İNSANLIĞIN BÜYÜK İMTİYAZI: YARATICILIK

19.08.2019
İNSANLIĞIN BÜYÜK İMTİYAZI: YARATICILIK

‘Yaratma’ kavramının gün geçtikçe arşa çıkarıldığı, yaratıcılığınsa yalnızca şanslı azınlıklara atfedilen bir meziyet olarak görüldüğü bir çağda yaşıyoruz. Yaratma, elbette ki içerdiği konu, durum ne olursa olsun saygı duyulması gereken bir olaydır fakat tamamen ruh ve zihin uyumuna dayalı olan bu süreç para, mevkii ve güç sahibi insanların işleyişinde olan bir kurum haline gelmiş gibi lanse edilmekte. Kişideki yaratma güdüsü, yapılan yanlışlar, bilinçdışı durumlarda kendini gösteren farkındalıklar ve büyük acılar, mutluluklar sonucunda ortaya çıkabilir. Bu da demektir ki söz konusu ‘yaratım’ olduğunda bir fabrika işçisi ile üst düzey bir yöneticinin ayrıldığı nokta sahip oldukları otomobiller, ayrıcalıklı sayıldıkları restoranlar değil kendilerini harekete geçirmeye çalışan dürtüye kulak verip vermemeleridir. İş hayatında daha fazla para kazanmanın yolu daha fazla çalışmaktan, daha fazla yorulmaktan geçer. Çalışmayı ve yorulmayı kabul eden herkes cebine sıradan bir günde kazandığı paradan biraz daha fazlasını koyarak evinin yolunu tutabilir ancak söz konusu yapılmamışı yapmak veya düşünülmemişi düşünmek olduğunda hayattaki ‘daha fazla mesai=daha fazla para’ denklemi bir çırpıda çürür. Yaratıcılık; kaldırım taşlarının köşelerindeki boya lekelerine dikkat kesilmeyi, ağır bir uykudayken kimi zaman kalpte kimi zaman akılda kimi zamansa hem kalpte hem akılda yaşanan çalkantılarla boğuşmayı ve risk almayı gerektirir.
”Yeteneğin bol bulunmasına karşın tutkunun eksik olması bugün birçok anlamdaki yaratıcılık probleminin esas yanı gibi görünüyor.” (Yaratma Cesareti, 104.sayfa)
Sanatçılar, yaratım süreçleri esnasında normalin üzerinde bir duygusal, düşünsel yoğunluk yaşarlar bu nedenle nörolojik dengelerinde bazı değişikliklikler olur. Sanatçı, etrafındaki kişi ve durumlara karşı kayıtsızlaşır, açlık veya yorgunluk gibi kendi yaşam kalitesini düşüren durumlara aldırış etmeden çalışmasını sürdürebilir. Bunun sebebi otonom sinir sisteminin parasempatik bölümünün devre dışı kalıp sempatik sinir sisteminin devreye girmesidir. Bu sürecin işleyişi yalnızca masa başında çalışırken değil bilincin rahat olduğu dinlenme, ihtiyaç giderme anlarında veya rüya, dalgınlık anlarında da devam edebilir.
”Albert Einstein bir keresinde Princeton’daki bir arkadaşına: ”Neden en iyi fikirler aklıma sabahları tıraş olurken geliyor?” diye sormuştu. Arkadaşı, alışılmadık fikirlerin ortaya çıkması için sıklıkla zihnin -dalgınlıkta ya da gün düşlerinde serbest kalması gereken- iç kontrollerinin gevşemesi gerektiği yolunda yanıtlamıştı.” (Yaratma Cesareti, 82.sayfa)
Yeni fikirler üretebilme, bilimsel/sanatsal yapıtlar ortaya koyabilme gibi yetiler insanı canlılar aleminin kalan üyelerinden farklı kılan en temel yetilerdir. Bunun sebebi hayvan beyninde yan yana bulunan algı ve tepki bölümlerinin insan beyninde aralarında boşluk olacak şekilde bulunmalarıdır. Örneğin, hayvan beyni bulduğu yemeği hayatta kalmak adına tüketmeye veya daha sonra tüketmek için saklamaya koşullanmışken insan beyni elindeki hamura şekil vererek lezzetli bir kurabiye yapabilir, bir protesto esnasında elindeki domatesi silah olarak kullanabilir veya avladığı bir balığı kurutarak süs eşyası haline getirebilir.
”Varlığımızı yaratarak ifade ederiz. Yaratıcılık oluşun zorunlu bir devamıdır.” (Yaratma Cesareti, 36.sayfa)
Başarılı bir tabloyu sevilen bir müzik eserini veya kim tarafından yapıldığı herkes tarafından bilinen bir heykeli ortak paydada buluşturan etkenlerin başında yaratıcıları tarafından yapılmış olan ve ders alınan hatalar gelir. Yalnızca sanatta değil bilimde de az yürünen yoldan yürümek, cesur olmak, iyi bir gözlemci ve iyi bir dinleyici olmak tutkuyla harmanlandığında bir yaratım sürecinin başlaması kaçınılmazdır. İnsanoğlu, bilincinin ve kapasitesinin farkında olduğu müddetçe yaşamaya yaşadıkça yaratmaya devam edecektir.

KAYNAKÇA
Rollo May-Yaratma Cesareti | Kitap
David Eagleman – Yaratıcı Beyin | Belgesel
Okullar Yaratıcılığı Öldürür mü? | TEDx Konferansı https://www.youtube.com/watch?v=iG9CE55wbtY

YAZAR BİLGİSİ
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.