Bozkırın Yahudi Efendileri: Hazarlar Kimdir?

21.07.2021
Bozkırın Yahudi Efendileri: Hazarlar Kimdir?

Rusya’nın uçsuz bucaksız bozkırları, onlarca farklı ulusa ev sahipliği yapmıştır. O uluslardan biri de Hazar Türkleri’dir. Hazarlar, 7. yüzyıldan itibaren ilk devlet teşkilatlanmalarını kurmuştur. 8. ve 9. yüzyılda ise güçlerinin zirvesine çıkmışlardır. Bununla beraber, bu ulusun kuruluş dönemi ve kökeni hakkında elde çok kaynak olmasa da bir takım görüşler vardır. Bunlar arasında en  önde geleni ise, Hazarların kökeninin Uygurlara dayandığıdır. 555 yılında bazı Uygur boyları, Uygur Devleti’nin yıkılmasıyla batıya doğru göç etmiştir.  Bu göç eden boylardan birinin adı da Qasar’dır. Tarihçiler de Qasar boyunun  Hazar Devleti’ni kuran boy olduğunu düşünüyorlar.

                                                                                 

Hazar Türkleri ve Komşuları

Hazar Devleti, kurulduğu andan itibaren yayılmacı bir politika izlemiştir. Özellikle komşu olduğu Arap Devleti ile çok çetin mücadeleler etmiştir. İlk olarak, ” I. Arap-Hazar Savaşları” adı verilen mücadele dizisinde, Araplar Kafkasya’ya yönelik şiddetli saldırılar gerçekleştirmiştir. Fakat, başarıları sınırlı olmuştur. Kafkasların içlerine ilerleyememişlerdir. Bununla beraber, II. Arap-Hazar Savaşı’nda mücadeleler çok daha kanlı geçmiştir.

Mücadelenin başında savaşın dengesi Arapların lehine idi. Araplar onlarca Hazar şehrini istila etmişti. Fakat, Hazar Ordusu kendini kısa süre içinde toparlayarak bir gün gibi kısa bir sürede Kafkasya’da ki tüm Arap ordularını ortadan kaldırmıştır. Hatta, Hazar süvarileri Musul’dan Diyarbakır’a onlarca şehre akınlar yapmıştır. Bağdat’ı tehdit eder hâle geldikleri söylenmektedir. Fakat, sonrasında yapılan mücadeleler ve antlaşmalarla birlikte Hazarlar geri çekilmiştir.

Hazar ve Araplar arasında yaşanan bu savaşlar, tarihin kırılma noktalarından biri olarak nitelendirilir. Araplar eğer Hazarları yenip Kafkasya üzerinden Rus steplerine geçselerdi, İslam dini Rusya’ya oradan da Doğu Avrupa’ya yayılacaktı. Arapların mücadele ettiği Bizans Devleti’nin de egemenliği tehlikeye girecekti çünkü Bizans, kuzeyden Araplar tarafından kuşatılmış olacaktı. Hazarlar o zamanlar İslam halifeliğini durdurmasaydı bambaşka bir tarih akışı olacağı yorumu yapılır. Bununla beraber, Hazarlar Bizanslarla da yakın ilişkiler geliştirmiştir. Örneğin, Bizans’la Hazarlar arasında ittifak kurulmuş ve bu ittifak Perslere ve Araplara karşı mücadele etmiştir. Bununla beraber, bazı Hazar Türkleri Bizans topraklarına gidip Bizans imparatorunun özel muhafızları olmuşlardır. Ayrıca, Hazar ve Bizans arasında evlilik ilişkileri de olmuştur. Örneğin, Hazar kağanının kızı Chichek(Çiçek) Bizans imparatoru ile evlenmiştir.

Hazar savaşçıları

 Hazarlar ve Yahudilik

Yayılmacı bir politika izleyen ve çok kanlı savaşlara girişen Hazarların en sıra dışı özellikleri, Yahudi olan tek Türk devleti ve İsrail coğrafyası dışında kurulan tek Yahudi devleti olmalarıdır. Hazarların neden Yahudi olduğu hakkında birden çok görüş vardır. Bunlardan en öne çıkanları şunlardır: Hazarlar aslında göçmen bir topluluktu ama büyüyüp imparatorluk olunca artık devlet teşkilatlanmasını ve bürokrasisini daha iyi ve daha sistemli bir şekilde yapmak zorundaydılar. Onlar da artık yerleşik hayata geçip tam bir devlet olunca göçebe dinlerinin kendilerine yeterli miktarda meşruiyet sağlamadığını düşünmüşlerdir. Bundan dolayı, din değiştirmeye karar verirler. Bununla beraber, Hazar Türklerine komşu olan Bizans Ortodoks’u idi ve Ortodoksların koruyucusu olduğunu iddia ediyordu. İslam Halifeliği ise Müslümanların koruyucusu olduğunu söylüyordu. Eğer Hazarlar Müslüman veya Hristiyan olsalardı, bu iki ülkeden biri onların meşruiyetine zarar verebilirdi. Onlar ise Yahudiliği seçerek bu ihtimali ortadan kaldırdı.

Ayrıca, Bizans Yahudiler üzerinde çok büyük baskılar kuruyordu. Onları zorla Hristiyanlaştırıyordu. İslam devleti de Yahudiler üzerinde yoğun baskılar kuruyordu. Örneğin Halife Harun Reşit, Yahudileri zorla Bağdat’tan çıkartmıştı. Bu iki devlet sınırları içinde yaşayan Yahudiler daha özgür bir biçimde yaşamak için Hazarların ülkesine göç etmişti. Bu yoğun Yahudi göçü, Hazarların Yahudiliği benimsemesinde etkili olmuş olabilir.

Son olarak, Hazar kaynaklarında onların nasıl Yahudi olduğu şöyle anlatılır: Hazar kağanı bir haham, bir imam ve bir papazı çağırmış. Üçünden de dinini anlatmasını istemiş. Hepsi anlattıktan sonra imama “Yahudilik mi daha üstün Hristiyanlık mı?” diye sormuş. İmam da “Yahudilik” demiş. Papaza da aynı soruyu sormuş, papaz da “Yahudilik” demiş. Bunun üzerine de kağan Yahudiliği seçmiş.

Hazar şehirleri

                                        

Hazar Kültürü  ve Mirası

Hazarların, bulundukları coğrafyaya altın bir çağ yaşattığı söylenir. Hazar Devleti’nin güçlerinin zirvede olduğu 9. yüzyıl, Pax Khazarian  (Hazar Barışı) olarak bilinir. Bu süreç içinde egemenlikleri altında yaşayan Slav, Oğuz, Yahudi ve Kafkas halklarının huzur içinde yaşadığı ve dinleri ile kültürlerini özgür şekilde yaşadıkları söylenir. Örneğin, Hazarların en önemli şehirlerinden biri olan Samadar, Yahudi bir Hazar Türk’ü tarafından yönetiliyordu. İbn Havkal bu şehri şöyle anlatıyor: “Şehirde büyük bir Müslüman nüfusu vardır. Müslümanların yanında, Hristiyan ve Yahudi nüfusuna da sahiptir. Müslümanların camisi, Hristiyanların kilisesi, Yahudilerin de sinagogu vardır.”(Alan,2006, s.31) Görüldüğü üzere Hazarlar dünyanın dört bir yanında etnik temizlik ve asimilasyon gibi politikalar çok yaygınken Rus bozkırlarında bir ütopya kurmuşlardı. Ayrıca, ülkenin kültür bakımından bu kadar çeşitli olması ona birçok açıdan avantaj sağlamıştır. Örneğin, ülkede onlarca farklı milletten tüccarlar vardır.  Slav tüccarlardan Çinli tüccarlara Çinlilerden İskandinav tüccarlara kadar birçok ulus Hazarlar ülkesinde güvenle ticaret yapıyordu. Yani, Hazar Türkleri  farklılıkları umursamadan birlikte huzur içinde yaşayabilmenin mümkün olduğunu göstermiştir.

Yazar: Ahmet Ziya Boz
Editör: Ece Günen

Kaynakça

  • Alan, K. (2006). The jews of khazaria. Rowman & Littlefield Publishers.
  • Beckwith, C. (2009). Empires of the silk road: A history of central eurasia from the bronze age to the present. Princeton University Press.
  • Findley, C.(2004). The turks in the world history. Oxford University Press.
  • Golden, P. (1992). Türk halkları tarihine giriş. Karam Yayınları.

Görsel Kaynakça

YAZAR BİLGİSİ
Ahmet Ziya Boz
Ahmet Ziya, 1999 yılında Antalya'da doğdu. 2018 yılında Boğaziçi Tarih bölümüne girdi. Spor yapmayı ve çizim yapmayı çok sever.
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.