ÖZGÜR BEDENLER ÜZERİNE BİR DENEME

28.05.2020
ÖZGÜR BEDENLER ÜZERİNE BİR DENEME

Epigram

Aşk, varlığında, yokluğunda belli olur
Egemenlik, varlığında, yokluğunda belli olur
Bir özgürlük var, sularca, havalarca olağan
Varlığında değil, yokluğunda belli olur.

Özdemir Asaf

Özgür Bedenler

Sahi ya, özgür mü bu bedenler gerçekten? Bazen aklımdan geçiyor, dilediğimce, dilediğim yerde bulunuyorum. Dilediğimi yapıyorum başka insanların hayatlarına karışmadan, karıştırmadan onlarınkini. Özgürce… Sonra yine düşünüyorum. Özgürlük bedenin istediği gibi salınması mı sadece? 17. yüzyıldan kalma bir siyahi değiliz ya! Milyonlarca kölenin bedenlerinin artık kendine ait olmadığı bir ideoloji yok karşımızda. Öyleyse neden bunca özgür olma isteği bu özgür bedenlerde de?

“Özgür beden”in altında yatan birçok çocuk var aslında. Beden bir bütünlüğü temsil ediyor bir bakıma. Bir bireyin ait olduğu tüm bağımsızlığın birleşmiş hali gibi. Tüm organlarınca özgürlük! Biz insan evlatları da beynimizle, aklımızla ayrılıyoruz diğer canlılardan. Düşünebildiğimiz kadar insanız. Öyle ki, bu da bizim en büyük özgürlüğümüz olmalı. İnsansak, düşüncelerimiz ile özgürüz.

Ben insanım, sen insansın da başkası insan değil mi? Ben özgür bir bedenim, sen özgür bir bedensin diye, başkası da mı özgür kendi bedeninde? Çok yazık ki bu şekilde işlemiyor kimi zaman. Aslolan, özgürlüğe sahip olunca değil, olmadığındaki ortak hisler olmalı. Biraz da empati olmalı bir diğer çocuğun adı. Senin bedenin benim bedenimmiş gibi düşünmeli bazen. Senin özgür olmayan bedeninde ben olmalıyım. Biz olmalıyız. Biz olmalıyız ki düşüncelerimizle yok edebilelim tutsaklığı. Yoksa kimse bilmez özgür olmayanın bedenini. Çünkü hep varmış gibi biliriz özgürlüğü. Her zaman ve herkes özgürmüşçesine… Oysa özgürlük “Varlığında değil, yokluğunda belli olur.” Özdemir Asaf’ın da dediği gibi. Ama hemen suçlamıyorum sizi. Zaten özgür bedenler olması gereken bir yapı taşı değil mi 21. yüzyıl bireylerinin hayatlarında diye sormak çok olağan. Acımasız düzenlerin rastgele yolcuları olduğumuz bir dünya üzerinde yaşam çeşitliliği yaratma görevindeyiz dostlar. Her şey maalesef çok olağan. Özgür bedenler kadar özgür olamayan bedenler de var hala. Tıpkı 17. yüzyıl siyahileri gibi hiçbir şey eksilmeden, yalnızca başka bir forma dönüşerek devam ediyoruz bu taşlı ve pis yolda. Özgür olmayı da olmamayı da bilemiyoruz aynı anda. Fakat öylesine bir durum ki özgür olamamak, özgürlüğe kavuştuktan sonra bile insanın olup olmadık adımlarına dahi engel olur hayatta. Ufacık bir şeyde de üstelik sorgulamadan edemez özgürlüğü elinden alınmış insan. Gözlerini kırparken tereddüt eder mi kişi? Onda bile endişe duyabilir belki de kim bilir…

Özgür bedenine tel örgü dolanmayan bireyler olarak aklımızı ve empatiyi çocuğumuz gibi beslemeliyiz. Tabii çocuklardı bizi geleceğe güvenle taşıyan. Onlar sayesinde “biz” olmayı başarabiliriz. Benim düşüncelerim senin için var artık. Benim özgür bedenim senindir artık. Unutmamalıdır ki, ancak ortak zihinlerle özgür bedenlere ulaşabiliriz.

İPEK ÖZEL

YAZAR BİLGİSİ
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.