Vegan Aktivizm İşe Yarıyor mu?

11.12.2021
Vegan Aktivizm İşe Yarıyor mu?

Yaşayan, hissedebilen, bilinç sahibi canlıların “eşya”dan farklı olmaları sebebiyle “ürün”lere dönüştürülemeyeceğini savunan veganlar, her türlü hayvansal gıda ve yan ürünü tüketmeyi reddederler. Baklagiller, meyve ve sebzeler, tahıllar, tohumlar, kuruyemişler ve mantarlar, veganların beslenme düzenini oluşturan temel besinlerdir. Toplumda veganların beslenme biçiminin yetersiz olduğuna dair bir algı olsa da Amerikan Beslenme Derneği gibi birçok önde gelen sağlık kurumu, iyi planlanmış bir bitkisel beslenme biçiminin; hamileler, bebekler, çocuklar ve sporcular da dahil olmak üzere herkes için uygun olduğunu duyurmuştur. Veganlık bir diyet biçiminden ibaret değildir, hayvanların mal ve kaynak olarak kullanılmasına karşı etik ve politik bir duruştur. Dolayısıyla yalnızca gıda ile değil, giyim, eğlence, kozmetik gibi hayvanların kullanıldığı her türlü sektörle ilgilidir.

Veganlık Bireysel Bir Direniş Midir?

Veganlar, hayvanların sömürülmesiyle elde edilen ürünleri satın almayarak bu sektörlerin devamlılığını sağlayacak talepler oluşturmazlar. İçinde hayvansal ürün bulunmayan yiyecekler ya da hayvanlar üzerinde denenmemiş kozmetik ürünleri gibi vegan ürünleri talep ederek bu ürünlerin sayısının ve ulaşılabilirliğin artmasını hedeflerler. Veganlar kendi hayatlarından hayvan sömürüsünü çıkarmakla kalmayıp farkındalık uyandırmak amacıyla çevrelerindeki insanlara da veganlık anlatarak aktivizm yaparlar. Burada farkındalık kelimesinin kullanılma sebebi birçok insanın et, süt, yumurta, bal gibi hayvansal çıktıların hangi yöntemlerle elde edildiği bilgisine sahip olmamasıdır. 

Vegan Aktivizm Nedir?

Toplumsal veya politik değişim meydana getirmek için yapılan eylemlerin tamamına aktivizm denir (Turhan, 2017). Birçok vegan, farklı yöntemlerle vegan olmanın niçin önemli ve gerekli olduğunu insanlara anlatarak aktivizm yapmaktadırlar.  Bu yöntemler sosyal medyada içerik üretmek, yazılar yazmak,  stant açmak, eylemler yapmak, piknikler düzenlemek olabilir.  Aktivizm yalnızca dövizlerle eylemlere gitmek demek değildir. Dijital platformları kullanarak yapılan aktivizm anlamına gelen dijital aktivizm yoluyla da veganlık anlatılabilir (Turhan, 2017). Dijital aktivizm, kısa sürede milyonlarca insana ulaşabilmeyi mümkün hâle getirmektedir. Başta Twitter, Instagram ve YouTube gibi mecralar olmak üzere sosyal ağlar bugün kamuoyu oluşturma çabaları çerçevesinde kullanılmaktadır. 

Türkiye’de Kaç Tane Vegan Var?

Sia Insight adlı araştırma şirketinin yaptığı kapsamlı “Türkiye Beslenme Anketi”nden çıkan sonuçlara göre  2020 yılında Türkiye’de 83,000 vegan olduğu saptanmıştır. Bu sayının 2021 yılında daha da artış gösterdiği tahmin edilmektedir.  Aynı zamanda anket sonuçları 1,5 milyondan fazla kişinin etik nedenlerle, 6 milyondan fazla kişinin de sağlık nedeniyle bir önceki seneye göre et tüketimini azalttığını göstermiştir. Araştırmaya göre hepçil beslenenlerin 2 milyondan fazlası yakın gelecekte vegan ya da vejetaryen olabileceğini ifade etmektedir. Bu araştırmadan 2 yıl önce aynı şirket tarafından Türkiye temsili bir örneklemle yapılmış saha çalışmasına göre 45-50 bin civarında vegan olduğu saptanmıştır (Dr. Suat Erus – VSP, 2021).

Araştırmalar, bir fikrin toplumun %10’u tarafından kabul görüp tavizsiz ve tutarlı bir şekilde savunulduğunda bu konuda toplumda gerçek bir tartışmanın başladığını ve bu %10’un katlanarak arttığını gösteriyor (freakonomics, 2011).

Veganlığa İlgi Günden Güne Artıyor

2016 yılında yapılan araştırmaya göre 1990’lı yılların başında sayıları sadece birkaç milyon olan veganların sayısı, 2016 yılında 950 milyona ulaşmıştır. Bir başka çalışmanın sonuçları, 2017 yılında Birleşik Krallık’ta vegan besin ürünlerinin satışı %1500 oranında arttığını göstermektedir. Buna ek olarak aynı yıl içerisinde kendisini vegan olarak tanımlayan kişilerin sayısı %360 artmıştır (Evrim Ağacı, 2019). İstatistikler ABD’deki vegan sayısının 2014’te 4 milyon iken 2018’de 20 milyona ulaşarak %600 arttığını göstermektedir (entdergi, 2020). Google’da aranma sayısına bakıldığında ise Türkiye’de 2013’ten sonra “vegan” ve “vejetaryen” terimlerinin aranma sıklığının yaklaşık 8 kat arttığı görülüyor (Doğruluk Payı, 2019).

İklim Aktivistleri de Destekliyor

Yalnızca hayvan hakları savunucuları değil, iklim aktivistleri de hayvancılığın ekolojiye verdiği zararlar nedeniyle hayvansal tüketimin azaltılması veya bitirilmesi gerektiğine dair çağrıda bulunmaktadırlar. Hayvancılık endüstrisinde kullanılan temiz su miktarının fazlalığı, çok fazla atık oluşması, aşırı miktarda sera gazı emisyonu oluşumu, karbondioksit salınımı gibi bir çok olumsuz sonuç veganlığın gezegeni ve hayvanları korumak için en önemli adım olduğunu göstermektedir. 

İklim uzmanları bu aşırı kaynak tüketiminin sonucunda gelecekte insanlığın vegan olmak zorunda kalacağını ön görmektedirler. Küresel ısınmanın hızlanmasıyla birlikte günümüzde birçok firma “temiz et” dedikleri bitki temelli (plant based) suni et üretimine yönelmiştir. Buna ek olarak yalnızca Türkiye’de değil tüm dünyada vegan restoran sayısının ve bitkisel içerikli burger, lahmacun, sucuk gibi ürünlerin üretiminin gittikçe arttığı bilinmektedir (Sünnetçioğlu ve diğerleri, 2017).  2019 yılında yeni açılan restoran sayısı 12.499 iken vegan ve vejetaryen restoran sayısının 1081’e ulaşmıştır (webrazzi, 2019).

Yazar: Ayşenur Deveci
Editör: Başak Tufan

Kaynakça: 

Görsel Kaynakça:

YAZAR BİLGİSİ
Ayşenur Deveci
Ayşenur Deveci, 1999 senesinde Nevşehir’de doğdu. Mef Üniversitesinde Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik lisansına ek olarak Psikoloji ile çift anadal yapmakta. Amatör olarak fotoğrafçılık ile ilgilenen Ayşenur, çocukluğundan beri kitaplara, şiirlere ve yazmaya meraklı.
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.