Cesur Yeni Dünya

26.05.2021
Cesur Yeni Dünya

 

Cesur Yeni Dünya, Aldous Huxley’nin 1932 basımlı distopik romanıdır. 26.yüzyıl Londrası’nda geçen roman, “medenileştirilmeye” gerek görülmemiş Kızılderili toplumlar harici tüm dünyaya hâkim olan yeni düzeni konu alır. Bu yeni düzende aileye ve tek eşli ilişkilere yer yoktur, hatta annelik, aile olmak gibi kavramlar pornografik görülerek ayıplanır. “Herkes herkes içindir” anlayışı hakimdir. Embriyolar, şişeler içinde üretilip büyütülür ve bu esnada ait olacakları sınıf belirlenir. Bu sınıflar en altta bulunan ve okuma yazma dahi bilmeyip sadece bedenen çalışan epsilonlar, en yukarıdaki lider alfalar ve aralarındaki beta, gama ve deltalardan oluşur.

Doğumdan itibaren hipnopedyaya(uykuda eğitim) maruz kalan her çocuk, bu şartlandırma sayesinde ait olduğu sınıfı sever ve işinden memnuniyet duyar. Cinselliği küçük yaşlarında öğrenir ve cinsel aktifliği erken yaşlarda başlar. Bu sebeple doğum kontrol yöntemleri ve kürtaj merkezleri oldukça gelişmiştir. Yalnızlık, mutsuzluk, işsizlik, hastalık gibi kavramlara yer yoktur. İnsanlar yaşlanmaz ve ortalama insan ömrü olan altmışlı yaşlara gelindiğinde hala 25 yaşında gibi görünen pırıl pırıl ciltleriyle yaşama veda ederler. Ölenlerin ardından yas tutulmaz, zira ölü bedenler de yakılarak içerdikleri zengin fosfor kaynaklarıyla topluma fayda sağlamaktadır.

Önceki dünyaya ait dinler, sanat eserleri gibi maneviyata yönelik şeyler ortadan kaldırılmıştır. Engelli golf olimpiyatlarını izlemek, ayine gitmek, duyusal filme gitmek gibi sürekli topluca yapılan etkinlikler düzenlenir. Artık Tanrı yerine geçen düzenin kurucusu Ford’a inanılır ve ona tapınmak için ayinler düzenlenir. Aldous Huxley, Ford isminin Ford Motor Şirketleri kurucusu ve seri üretim bantlarının yaratıcısı Henry Ford’dan geldiğini açıklamıştır. [1]

Eğlenmek için 5 duyuya da hitap eden ucuz hikayeli, pornografik duyusal filmler yapılır. Yalnız başına vakit geçirmek ve bireyselliğe dair diğer her şey yok olmuştur. Soma denen bir tür uyuşturucu halka bedavaya dağıtılır, böylelikle olur da mutsuz hisseden veya sıkılan olursa 17 saatlik bir soma uykusuyla her şeyi unutur. Soma alkol ve uyuşturucu gibi sağlığa zararlı değildir ancak keyif vericiliği daha yüksektir.

Güzel Yeni Dünya

Kitabın ismi Shakespeare’in Fırtına adlı eserinde geçen şu dörtlükten gelmektedir:[2]

 

“O wonder!

How many goodly creatures are there here!

How beauteous mankind is!

O brave new world,

That has such people in’t!” ( Shakespeare, 1623)

 

Shakespeare İngilteresi’nde brave(ing:cesur) sözcüğü güzel anlamına gelmektedir, o yüzden kitabın asıl ismi “Güzel Yeni Dünya”dır.

 

Nasıl Razı Oldular?

Medenileştirilmemiş Kızılderili toplumundan gelen Vahşi ile yeni dünya düzeninin kurucularından denetçi Mustafa Mond arasında son sayfalarda geçen diyalogda denetçi şöyle der: “Gündüz düşleri kurma özgürlüğü ve cinsellik, diktatörün tebaasını köleliğe razı etmede yardımcısıdır.” 

Kitap, bir distopik roman özelliği olarak yazıldığı yıldan günümüze ışık tutabilen birçok alıntıya sahiptir. Bunlardan bazıları şunlardır:

“Yasalar örümcek ağı gibidir, sadece küçük sinekler takılır.”(Huxley, s.233)

“Acı bir aldanmadır.”(s.221)

“Eğer farklıysan, yalnızlığa mahkumsun.”(s.88)

“Sürekli bir şeyleri kabullenmenin sıkıcılığı..”(s.106)

“Mutluluk ve erdemin sırrıdır yapmak zorunda olduğun şeyi sevmek. Tüm şartlandırmaların amacı budur, insanlara kaçınılmaz toplumsal yazgıları sevdirmek.”(s.219) 

Özgürlük mü Mutluluk mu?

Huxley’nin romanı yazdığı sanayi devrimi sonrası dünyadaki en büyük ikilemlerden biri de mutsuzluk-özgürlük ikilemidir. Kimsenin mutsuzluktan haberinin olmadığı bu anti-ütopyada, özgür irade de ortadan kalkmıştır. Kitapta bu uygarlığın içine doğmayan Vahşi, bu konuda şöyle der:

“Ben keyif aramıyorum. Tanrı’yı istiyorum, şiir istiyorum, özgürlük istiyorum, iyilik istiyorum.” (Huxley, s.238)

Vahşi’nin bu sözüne karşılık Cesur Yeni Dünya’daki tek özgürlük, intihar etme özgürlüğüdür.

Teknoloji

Romanın yazıldığı 1936 yılında olduğu gibi Cesur Yeni Dünya’da da Batı, teknolojik bir iyileşme dönemindedir. Ancak uygarlık düzeninin kurulduğu ilk yıllardan sonra, denetimi zorlaşan her şey gibi onun da her yönden gelişmesi bilinçli olarak durdurulmuştur. Sivri sineklerin bile kökünü kazıyan bu tek dünya devleti, özgürlük isteyen Vahşi’yi şöyle ikna etmeye çalışır:

“…İhtiyarlama, çirkinleşme ve iktidarsız kalma hakkını da istiyorsunuz; frengi ve kansere yakalanma haklarını, açlıktan nefesi kokma hakkını, sefil olma hakkını, sürekli yarın ne olacak korkusu içinde yaşama hakkını, tifoya yakalanma hakkını ve her türden ağza alınmaz acıyla işkence çekerek yaşama hakkını da istiyorsunuz…”

 

Sonuç olarak totaliter rejimlerin başarısının insanların köleleştirilmesi ve bireysel kimliklerinin yok edilmesinden geçtiğini anlatan roman, kendimizi bir kalıba sokup başkalarına kabul ettirmeye çalıştığımız günümüz dünyası için de geçerli bir eleştiridir.

Kaynakça

  • Altıok, E. (2017, Kasım). Aldous Huxley’in Cesur Yeni Dünya’sına Distopya Bağlamında “Bakış”. The Journal of Academic Social Science, 5 (58).
  • Huxley, A. (2020). Cesur Yeni Dünya (4. basım). İstanbul, İthaki Yayınları 

Görsel Kaynakça

 

YAZAR BİLGİSİ
Esin Becenen
Esin Becenen ODTÜ'de Metalurji ve Malzeme Mühendisliği okumaktadır. Okumaya ve yazmaya ek olarak yeni yerler görmeyi, yemek yapmayı, misafir ağırlamayı ve doğa yürüyüşlerini sever. MozartCultures için site yazarlığı ve sosyal medya yöneticiliği yapmaktadır.
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.