundan çocuğun tutumlarını, algılarını ve iç dünyasını keşfetmek için iyi bir tekniktir. Ayrıca çocukların genellikle resim yapmayı sevmeleri de çocuğun psikolojik yapısıyla ilgili ipuçlarına ulaşabilmek için resimleri ele alma ve değerlendirme işinin de kolaylaştırıcı, olumlu bir yönüdür.
Neredeyse tüm çizimlerden çocukların iç dünyaları hakkında çokça bilgi toplamak mümkündür. Fakat bunun için en iyi bilgi kaynağı insan figürü resimleridir. İnsan figürleri çizimleri yansıtma amaçlı kullanımlar ve yansıtma amaçlı olmayan kullanımlar şeklinde iki grupta incelenir. Yansıtma amaçlı veya bir diğer deyişle resmin projektif amaçlı kullanımı çizenin resmine içsel dünyasıyla ilgili belli noktaları yansıttığı ve resmi psikolojik olarak yorumlayacak kişinin özellikle bu noktaya dikkat ettiği, çizimden psikolojik analiz noktasında çıkarımlar yaptığı manasına gelir. Çocuğun psikolojisinde yer eden konuları ifade ettiği, belli ipuçlarını resme yansıttığı ve simgeselleştirmenin yer aldığı bir işlev söz konusudur. Resimlerin çocuğun içsel dünyasını anlama amacıyla kullanımının yanında projektif bir amaç güdülmeyen bir halde zihinsel olgunluğun, gelişimin değerlendirilmesi olarak ele alınmasından da bahsedebiliriz. Çocuğun resmindeki insan figürü çizimleri çocuğun gelişimsel ve zihinsel olgunluğuyla ilgili bilgiler barındırır. 1926 yılında Goodenough tarafından yayımlanan ve sistemli olarak çocukların çizimlerini ölçüm yöntemiyle değerlendiren ilk test, Harris tarafından 1963 yılında tekrardan gözden geçirildi ve geliştirilip standartlaştırıldı. Bu test sayesinde ilerleyen yıllarda, çocukların yaşlarının büyüdükçe çizimlerindeki ayrıntıların da arttığı saptanmıştır. Bu test küçük yaştaki ve ön ergenlik çağındaki çocukların bilişsel yeteneklerini ölçme işine yarıyordu.

Resimlerin yansıtma amaçlı kullanımlarında resimde kişiliği ölçmek üzere değerlendirilen noktalar, başkalarıyla ilişkilerin ölçütü olarak işlev görüp bu noktada ipuçları verenler ve tutumları saptama imkânı verenler olarak üç işlev söz konusudur. Yansıtma amaçlı bir kullanım olarak nitelendirilebilecek bir çocuk resmindeki çocuğun insan figürünü çizim biçiminden çocuğun kişiliği, başkalarıyla geliştirdiği ilişki biçimleri ve tutumları ile ilgili bilgiler edinebilme amacıyla yararlanılabilir. Örneğin kişilikle ilgili olarak, güvensiz çocuk çizimini yaparken kâğıdını boyut yönünden kullanmasıyla, kullandığı renklerle özgüveni olan çocuğun resminden ayrılır. İçe kapanık çocuk resminde yeri ve göğü çizmez, çizimini yaparken kâğıdın çok küçük bir bölümüyle yetinir.

Bir insan figüründe ellerin kalçada olması, ağza sigara konması, ayakların geniş çizilmesi saldırganlık dürtülerinin bir yansımasıdır. Çocuk resimlerindeki çizgilere büyüklük, abartmalı çizgiler ve eksik bırakılan çizgiler olmak üzere üç yönden psikolojik yorum getirilmiştir. Büyük resimler genellikle saldırganlığı işaret eder. Aşırı faal çocuklar sayfanın tamamını kayıtsızca kullanırlar. Ender olaraksa ürkek çocuklar zayıf benlik kavramları nedeniyle geniş figürlere yer verir. Daha güçlü olabilme arzularını bu yolla ifade etmeye çalışırlar. Birkaç santimetre büyüklükteki resimler genellikle korkak, içe kapanık çocukların ürünüdür. Ender olarak saldırgan çocuklar yine zayıf benlik kavramları nedeniyle küçük figürlere yer vermektedirler. Çocuk kendisini genel olarak nasıl görüyor, nasıl algılıyorsa o yönde çizimlerine yansıtıyor, nadiren de kendini tatmin etme ihtiyacıyla kendisinde olmasını istediği yönleri, güçlülüğü büyük çizimlerle, saldırgan olmama, sakin olmayı ise küçük çizimlerle resimlerinde kullanıyor. Abartmalı resimler ya büyüklükle ya ayrıntılı olmakla veya olmamakla meydana gelir. Çocuğun iç dünyası hakkında bilgi verir. Çizimde çok büyük veya çok küçük kafa zihinsel bakımdan yetersiz görülen çocuklar tarafından çizilir. Büyük kafa resimleri genellikle daha zeki olmak isteyen çocuklarca kullanılır. Çok büyük kulaklar işitme zorluğu yaşayan çocuklar tarafından çizilebilir. İri çizilmiş dişler aşırı saldırganlığı ifade eder. Genel olarak resimlerdeki organ figürlerine her bir organın işlevi doğrultusunda yoğunlaşılır. Çocuk ağızla iletişim kurmayı, başla zihinsel kabiliyeti bağdaştırdığından resimlere kendini bu konuda nasıl değerlendiriyorsa, nasıl değerlendirmek istiyorsa söz konusu organı da öyle yansıtıyor. Çocuklar resimlerinde çok ilgili oldukları ya da rahatsızlık duydukları beden bölümlerini eksik bırakabilirler. El ve kolların çizilmemesi güvensizliği simgeler. Bacakların resimde bulunmaması çocuğun kendisini desteksiz ve hareketsiz olarak algıladığını gösterir. Ayakların yokluğu veya eksik bırakılması çocuğun kendisini yardımsız, rehberlik edilmemiş bir halde hissettiğini, burnun yokluğu güçsüzlüğünü, ağız yokluğu veya yarım halde olması çocuğun ilişki kurmakta zorluk çektiğini hissettiğini gösterir. Cinsel organların çizilmesi saldırganlığın belirtisi olarak düşünülebilir. Ancak yapılan araştırma bulguları, resimlerinde cinsel organlara yer veren çocuğun anne ve babalarının, evde çıplak dolaştıklarını ortaya koymuştur. Aynı zamanda resimlerinde cinsel organlara sıklıkla yer veren çocuklarda ya psikolojik sorunların söz konusu olabildiği ya da cinsel organlarıyla ilgili olarak aşırı bir bedensel endişeye sahip ve dürtülerini kontrolde zayıf nitelikle çocuklar olduğu düşünülür.
Çocuğun gelişiminin değerlendirildiği yansıtma amaçlı olmayan kullanımlar kategorisindeki resimlerle çalışırken çocuk resimlerinin yaşlara göre sınıflandırılmış haldeki gelişim dönemleri bize yardımcı olur. Bunlar sırasıyla; karalama dönemi (2-4 yaş), şema öncesi dönem (4-7 yaş), şematik dönem (7-9 yaş), gerçekçilik dönemi (9-12 yaş) ve görünürde doğalcılık dönemidir (12-14 yaş). Çocuklar çoğunlukla takribi iki yaşında karalamaya başlar ve bu etkinliği dört yaşına kadar sürdürürler. Örneğin anaokulu öğrencisi olan bir çocuğun hala karalama ile uğraşması, çocuğun, kendi yaş düzeyinin altındaki bir etkinliği sürdürmesidir. Bu durum bir gelişim sorunu olarak değerlendirilir. Yüksek ihtimalle karalama evresini hala sürdüren bu çocuk, akranlarının psikososyal olgunluğuna sahip olamayacak ve onların başarabildiği bazı etkinlikleri gerçekleştiremeyecektir. 7-9 yaşlar arasında bulunulan dönem olan şematik dönemin resme kattığı en önemli yenilik de yer ve gök çizgisidir. Çocuk artık kâğıdın alt tarafına bir yer çizgisi çizer ve figürler bu çizgiye göre yerleştirilir. Çocuğun yer çizgisini kullanmaya başlaması artık çevresinin bir parçası olduğunu içselleştirdiğini ifade eder, çocuğun kendisi ve çevresi arasındaki ilişkiyi anladığının bir belirtisidir. Yer çizgisi çocuk için insanları ilgilendiren bütün etkinlikleri ve tüm nesneleri üzerinde taşır. Mesela henüz anaokuluna giden bir çocuğun resimlerinde yer ve gök çizgisini kullanması onda kavram ve form arasındaki ilişkilerin akranlarına kıyasla daha önce olgunlaştığının bir belirtisidir.
Yazan: Süleyman KILLI


KAYNAKLAR
Halmatov, S. (2016). Çocuk resimleri analizi ve psikolojik resim testleri. Pegem Yayıncılık, Ankara.
Yavuzer, H. (1992). Resimleriyle çocuk. Remzi kitabevi.


ETİKETLER: , ,
YAZAR BİLGİSİ
Süleyman Kıllı
Süleyman Kıllı, 1997 yılında Erzurum’da doğdu. Antalya’da yaşamaktadır. Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi Psikolojik Danışma ve Rehberlik bölümünden mezun olmuştur. İlgi alanları arasında mesleği gereği ve akademik olarak takip ettiği bilim dalı olan psikoloji dışında sanat, edebiyat, felsefe ve tarih gibi çeşitli alanlar bulunmaktadır. MozartCultures’ta danışma psikolojisi, gelişim psikolojisi ve derinlik psikolojisi başta olmak üzere psikolojinin birçok alanında makaleler yazmaktadır.
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.