Antik Yakın Doğu: Mısır Tarihi II (Eski İmparatorluk)

08.07.2021
Antik Yakın Doğu: Mısır Tarihi II (Eski İmparatorluk)

MÖ 2700-2000

Toplumsal Değişmeler

MÖ yaklaşık 2700’de 3. sülale ile başlayan Eski İmparatorluk dönemi, 8. sülale ile sona ermişti. Ancak rakip halk olan Sümerlilere kıyasla ekonomi hâlâ oldukça ilkeldi. Sümerliler tabletlerde iş kayıtları tutmaya başlamışken Mısır’da herhangi bir ticari gelişme gerçekleşmemişti. Zanaatların nispeten gelişmeye başlamasına karşı neredeyse tüm ekonomi ham ürün ve köle ticaretinden oluşmaktaydı. Artık “köle devlet” olarak tanımlanabilecek Mısır’da, üretime soylular da katılmak zorundaydı. Köleler de dâhil herkes mülk sahibi olabiliyor ve pazarlarda ticaret yapabiliyordu. Sahip oldukları mülkler, sonraki soya -genelde en büyük oğula- ya da herhangi bir yabancıya bırakılabiliyordu. Örgütlenme ve ekonomik ilişkilerde ataerki baskın olduğu hâlde kişi kendisini filanca kadının çocuğu olarak tanıtırdı.

Siyasi Değişmeler

İmparator Sargon’un hüküm sürdüğü Mezopotamya’dan farklı olarak tek bir su kaynağı bulunan Mısır’ın yönetimi çok daha merkezî, dolayısıyla güçlüydü. Yönetimde, ismi per-aa yani “büyük ev”den türetilmiş firavun vardı. Firavun, tanrısaldan ziyade direkt tanrı olarak kabul ediliyor ve sanatçılar tarafından diğer yerel tanrılarla eşit olarak çiziliyordu. Firavun’un altında başbakana denk tutulabilecek, alanında özelleştirilmiş 6 bakanlığın, tüm orduların ve yargıçların başı konumunda kabul edilen vezir geliyordu. Daha alt yönetimde ise valilerle denk tutabileceğimiz nom başkanları olan nomark bulunuyordu. Tüm bu yapının 3 temel görevi vardı: Sulama işlerinin organizasyonu, halktan vergilerle alınan mallar ve yabancılardan savaşlarla alınan köleler (Mısırlıların deyişiyle “canlı ölüler”) sayesinde zenginleşmek. Ancak bu dönemde Mısır orduları milislerden oluşuyordu ve o kadar düzensizdi ki birlikleri kendi halkından haraç almayan komutanlar başarılı kabul edilir ve yazıtlarda övülürdü.

Fetihler ve Piramitler

Eski İmparatorluğun ilk sülaleleri olan 3. ve 4. sülaleler oldukça agresif politikalar izlediler. Özellikle 4. sülale’den Snefru, Mısır’ı savunmak için yaptırdığı kalelerden hemen sonra sırasıyla güneydeki Etiyopya’ya, batıdaki Libya’ya, doğudaki Sina yarımadası ve Fenike’ye seferler düzenledi. Bu seferler sonucunda gemi yapımı için sedir ağaçları, yüz binlerce hayvan, sayısız tutsak ve birçok değerli bakır madenini ele geçirerek daha önce Mısır’da görülmemiş bir zenginliğe sahip oldu. Kendisinden önce gelen firavunlardan olan Djoser’in yaptırmış olduğu dünyadaki ilk piramit olan Basamaklı Piramit’ten daha büyük olacak şekilde Eğik Piramit ve Kızıl Piramit’i yaptırdı. Ancak öldüğünde arkasında bıraktığı büyük miras ve güç sayesinde oğlunun inşa ettireceği dünyanın en büyük piramidi, aşılamaz olacaktı. Firavun Khufu ya da bilinen Grekçe ismiyle Keops’un yaptırmış olduğu bu piramit, günümüzde Dünyanın Yedi Harikası arasından hâlâ ayakta kalan tek yapıdır. Başkent Memphis’teki Gize’de inşa edilen ilk piramittir ve yapımında 2,5 tonluk 2 milyon blok kullanılmıştır. Neredeyse 3 bin yıl sonra Eyyübi Sultanı Aziz Osman bin Selahaddin bu piramidi uzun uğraşlarla yok etmeye çalışmış ama defalarca başarısız olunca vazgeçmiştir.

Keops Piramidi

İlk iki sülalede firavunların mezarları neredeyse altlarındaki vezir ve diğer nomarklarla aynı, hatta bazen daha küçük boyutlardaydı. 3. ve 4. sülale dönemlerinden itibaren firavunların gücüyle paralel olarak mezarları da devasa boyutlarda artmıştır. Piramitlerin yapımında ihtiyaç duyulan olağanüstü kas gücü ve masraflar sebebiyle çıkan birkaç isyan, kölelerin, firavun mumyalarını piramitlerden aşağı atmaları ve hazinelerin yağmalanmasıyla sonuçlanınca 5. ve 6. sülale piramit yaptırmaya tenezzül edememiş daha mütevazı mezarlıklar inşa ettirmiştir. İlerleyen dönemlerde firavun mezarlarının yağmalanması gelenek hâline geldiğinden dolayı var olan ve daha sonra yapılacak olan firavun mezarları daha korunaklı bir bölge olan Krallar Vadisi‘ne gömülmüştür (Buna rağmen birçok mezar yağmalanmıştır).

İlk Dağılma

5. ve 6. sülalerin yönetimde olduğu dönemlerde kazanılan topraklar, sesleri yükselen kölelere ve halka destek çıkarak siyasal bir güç kazanan nomarklara dağıtılmaya başlandı. Azalan topraklar dolayısıyla zayıflayan mali durumla firavunların güçsüzleşmesi karşısında, nomarklar tekrar güç kazanırken mezarları da firavunlarla benzer gösterişte inşa edildi. 6. sülalenin son zamanlarında firavun iyice zayıflamış ve nomarklar, kendi istekleriyle sefer düzenleyebilecek kadar güçlenmişti. 7. sülale yalnızca 70 gün hüküm sürmüşken 8. sülale hakkında ise herhangi bir bilgi yoktur. Zayıflayan iktidar karşısında ülke toprakları zamanla nomarklara kalmaya başladı. Ancak bu durum su işlerinin aksamasına yol açtı ve yaşanan kuraklık sebebiyle ciddi bir kıtlık meydana geldi. Kıtlığın yarattığı kısıtlı kaynakların paylaşılamaması dolayısıyla nomların birçoğu birbiriyle savaşa kalkıştı ve kısa sürede tüm Mısır’a kaos hüküm sürmeye başlamış oldu.

 

Birinci Ara Dönem

Şaduf

Nil üzerindeki kontrolün kaybedilmesiyle tekrar yaşanmaya başlanan taşkınlar, yamyamlığa varan açlığa neden oldu. Halk, eski yerleşim yerleri olan yüksek mevkilere geri dönerek tarımsal faaliyetlerine devam etmeye ve Nil’in taşkınlıklarından korunaklı bu mevkilerde, şaduflar yardımıyla sulama çalışmalarını sürdürmeye çalıştı. Nomarklar, firavunlara kıyasla güçlenmelerine rağmen düzensizlik ortamı sebebiyle topraklar üstündeki hakimiyeti kısmen kaybettiler. Kontrolü kaybedilen toprakları eskiden köle olan insanlar sahiplendi ve bu kişiler “asi” olarak kabul edildiler. 9. ve 10. sülale ise başkent ve çevresini kapsayan kısıtlı bir hükümranlığa sahipti. Yaklaşık 150 yıl sürecek Birinci Ara Dönemi boyunca birliği tekrar sağlayamadılar.

 

Yazar: Ömer Özdal
Editör: Emine Türal

Serinin bir sonraki yazısı için:

Antik Yakın Doğu: Mısır Tarihi III (Orta İmparatorluk)

Serinin bir önceki yazısı için:

Antik Yakın Doğu: Mısır Tarihi I (Erken Dönem)

Kaynakça

Görsel Kaynakça

YAZAR BİLGİSİ
Ömer Özdal
Ömer Özdal, 1999 yılında Bursa'da doğmuştur. Marmara Üniversitesi İşletme Bölümü'nde örgün, Felsefe ve Sosyoloji bölümlerinde ise açık öğrenim olarak eğitimini sürdürmektedir. MozartCultures ekibinde yazar olarak görev almaktadır.
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.