Gerçekliğin Bir Yansıması: Dil

30.04.2021
Gerçekliğin Bir Yansıması: Dil

Dil nedir?

Yaşamın her anında ihtiyaç duyulan; tarihi, tarihimizin başlangıcına dayanan dilin, üzerine düşündükçe derinleşen bir konu olduğu söylenebilir. Evrendeki her bir noktaya karşılık oluşturabilmek dil sayesinde mümkün olur. Yaşamdaki varlık, hareket ve diğer her şeye karşılık, dilde bulunur. İnsanlar, tanımlara ihtiyaç duyar, bilmek ve ayırt etmek ister. İletişim kurmak canlı Adoğasının temelindedir ve buna ihtiyaç duyulur. Zihinlerimizin içinde dahi dil vardır ve düşünmek, dil ile hala tamamen çözümlenemeyen bir ilişki içindedir. O halde hayatın böylesine her yerinde olan bu kavramın zihindeki anlamı ve gerçekliği hakkında ne söylenebilir?

İlk olarak, Antik Yunan’da “logos” kelimesiyle dil ve düşüncenin özdeşliği anlayışına varıldığı görülür. Çünkü logos kelime olarak hem sözü mümkün kılan dili, hem de düşünceyi barındırır. İki anlamı da iç içe taşır. Yani dilin, düşüncelerle özdeş olduğu ve bu şekilde insanda bir dünya görüşü oluşturduğu fikri benimsendiği söylenebilir. Platon’a göre düşünme, bir iç konuşmadır, dil ise bu iç konuşmaları dış dünyaya aktaran bir aracıdır fakat dilin, düşüncelerin derinliğini tamamen yansıtamayacağını ve yetersiz olduğunu da belirtmiştir. Düşünce ve dil bu durumda birbirlerinden ayrılır ve dil, düşünceye hizmet eder. Çıkış noktası yine düşüncedir. Dilin modern işlevselliğine ilişkin fikirler burada açıkça görülür. Yeniçağa gelindiğinde Descartes, dilin, insana özgü bir düşünce aktarma yöntemi olduğunu savunur. Ona göre insan, içinde yalnızca kendine özgü bu dilsel aktarım yetisine sahip olur ve diğer canlılardan kesin biçimde bu özellik sayesinde ayrılır. Descartes’ın bu düşünceleri 20.yy’da Chomsky’ye öncülük etmiştir.

Dilin var olmadığı bir gerçeklik düşünülebilir mi?

Wilhelm von Humboldt

Alman bilimci Wilhelm von Humboldt’a göre dil, düşüncenin kendisidir ve dilin yokluğunda aslında düşüncelerden söz edilemez. Varlıkta düşüncenin yapılanmasının, dil ile olduğunu söyler. Dil olmadan düşünme eyleminin olanaksızlığı, bu teorinin temelinde yatan fikirdir. Hatta ileri gidip dış dünyayı değil de, dili “gerçek evren” diye adlandıran Humboldt, insanların kendi yarattıkları dil tarafından yönlendirilmesini de dilin doğasına bağlamıştır. Çünkü dil yaşayan bir şeydir ve Humboldt’a göre dil yalnızca kültürün taşıyıcılığını yapmaz, üreticilik görevi de vardır. Dil, düşünceyi ortaya çıkarır ve sonrasında onu tamamlar, biçim verir. Dilin sonsuzluğu da buradan gelir.

Saussure, dili oluşturanın, zihin ve dış dünyanın arasındaki ilişkiyi belli bir forma dönüştürme çabası olduğunu öne sürmüştür. Ayrıca dili bir göstergeler dizimi olarak tanımlamış ve düşünceden ayrılamayacağını da belirtmiştir. 20.yy’da dilbilim çalışmalarının hız kazanmasında da Saussure’ın etkisi vardır. Onun düşüncelerinin etkisini taşıyan İsveçli dil filozofu Walter Porzig’e göre ise insanların bilinci olduğunu gösteren biricik kanıt, dildir. Burada Porzig dilin, hâl değiştirmiş düşünce olduğu görüşüne varır.

Yaşamına hâlâ devam eden en önemli dilbilimcilerden biri olan Chomsky de tüm bu geçmişin izleri ile birlikte yeni bir teori ileri sürmüştür. Ona göre insan doğuştan bir dil bilgisine sahip olarak dünyaya gelir ve bu dil bilgisi doğumdan sonrasında yönlendirilerek –ana dil öğrenimi- kişiye bir yeti kazandırılır. Evrensel dil bilgisi, tüm insanlarda doğuştan ortak bir dil yetisine sahip olmak olarak tanımlanır. Sonradan toplumların kültür bağlamında onu yönlendirmesiyle de özelleşir (üretici dil bilgisi). Chomsky, doğuştancı bir anlayış çerçevesinde, klasik zihinci görüşe benzer şekilde adlar ve nesneler arasındaki ilişkiyi bir özdeşlik ilişkisi olarak benimserken, tıpkı Descartes gibi o da bu dil yetisinin yalnızca insana özgü olduğuna vurgu yapmıştır.

Değerlendirme

Sonuç olarak tarihte dil üzerine oldukça fazla fikir geliştirilmiş ve geliştirilmeye devam edilmektedir. Canlılar -spesifik olarak insanlar- varoluşlarıyla birlikte hayatta kalma ve nesli devam ettirme içgüdüsünü barındırırlar. Hayatı sürdürebilmek için iletişime ihtiyaç duyarlar ve bunu gerçekleştirmek için de dili temel aracı olarak oluşturmuşlardır.

Dili hayatımızdan çıkartamayız ve dil olmadan bugün olduğumuz kişiler olamayız. Bugün sahip olunan geçmiş bilgisi, her yönü ile kültürler dil sayesinde vardır. Dil, bilgiye sahip olmada da aracıdır. Burada aracı kelimesi yalnızca başlangıçta kendini gösterebilir. Çünkü dil, düşünceye aracı biçimde ortaya çıkar fakat sonrasında düşünce ile aynı yolda birlikte yürür. Pekala denebilir ki dil, düşünceleri ortaya serer ve onları düzenler fakat düşüncelerin derinliğini ifade etmede kifayetsiz kalır. Birçok bilginin ve değişik akımların benimsediği gibi diller, gerçeği ve dünyayı olduğu gibi yansıtmaz yani dil, gerçekliğin kendisi olamaz. Yalnızca insan zihninin süzgecinden geçmiş bir dünyadır diller, günümüzde kültürlerle doğrudan bağdaşan dillerin her birinin farklı bir dünya görüşüne kapı araladığı açıkça görülebilir.

Yazar: Hilal Çavuş
Editör: Fuad Eren

Kaynakça

  • Chomsky, N. (2001). Dil ve Zihin.Kocaman A. (çev). Ankara: Ayraç.
  • Saussure, F.d. (1998). Genel Dilbilim Dersleri. Vardar, B. (çev). İstanbul: Multilingual.
  • Akarsu, B. (1998). Dil-Kültür Bağlantısı.İstanbul: İnkılap Kitapevi.
  • Porzig, W. (1985, Eylül).Dil Denen Mucize: Dil Biliminin Konuları, Metotları ve Ulaştığı Sonuçlar.Ülkü, V.(çev). Ankara: Kültür Ve Turizm Bakanlığı Yayınları. Cilt I.
  • Coşkun, S. (2014). Dil-Düşünce ve Dünya İlişkisi Bakımından Öznellik, Bireysellik ve Kimlik. Kaygı. Bursa Uludağ Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Felsefe Dergisi, (23), 87-102.
  • Topkaya, R. (2016). Dilin Aynasında Kültür: Humboldt Felsefesinde Dil-Kültür İlişkisi.ViraVerita E-Dergi, (4), 59-71.
  • Özkan, F. (2012, Ekim). Dildeki Dünya Görüşü. Iğdır Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, (2), 107-123.
  • Duman, M.A. (2020). Dilbiliminin Büyükbabası Humboldt. Ekev Akademi Dergisi,(84), 409-434.
  • Comrie, B. Language and Thought. Linguistic Society of America.  Erişim adresi: https://www.linguisticsociety.org/resource/language-and-thought
  • Peterson, B. (2017, Eylül).  The Evolution of Language. Brain Connection. Erişim adresi: http://www.brainconnection.com/topics/?main=fa/evolution-language

Görsel Kaynakça

YAZAR BİLGİSİ
Hilal Çavuş
2002 yılında doğan Hilal, Karadeniz Teknik Üniversitesinde İngiliz Dili ve Edebiyatı öğrencisidir. Farklı alanlarla ilgilenerek kendini meşgul etmeyi ve keşfetmeyi seviyor.
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.