Trabzon’da Bir Sahaf: Erdoğan Gönüllüler

18.06.2021
Trabzon’da Bir Sahaf: Erdoğan Gönüllüler

Erdoğan Gönüllüler Kimdir? 

Trabzon’un ilk ve hâlâ devam eden tek sahafı olan Erdoğan Gönüllüler, 1934 yılında Trabzon’da doğmuştur. İlkokul sonrasında Erkek Sanat Okulunu bitirmiş ve ardından öğretmenlik sınavlarına girmiştir. Öğretmenlik okulunu da bitirdikten sonra 5 yıl sınıf öğretmenliği yapmıştır. 1961 yılında öğretmenliği bırakmış ve ticaret işlerine girmiştir. Okuma sevgisinden dolayı hep aklında olan kitapçılıktan önce bayicilik ve kuru yemiş ticareti yapmıştır. 1965 yılında ilk kitapçısını, bir ikinci el kitapçısı olarak açmıştır. Bu sırada, siyaset ile ilgilendiği bir dönem olmuştur (1965-1968). 1987 yılına gelindiğinde bir sahaf kimliği kazanmaya başlamıştır. Trabzon Uzun Sokak’ta bulunan Dost Sahaf’ta, 1987 yılından beri hizmet vermektedir. Ne yazık ki görme ile ilgili problemler yaşasa da sahaflık hizmetine devam etmiştir. Trabzon’da sahaf kültürünü yaşatan bu değerli insan, bir sahaftan daha fazlasıdır.

  1. Sahaflık nedir? Bir sahafın sahip olması gereken özellikler nelerdir?

“Sahaflık mesleği zamanla kazanılır.”  

Erdoğan G.: Ben, özellikle 1987’de eski kitapları almaya başladım. Ayrıca Türkiye’deki diğer kitapçılarla, yayınevleriyle de ilişkilerim vardı. Yayınları takip eder ve okurdum. Her taraftan haberim olmasını önemserdim. Değerli olan kitabı, dergiyi ya da gazeteyi arayıp bulmak sahaflıkta önemlidir. Ve tabii ki kitapların daha iyi durumda olanlarını bulmak ve onları özenle saklamak da önemlidir. Sahaf olan insan; dükkânda eserleri yazarlarına, aranma oranlarına göre doğru şekilde ayırmalı ve gelen müşterisini yönlendirebilmelidir. Ayrıca sahaf, kitabı seven bir insan olmalı. Bununla beraber sahaflık mesleği zamanla kazanılır. Ben de 1990 sonrasında gerçekten sahaflığı yapmaya başladım. 

  1. Kitaplar, dergiler ve diğer eski koleksiyon parçaları neye göre seçiyorsunuz? Bulmanız zor oluyor mu?

Erdoğan G.: Bir kitabın sahafa adım atması için eski basım, belki nadir bulunan ve isim yapmış olması gerekir. Bu, sadece kitapları değil eski dergi ve gazeteleri de kapsıyor. “Belirli bir tarih öncesinde/sonrasında olmalıdır” diye bir kriteri yoktur. Mesela burada Osmanlıca basımlara kadar var. Kitap, dergi ve gazetelerin sahaflarda bulunması için aranan eski basımlar olması yeterlidir. Ek olarak deforme olmamış olması da gerekir ki kitap, bir sonraki okuyucuya ulaştırılabilsin. Kitapları ya da diğer eski yazılı basımların kimini, okuyucular elinden çıkarmak istiyor ve biz de uygun olanı alıyoruz. Ya da gelen müşterinin isteğine göre ediniyoruz. Türkiye’deki diğer tanıdık sahaf/kitapçılarla konuşuyor ve bulabilirsek müşteriye sunuyoruz. 

  1. Türkiye’de sahaflık genel olarak nerede ve hangi dönemde başlamıştır?

Erdoğan G.: Genel olarak İstanbul’da yerleşmiştir. Çünkü İstanbul, basının ve matbaanın en çok bulunduğu dolayısıyla gazete ve kitabın en çok basıldığı yerdi. Daha sonra ise Ankara ve İzmir geliyor. Trabzon’da da o dönem dergi ve gazete basılıyordu. Dönem olarak ise daha çok 80’lerden ve 90’lardan sonra yayılmaya başladı. Bundan önceki dönemde ise ikinci el kitapçı olarak geçiyor olabilir. Buna bakmak lazım. 1995’ten sonra görme ile ilgili problemlerim olduğu için aslında bu konudaki yayınları ve kitapları okuyamadım. Bu yüzden o hususta pek bilgim olmadı. Yoksa sahaflık ile ilgili önceki dönemler hakkında muhakkak bir şeyler vardır.

  1. Sahafa gelen okur kitlesi daha çok hangi yönde ve okurla iletişiminiz nasıl?

Erdoğan G.: İlk olarak gelen kişiye “Kitap okur musun?” diye sorarım (arkadaşıyla öylesine gelmiş olanlar oluyor). Okumayan biri ise ona okuma alışkanlığı kazandırmak için “Sen bir Aziz Nesin al, oku. O hem güldürür hem de düşündürür” derim ve belli tavsiyeler veririm. Okuyan biri ise “Neler okudun?” diye sorarım ve bu konularda sohbet ederiz. Bunun dışında ise koleksiyon amaçlı gelenler var. Bunlar da yazar imzalı veya ilk baskılı kitap arayanlar oluyor. Okur kitlesi ise daha çok 50 yaşın altında, okuyan öğrenci ve öğretmenler oluyor.

  1. İnternet kitapçılığının sahaflığa etkisi nasıl olmuştur? 

Erdoğan G.: Aslında internet kitapçılığı bizi çok etkilemedi. Çünkü okurlar, internet ortamında olmayan kitapları gelip bize soruyorlar. Bende varsa veriyorum. Yoksa bu kitabı diğer sahaflarla iletişime geçerek  bulmaya çalışıyoruz. Genelde bu tarz kitaplar piyasada aranıp bulunuyor. Bu şekilde birçok kitabı çeşitli illerden vatandaşa getirttik. Yani buraya gelen okur azalmadı, çoğaldı. Bunun dışında internet ortamında beş yıldır bizim de kitaplarımız var. Çağa ayak uydurmak gerekiyor. İnternet ortamına girmemizin başka bir nedeni ise sahaflığın bir hizmet olması. Bu hizmeti yapabilmek ve devam ettirebilmek de güzel bir şey.

  1. Bulunduğumuz pandemi süreci sizi nasıl etkiledi?

Erdoğan G.: Bu dönemde sahaflık da kayboldu (gülerek). Aslında kaybolmadı da okuyucular ve meraklılar, bu süreçte içeri kapandıkları için zayıfladı diyebiliriz. Buna bağlı olarak okuyucu da okuyamaz, takip edemez ve gelmez oldu. Yani her şeyi etkilediği gibi sahaflığı da etkiledi.

  1. Türkiye’deki okuma alışkanlığı ve buna bağlı olarak sahaflık kültürünün geleceğini nasıl görüyorsunuz?

Erdoğan G.: 80 darbesinden sonra okuma alışkanlıkları kayboldu çünkü o dönem kitap okuyan, silah tutandan daha tehlikeli oldu. Sırf ellerindeki kitaplar yüzünden insanlara cezalar verildi hatta ben de bir kitapçı olarak, 1983 yılının sonunda elimdeki bir dergi ve kitaptan dolayı 2 yıl hapis cezası, 8 ay da sürgün cezası aldım. Yani o yıllarda kitap okumak bir suç olmuştu. 2000’lerde üniversite öğrencilerinin artmasıyla okuma alışkanlığı da tekrar kazanılmaya başlandı. Tabii ki okuyan insanın artması, sahaflığı da etkilemiştir. Günümüzde okuma alışkanlıkları daha iyi denebilir. Kitap okuyan insanın okuma alışkanlığı kaybolmadıkça -ki kazanan kolay kolay kaybetmez- sahaflık da yaşayacaktır. Okullarda okuma alışkanlığı çocuklara kazandırılmalı, okuma saatleri olmalıdır. Okumak, her şey gibi sahaflığı da olumlu etkileyecektir.

Röportajı Gerçekleştirenler: Hilal Çavuş & Egemen Şeker
Editör: Emine Türal

ETİKETLER: ,
YAZAR BİLGİSİ
Hilal Çavuş
2002 yılında doğan Hilal, Karadeniz Teknik Üniversitesinde İngiliz Dili ve Edebiyatı öğrencisidir. Farklı alanlarla ilgilenerek kendini meşgul etmeyi ve keşfetmeyi seviyor.
YORUMLAR

  1. İrem dedi ki:

    Çok güzel bir röportaj olmuş sahaf gezme isteği geldi. Emeğinize sağlık.😊

    1. Hilal Çavuş dedi ki:

      Teşekkür ederiz❤️ Mutlaka gezmelisiniz 🙂