Melankoliye Farklı Bir Bakış

25.04.2021
Melankoliye Farklı Bir Bakış

Olumsuz duygular eski çağlardan beri insanların hayatında yer edinmiştir. Varoluş süresince insanların deneyimlediği durumlar sonucunda olumsuz duyguları hissetmeleri doğal döngünün bir parçasıdır.

Günümüzde üzüntünün nedeninin kişinin iç dünyasında olabileceği gibi dış dünyasında yaşanan bir olaydan da kaynaklanabileceği bilinmektedir. Oysa Antik Yunan Dönemi’nde “siyah bir sıvı” olduğunu düşünüyorlardı. Kendilerince bir vücut sıvısı sistemleri oluşturmuşlardı. İnsanların mizacı bu sıvıların arasındaki denge ile belirleniyordu (Dört Humor Kuramı).

Melankolinin kelime kökeni, Antik Yunanca “melania” ve “kole” kelimelerinden gelmektedir. Anlamı ise “kara safra”dır. Yani üzüntüye sebep olan siyah sıvıyı temsil etmektedir. Onlara göre bu sıvı sisteminin dengesinde beslenme düzeni ve tıbbi yardımlar rol oynamaktadır.

Günümüz Görüşü

İnsanlardaki uzun süreli duygu durumlarının ve acı verici durumlar karşısında verilen tepkilerin, insan beynindeki kimyasalların dengesinden kaynaklanabileceği düşünülmektedir. Yani kurulan mantık Antik Yunan’dakiyle ortak noktalar içermektedir. Bu yüzden Antik Yunanların geliştirdikleri bu sistem hem günlük hayatta zaman zaman hissedilen melankoli için hem de depresyon için bilinmeye değerdir.

Üzüntü Faydalı Mıdır?

‘’Bilgi arttıkça keder de artar.’’

Robert Burton-Melankolinin Anatomisi

Üzüntünün faydalı olabileceğine dair pek çok görüş bulunmaktadır. Özellikle varoluşçu bakış açısında yaşamak, acı çekmek olarak ifade edilmektedir. Üzüntü hayatın vazgeçilmezidir. Hayatının hiçbir döneminde üzüntü hissetmeyen kişi, insan olmanın doğal aşamalarından birini atlamış sayılır. Ve zorluklarla mücadele edilmeyen bir hayat tamamlanmamış bir hayat olarak görünür. Acı çekmek hayatın vazgeçilmezi olduğu gibi aynı zamanda da hayatın özüdür. Viktor Frankl’a göre yaşamı sürdürmek, çekilen bu acıda bir anlam bulmaktır (Ülkem, 2020).

Melankolinin bazı derinlikli duyguları anlamada insanlara yardımcı olabileceği de bilinmektedir. Melankoli duygusu, içinde şair ve yazarlara kaynaklık eden birçok duyguyu da barındırmaktadır. “Sonbaharda yapraklarını dökmüş bir ağacın üzüntüsünü hissedebilmek için, baharda yeniden çiçekler açtıran yaşam döngüsünü iyi kavramak gereklidir.” (Cheyne, Stegenga, Dermendzhiyska, ve Ferracioli, 2021).

Evrimsel Bakış

Ağlamak ve içe kapanmak gibi melankolik davranışlar atalarımızın sosyal bağlarını nasıl koruduklarını ve ihtiyaç duydukları desteği nasıl almaları gerektiğini anlamada yardımcı olmaktadır. İnsanlardaki üzüntü sadece şiddetli bir duyguyu ifade etmekle kalmaz aynı zamanda kişinin içinde bulunduğu kederin de bir göstergesidir. Bu da çevredekiler tarafından fark edilip gerekli yardımın alınması konusunda katkı sağlar. Böylelikle de birbirine bağlı insan ilişkileri hatta toplumlar gelişebilir.

Hissedilen Hüzün Ortak Mıdır?

Arthur Kleinman, kişilerin kendi acılarını ifade ettiği kelimelerden yola çıkarak hissedilen duygunun her insanda aynı olmadığını öne sürmüştür. Bunun sebebi de insanlar arasındaki dil ve kültür farklılıklarına dayanmaktadır. “Yüzünden düşen bin parça” deyimini kullanan bir toplumla kullanmayan bir toplumun hüzne bakış açısı ve hüznü ifade edişi birbirinden farklı olabilir.

Yazar: Ece Yurdakul
Editör: Dila Taşdelen

Kaynakça

Görsel Kaynakça

 

YAZAR BİLGİSİ
Ece Yurdakul
Ece Yurdakul 1998 yılında Ankara’da doğdu. 2016 yılında İçel Anadolu Lisesi’nden mezun oldu. Orta Doğu Teknik Üniversitesi Kuzey Kıbrıs Kampüsü’nde dördüncü sınıf psikoloji öğrencisi olan Ece Yurdakul, MozartCultures’da psikoloji alanında yazılar yazmakta ve aynı zamanda felsefe ve sosyoloji alanında da çeviriler yapmaktadır.
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.