İki Adımlık Yerküre’ye Veda: Nilgün Marmara

İki Adımlık Yerküre’ye Veda: Nilgün Marmara

Başka bir hayatın bekleme salonu olarak gördüğü bu dünyaya, 13 Şubat 1958’de Kadıköy’de Fikri ve Perihan çiftinin ikinci kızı olarak doğdu Nilgün Marmara.

İlkokul beşinci sınıfta kolej sınavlarından hemen öncesinde düşerek sol kolunu kıran Marmara, solak olmasına rağmen sınavda sağ elini kullanarak tüm kolejlere giriş hakkı kazandı. Ortaokul ve liseyi Kadıköy Maarif Koleji’nde okudu. Üniversite sınavından sonra kazandığı İstanbul Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nü siyasi nedenlerden dolayı bıraktı ve yeniden üniversite sınavlarına hazırlandı. Bu sefer Boğaziçi Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümü’ne yerleşti. (Sarıbaş, 2017:5)

Umutsuzlar Merdiveni

Boğaziçi Üniversitesi, Nilgün Marmara’nın hayatına çok şey katmış ve aynı zamanda hayatında pek çok şeyi de değiştirmiştir. Arkadaşlarının anlatımına göre, Boğaziçi Üniversitesi’nde öğrenciyken pek fazla derslere girmez, sık sık “umutsuzlar merdiveni” adını verdiği merdivende genellikle tek başına otururmuş. Buna rağmen derslerinde oldukça başarılıymış (2017:5).

Hislerin Acı BenzerliğiBaşarılı lisans eğitimini, hayatını çok etkileyen ve etkileyecek olan Sylvia Plath hakkında, “Sylvia Plath’ın Şairliğinin İntiharı Bağlamında Analizi” üzerine tez yazarak sonlandırmıştır. Tezin giriş bölümü ise şöyledir: “Umarım böylesine emsalsiz ve belirgin bir konuda, şiirlerini ölüm kavramını derinden algılayarak yazmış ve intiharında da sanatındaki kadar başarılı olmuş bir kadının analizini yapabilme konusunda başarısız olmam.” (Marmara, 1985:3). Aslında bu tez, Nilgün Marmara hakkında önemli ipuçları bulundurmaktadır.

Üniversite yıllarında 12 Eylül darbesine tanık olan Marmara’nın arkadaşlarıyla yaptığı edebiyat toplantıları, yerini darbe sonrasındaki baskılardan dolayı ev toplantılarına bırakmıştır. İlhan Berk aracılığı ile sonradan Turgut Uyar, Tomris Uyar, Cemal Süreya, Gülseni İnal ve Fazıl Hüsnü Dağlarca gibi yakın olacağı yazar ve şair arkadaşlarıyla bu toplantılarda tanışmıştır. Evlilik kurumuna karşı olduğu halde evleneceği Kağan Önal’ı da üniversitedeyken bu toplantıların birinde tanımıştır. Vefat edene kadar en yakın arkadaşı Ece Ayhan’la ise ilerleyen yıllarda eşi Kağan ile işlettiği bir pansiyon sayesinde tanışmıştır. Nilgün Marmara, Ece Ayhan için marjinalliğin Türkçesi olan “uç’talık” tanımıyken arkadaşları arasında ise Amerikalı yazar Fitzgerald’ın çılgın eşi “Zelda” idi (Sarıbaş, 2017:6-7).

Bölüşülemeyen Sessizliğin Acısı

Nilgün Marmara, mezuniyetinden bir süre son

ra reklam ajansı, yönetici sekreterliği, konsolosluk görevlisi gibi çeşitli iş tecrübeleri edinmiş fakat hiçbirinde aradığını bulamamıştır. Üniversite yıllarında evlendiği endüstri mühendisi Kağan Önal ile Marmara, Önal’ın işi nedeniyle bir yıla yakın bir süre Libya’da yaşamıştır. Başlarda Libya, kimseye bahsetmediği şiirlerini yazıya dökmek için iyi bir fırsattır fakat sonralarda daha da yalnızlaşır. Burada sessizliğin acısını bölüşebileceği kimse yoktur. Ne bir arkadaş ne de bir çocuk. Çocukları çok sevdiği hâlde, mutsuzlar ordusuna bir nefer daha katmamak için anne olmaz (2017:7). Marmara, Libya’dan döndükten sonra iyice bunalıma girerek psikiyatra gider. Manik depresyon teşhisi konulan Marmara’ya psikiyatr, yazı yazmaya ve okumaya ara vermesini önermesine rağmen Marmara bu öneriyi dikkate almaz çünkü artık yaratma olgunluğuna erişmiştir.

“Sanatçının yaratma olgunluğuna erişebilmek için geçtiği hazırlık süreçleri her ne olurlarsa olsunlar uzun bir ıstırap prosedürüdürler ve bu ıstırap, sanatçıyı kolayca deliliğin hatta intiharın eşiğine getirebilecek bir düşünceler bütününü teşkil eder. “ (Marmara, 1985:12)

Ölümden Doğan Şair

İçinde bulunduğu depresyon, Marmara’ yı gün geçtikçe intihara yaklaştırır. Sylvia Plath’a olan hayranlığı yaşamına tesir etmiştir âdeta. “Sartre’a göre ‘intihar dünyada var olmanın bir başka yoludur’ çünkü kişi bir eylem olarak ölümü seçtiğinde kendi varlığının farkına vararak varlığının tanımını hiçlikle yapar.” (Marmara, 1985:13).

Marmara, 13 Ekim 1987’de ilaç dolabından aldığı psikiyatri ilaçları da dahil olmak üzere birçok ilacı içmiş ve sonrasında, Kızıltoprak’taki evinin beşinci katından atlayarak varlığını kanıtlamıştır.

Hüzün Dolu Veda

Vefatından sonra arkadaşları kendisinden şu şekilde bahsetmiştir:

“O günlerde hayatımın ilk büyük ve uzun yalnızlığını yaşıyordum, ben askerliğimi yapmak üzere bir adaya, Kıbrıs’a; sevgilim eğitimini için uzak bir adaya, İngiltere’ye gitmişti, ben 1.5 yıl sonra dönmüştüm, sevgilim, hala ‘sevgilim’ diyordum, neredeyse dört yıldır dönmemişti. Nilgün ve Kağan’la konuştuk, ’gel bize’ dediler, 14 Ekim akşamı onlara gidecektim, doğum günü bahane, içki içecektik. Nilgün 13 Ekim akşamı içine kanatlanıp hepimizin kabuğunu biraz daha inceltmeseydi eğer!” (Haydar Ergülen) (Artfulling, 2017).

“Nilgün ölmüş. Beşinci kattaki evinin penceresinden kendini aşağı atarak canına kıymış. Ece Ayhan söyledi. Çok değişik bir insandı Zelda. Akşamları belli saatten sonra kişilik hatta beden değiştiriyor gibi gelirdi bana. Yüzü alarır, bakışlarına çok güzel ama ürkütücü bir parıltı eklenirdi. Çok da gençti. Sanırım otuzuna değmemişti daha. Ece ile gergedan için yaptığımız aylık söyleşide ondan şöyle söz ettim: Bu dünyayı başka bir hayatın bekleme salonu ya da vakit geçirme yeri olarak görüyordu. Dönüp baktığımda bir acı da buluyorum Nilgün’ün yüzünde. O zamanlar görememişim. Bugün ortaya çıkıyor.” (Cemal Süreya) (Sarıbaş, 2017:9 )

29 yaşında yaşamına son veren şairin öldükten sonra çeşitli yazı, mektup ve şiirleri kitap haline getirilmiş ve çok ilgi görmüştür.

“Ey, iki adımlık yerküre
Senin bütün arka bahçelerini
Gördüm ben!”

(Marmara, 2006:64)

Yazar: Dil Beste Kaplan
Editör: Dila Taşdelen

Kaynakça

  • Ergülen, H. (2017). Dünyayla Yaralı: Nilgün Marmara. Artful Living. Erişim Adresi: https://www.artfulliving.com.tr/edebiyat/dunyayla-yarali-nilgun-marmara-i-832
  • Marmara, N. (1985). Sylvia Plath’ın Şairliğinin İntiharı Bağlamında Analizi. İstanbul: Everest.
  • Marmara, N. ( 2006). Daktiloya Çekilmiş Şiirler. İstanbul: Everest.
  • Sarıbaş, N. (2017). Nilgün Marmara. Kafkaokur, 20, 4-11.

Görsel Kaynakça

ETİKETLER: , ,
YAZAR BİLGİSİ
Dil Beste Kaplan
Dil Beste Kaplan, 1999 yılında doğdu. Farklı alanlarda araştırma yapmayı ve keman çalmayı seviyor. Severek yaptığı araştırmaları sizlerle buluşturmak için MozartCultures ekibinde yazar olarak yer alıyor.
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.