John Steinbeck: Ay Batarken

John Steinbeck: Ay Batarken

1942’de, 2. Dünya Savaşı devam ederken John Steinbeck bu dönemden hem etkilenerek hem de esinlenerek asıl fikri “özgürlük” üzerine olan Ay Batarken adlı kitabını yazmıştır. Daha sonra bu kitap birçok insana umut olmuştur.

“Bütün bu ölümlerin arasında birazcık da olsa yaşama hakkımız var.
…Bütün bu öldürmelerin arasında birazcık da olsa yaşama hakkımız var.”
(Ay Batarken, 2020, s.79)

 

John Steinbeck

John Steinbeck, kitaplarında işçi sınıfının gündelik ilişkilerini, yaşam koşullarını ve mücadelelerini, döneminin ve çağımızın en temel toplumsal meselelerini tüm insani ayrıntılarıyla resmetmiştir. Amerikalı realist yazar, 1902 yılında California’nın Salinas kentinde doğmuştur. Çocukluk ve ilk gençlik yılları boyunca okul dışında zamanını Salinas Vadisi’ndeki çiftliklerde çalışarak geçiren yazar, eserlerinin çoğunda mekân olarak burayı seçmiştir. Erken yaşlarda yazar olmaya karar veren Steinbeck, 1919’da girdiği Stanford Üniversitesinde, yalnızca yazarlığına katkısı olacağını düşündüğü derslere katılmıştır. Öğrenimi sürdürdüğü altı yıl boyunca tezgâhtarlık, marangozluk, boyacılık gibi pek çok işte çalışmıştır. Steinbeck’in, ilk romanlarından başlayarak emekçilerin yaşam koşullarını ve ilişkilerini başarıyla yansıtabilmesinde bu yaşam deneyimi etkili olmuştur. Bir süre gazetecilik yapmaya çalışmış ama yazılarını yayınlatamamıştır. İlk romanı Altın Kupa (1929) fazla ilgi görmemiştir. 1935’te Yukarı Mahalle adlı kitabının yayımlanmasından sonra adını duyurmuştur. Bu eserini Bitmeyen Kavga (1936), Fareler ve İnsanlar (1937) ve “Pulitzer Ödülü” kazanan Gazap Üzümleri (1939) takip etmiştir. Devamında da birçok eser vermiş ve 1962 yılında, sonraları çok tartışılsa da “Nobel Edebiyat Ödülü” ile onurlandırılmıştır. Steinbeck, 1968 yılında kalp yetmezliğinden hayatını kaybetmiştir.

Ay Batarken

Steinbeck bu kitapta, geçimini madencilikten sağlayan ufak bir kasaba halkının, askeri bir birlik tarafından işgaline karşı direnişini ve halkın özgürlük savaşını anlatır. Olay, askerlerin kasabaya girişiyle başlar. İlk başta sessiz kalan halk, belediye başkanının önderliğinde gizliden gizliye örgütlenir. Askerlerin zorla çalıştırdığı madencilerden birinin asker öldürmesi ve bunun sonucunda belediye başkanının odasında yargılanıp sonrasında idam edilmesiyle halk iyice huzursuzlaşır. Çeşitli evlerde başkanın önderliğinde toplantılar yapılır ve birtakım yollarla İngiltere’den patlayıcı maddeler istenir. Küçük paraşütlerle gelen patlayıcıları toplayan halk, direnişi ve özgürlük savaşını sonuna kadar sürdürür. Askerler ise çaresizce durumu düzeltmeye çalışır.

“İnsanlar fethedilmekten hoşlanmazlar, efendim, bunu kabul etmezler. Özgür insan savaş çıkarmaz ama savaş başlamışsa yenilgiye rağmen savaşmaya devam eder. Sürü insanları, bir liderin takipçileri, bunu yapamaz, bu yüzden de muharebeleri sürü insanları, savaşları özgür insanlar kazanır. Siz de bunun böyle olduğunu göreceksiniz, efendim.” (Ay Batarken, 2020, s.108)

Steinbeck’in tiyatroya uyarlanması için propaganda amaçlı yazdığı Ay Batarken adlı kitabında, her ne kadar adı geçmese de Nazi Almanyası altında işgal edilen bir Norveç kasabasındaki halkın özgürlük adına direnişini anlatılmıştır. Bu dönemler savaşta gazetecilik yapan Steinbeck, bulunduğu bu durumdan da faydalanarak kitapta hem işgal edenler hem de işgal edilenlerin üzerindeki olumsuz ve olumlu savaş psikolojisini işlemiştir. O dönem birçok yerde illegal yolla basılıp milyonlara ulaşan bu kitap, baskı ve işgal  altındaki insanlara umut ve ilham kaynağı olmuştur.

“Onların tek bir lideri ve tek bir başı olduğu için hepimizi kendileri gibi zannediyorlar… ama biz özgür insanlarız; kaç kişiysek o kadar başımız var ve ihtiyaç olduğunda aramızdan mantar gibi lider biter.” (Ay Batarken, 2020, s.102)

Yazar: Egemen Şeker
Editör: Emine Türal

Kaynakça

Görsel Kaynakça

YAZAR BİLGİSİ
Egemen Şeker
Egemen Şeker, 1999 yılında Trabzon'da doğdu. 2017 yılında Trabzon Fen Lisesinden mezun oldu. Karadeniz Teknik Üniversitesinde Tıp Fakültesi 3.sınıf öğrencisi olarak eğitimini sürdürmektedir. MozartCultures'ta yazar olarak görev almaktadır.
YORUMLAR

  1. Ömer saka dedi ki:

    Yine harika bir yazı kaleminize sağlık.

  2. Vildan Uludağ dedi ki:

    Çok güzel bir yazı olmuş. Elinize, emeğinize sağlık. Devamını bekliyoruz 🙂