Antik Yakın Doğu: Mısır Tarihi III (Orta İmparatorluk)

15.07.2021
Antik Yakın Doğu: Mısır Tarihi III (Orta İmparatorluk)

MÖ 2000-1560

İkinci Birleşme

2. Mentuhotep

MÖ 3 binlerin sonuna doğru dağınık vaziyette olan Mısır’ın ikinci kez birleşmesi de ilkine benzer şekilde gerçekleşti. Başkent çevresi ve genel olarak kuzeyde çok fazla güçlü aktörün oluşu, sürekli bir çatışma ortamına sebep oluyordu ve bu durum birleşmenin önünde büyük bir engeldi. Ancak güneyde durum farklıydı, bölgedeki diğer nomarklara kıyasla Thebes hükümdarları olan Mentuhotepler oldukça güçlenmiş durumdaydılar. Önce güneydeki toprakları ele geçirdiler ve elde ettikleri güçle birlikte kısa sürede tüm Mısır’a yayılarak ikinci birleştirici oldular. Ardından Mentuhotep sülalesi, bir efsane yayarak kendilerini 10. sülalenin devamı oldukları konusunda halka benimsetmeyi başardılar ve bu sayede 11. sülale olarak tarihe geçtiler.

İmparatorluk Güçleniyor

12. sülalenin kurucusu 1. Amenemhet, nomarkları denetçilerden oluşan kurullarla ve asilerin ellerindeki toprakları paylaşmayı teklif ederek kontrol altına aldı. Nomarklar, yalnızca savaş zamanı firavuna katılmak ve vergileri toplamakla görevlendirildiler ama yine de bu görevler dışında küçük krallar gibi davranmakta oldukça serbest bırakıldılar. Daha sonrasında iktidara geçen 3. Senutret, doğu sınırında tehdit haline gelmeye başlayan Sami tribüleri ve güneydeki Etiyopyalıların istilalarına karşı yaptırdığı kalelerle savunmayı güçlendirdi ve sürekli olarak korunması zorunlu hale gelen sınırların korunması için ilk kez düzenli bir ordu kurdu. 3. Senutret’in oğlu olan ve 12. sülalenin bir diğer önemli firavunu 3. Amenhemet, Moeris Gölü olarak bilinen ve çevresindeki bölgenin bataklıklardan oluştuğu toplam 2.500 hektarlık devasa alanın kurutulmasını sağladı. Bu alan kurutulduktan sonra kanallarla verim alınacak şekilde tekrardan düzenlenmiştir. Oldukça verimli arazilerden oluşan bu bölge yoğun göçler sonucu büyüyerek günümüzde büyük bir şehir olan Feyyum’un temellerini atmıştır.

Ekonomik Değişimler

Moeris Gölü’ne kurulan Feyyum kenti

12. sülale boyunca ticari olarak da birçok ilerleme kaydedildi. Öncelikli olarak Kenan bölgesindeki Gebal ve Ugarit’le sonrasında da Ege ülkeleriyle ticari faaliyetler geliştirildi. Etiyopya’daki altın madenleri ele geçirildi ve tüm bu zenginleşme sonucu bir tüccar topluluğu oluşturularak ticari faaliyetlere düzen getirilmiştir. Tüm bu zenginleşme ve başarılı Etiyopya seferleri sonucunda yalnız soylular değil çiftçiler ve zanaatçılar hariç tüm Mısır halkı çok fazla köleye sahip olmuştur. Ancak çiftçilerin ve zanaatkarların yalnız köle değil mülk sahibi olmaları da nomarkların boyundurukları altında bulunduklarından dolayı mümkün değildi. Öbür yandan rahiplerin şatafatı bol resmî din için düzenlenen görkemli törenleri gün geçtikçe arttırması, kontrol edilmesi güç sayılara ulaşan kölelerde de gerginliğin artmasına sebep oluyordu.

Dağılma ve İkinci Ara Dönem

Artan gerginlik ve yükselen korku iklimine kanıt olarak çiftçiler ile zanaatkarların Feyyum şehrindeki Kahun yerleşiminde oturdukları fakir mahallesi ve rahipler ile memurların oturduğu, 50-70 odalı evlerden oluşan zengin mahallesinin birbirinden sura benzer abartı bir duvarla ayrılmış olması örnek gösterilebilir. Görünen o ki korkulan sonunda gerçekleşmiştir. Bir Bilgenin Uyarısı adlı yazıtta geçenlere göre, 3. Amenemhet’in ölümü sonrasında yaşanan ayaklanmalardaki toplu soylu kıyımlarına ek olarak ambarlar, saraylar ve tapınakların yağmalanması sonucu ciddi bir kargaşa yaşanmıştır. Bu kargaşa iklimini fırsat bilerek akınlar gerçekleştiren Hiksoslar (Asyalı göçebe tribüler) ülkenin kuzeyini ele geçirerek kontrol altına almayı başarmış ve yüz yıldan fazla hüküm sürecekleri İkinci Ara Dönemi’ni başlatmışlardır.

Üçüncü Birleşme

1. Ahmes döneminden kalma bulunan en eski cebir papirüsü

13. sülaleden itibaren 17. sülaleye kadar ülke bütünlüğü bozulmuş ve genel olarak Hiksosların ağır vergileriyle MÖ 1560 yılına kadar durağan bir dönem yaşanmıştı. Üçüncü birleşme hareketi de aynı ilk ikisinde olduğu gibi güneyden gelen bir dalgayla gerçekleşecek ama bu sefer ulusal bir kalkışma yaşanacaktı. Menehotep sülalesinin diyarı Thebes’in kralı 1. Ahmes, ilk başta diğer güney krallarıyla birlikte hareket etmeye çalıştı. Güneyli asi hükümdarlar tarafından reddedilince 1. Ahmes ilk iş güney krallıklarını ele geçirmek adına uzun mücadeleler vermiştir. Güneyde hakimiyeti elde ettikten sonra ise kuzeyde Hiksosların yönetim merkezi olan Avaris’e yürüyen 1. Ahmes, istilacıları temizleyi başarmış ve 18. Sülaleyle birlikte hükümdarlığını ilan etmiştir. Firavun, ilk iş olarak bronzun yaygınlaştırılması ile tarımsal faaliyetlerin düzenlenmesini gerçekleştirdi ve nomarkların hemen hemen hepsinin yerine kendi soyundan kişileri atayarak iktidarını güçlendirdi ancak daha yapması gereken birçok şey vardı.

Yazar: Ömer Özdal
Editör: Başak Tufan

Serinin bir sonraki yazısı için:

Antik Yakın Doğu: Mısır Tarihi IV (Yeni İmparatorluk)

Serinin bir önceki yazısı için:

Antik Yakın Doğu: Mısır Tarihi II (Eski İmparatorluk)

Kaynakça

Görsel Kaynakça

YAZAR BİLGİSİ
Ömer Özdal
Ömer Özdal, 1999 yılında Bursa'da doğmuştur. Marmara Üniversitesi İşletme Bölümü'nde örgün, Felsefe ve Sosyoloji bölümlerinde ise açık öğrenim olarak eğitimini sürdürmektedir. MozartCultures ekibinde yazar olarak görev almaktadır.
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.