Suların Ortasında Yaşayan Tarih: Akdamar Kilisesi

Suların Ortasında Yaşayan Tarih: Akdamar Kilisesi

 

Van’ın Akdamar Adası’nda bulunan Akdamar ya da orijinal adıyla Surp Haç Kilisesi; içinde bulunan rölyefler, coğrafi konumu ve efsanesiyle beraber ülkemizde bulunan en değerli tarihi eserlerden biridir. Kilise, içinde bulundurduğu kabartmalar ve kızıl andezit taşından yapılması sebebiyle Ermeni mimari tarihinin en başarılı eserlerinden biri olarak kabul edilmektedir.

Kilisenin Yapısı ve Tarihi

Akdamar Kilisesi, Vaspurakan Kralı I. Hacik Gagik Ardzuni tarafından 915-921 yılları arasında mimar Manuel’e saray tesisinin kilise ihtiyacını gidermesi amacıyla yaptırılmıştır. Yapı, dönemin fiziki şartları da göz önüne alındığında 6 yıl gibi kısa bir sürede tamamlanmıştır. Kilise, 7. yüzyılda Kudüs’ten önce İran’a, daha sonra Van civarına getirildiği iddia edilen Gerçek Haç’ın bir parçasını muhafaza etmek amacıyla inşa edilmiştir. Kilisenin kuzeydoğusuna 1296 yılında başlayıp 1336’da biten 40 yıllık inşaat sonucunda bir şapel inşa edilmiştir. Kilisenin ana yapısına eklemeler, bununla sınırlı kalmamıştır. 1793 yılında müştemilat yapılan Akdamar Kilisesi’nin güneyine 1700’lü yılların sonunda bir adet çan kulesi ilave edilerek kilisenin son hâlini alması sağlanmıştır.

1951 yılında hükûmet tarafından Doğu Anadolu bölgesindeki farklı Ermeni anıtları ile birlikte kilisenin yıkımı kararlaştırılmış, 25 Haziran 1951 tarihinde yıkıma başlanmıştır. O dönemlerde gazetecilik yapan Yaşar Kemal’in bu durumdan haberi olmuş ve Yaşar Kemal, yıkımı engelleyerek çok kıymetli bir tarihi eserin günümüze gelmesinde önemli bir rol oynamıştır.

Yıkımın durdurulmasından sonra adeta kaderine terk edilen Akdamar Kilisesi, 2005 yılında başlayan bir restorasyon çalışması ile Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından 1.5 milyon dolar harcanarak restore edilmiştir. 2 yıl süren ve 2007 yılında tamamlanan restorasyon çalışmaları kapsamında kilisenin ana yapısı, kilisenin batısında yer alan müştemilat, kilisenin güneydoğu ve kuzeydoğusunda yer alan şapeller restore edilmiştir. Restorasyon çalışmaları dâhilinde kilisenin ana yapısını ortaya çıkarmak adına 2006 yılında 3.500 metrekarelik bir alanda kazı çalışmaları yürütülmüştür. 2011 Van depreminde kilisenin kubbesinde çatlaklar oluşmuş, bazı cam ve seramikler zarar görmüştür.

Ada ve Kilisenin İsim Efsanesi

Bölgede adanın ismi geçer geçmez anlatılan yaygın halk hikâyesine göre, bir dönem bu adada yaşayan ve kilisede görev yapan bir papazın, güzelliği dilden dile anlatılan Tamara isimli bir kızı vardır. Çevre köylerde çobanlık yapmakta olan bir genç, bu kıza âşık olur ve her gece Tamara ile buluşmak için adaya yüzerek gitmeye başlar. Tamara, her gece elinde bir fenerle kendi yerini belli etmek için çobanı bekler. Bu aşktan papazın haberi olur ve kendisi, böyle bir birlikteliğe şiddetle karşı çıkar. Fırtınalı bir gecede çobana bir oyun hazırlamaya karar veren papaz, eline bir fener alır ve sahilde sürekli yürümeye başlayarak yüzen çobanı şaşırtır. Bir süre sonra yüzmekten gücünü yitiren çoban son nefesinde “Ah Tamara” diye haykırır ve gölün sularında boğularak can verir. Efsaneye göre ada bu olaydan sonra “Ah Tamara” ismiyle anılır. Ünlü Ermeni şair Hovhannes Tumanyan’ın bu hikâyeyi anlatan Ahtamar isminde bir şiiri vardır.

Kilisedeki Rölyefler

Kilisenin belki de en önemli özelliklerinden biri Kitab-ı Mukaddes’ten alıntı çeşitli olayları yansıtan rölyefleridir.

Göğe Yükseliş Sahnesi

Göğe yükseliş sahnesi; İsa’nın, havarileriyle beraber göründüğü alt kısım ve onların arasından ayrılıp göğe yükseldiği kısım olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Ne yazık ki çok fazla tahrip olan sahnede, yalnızca figürlerin vücutlarının üst kısmı gözükmektedir.

Çarmıha Gerilme Sahnesi

Çarmıha gerilme sahnesinde ise İsa’nın üzerinde kolsuz ve uzun bir siyah elbise vardır. Sahnede İsa’nın vücudu dik olmasına rağmen başı öne eğik ve gözleri kapalıdır.  Başının üstünde cenneti sembolize eden bir yarım halka, iki yanında ise Güneş ve Ay’ı temsilen iki adet rozet bulunur. Rölyef ne yazık ki büyük ölçüde tahrip olmuştur.

Anastasis (Cehennemden Çıkış) Sahnesi

Anastasis (Cehennemden Çıkış) sahnesinde ise İsa’ya iki melek eşlik etmekte ve İsa elinde haç tutmaktadır. Rölyefte İsa, Adem’in elini tutmak için hafifçe eğilmiştir, Adem’in arkasında Havva resmedilmiştir. Rölyef büyük ölçüde tahrip olmuştur.

 

Yazar: Ali Okay Yazici
Editör: Emine Türal

 

Kaynakça:

Görsel kaynakça:

YAZAR BİLGİSİ
Ali Okay Yazici
Ali Okay Yazici, 2000 yılında Van'da doğdu. Lise eğitimini 2018 yılında Edirne'de tamamlayan Okay, üniversite öğrenimini Türk-Alman Üniversitesi Kültür ve İletişim Bilimleri bölümünde sürdürmektedir. Miskinler isimli bir Podcast kanalında podcaster olarak görev alan Okay, Sinema, tarih ve amatör fotoğrafçılık alanlarıyla uğraşmayı ve kısa videolar hazırlamayı sevmektedir.
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.