Antik Yakın Doğu: Mısır Tarihi IV (Yeni İmparatorluk)

18.07.2021
Antik Yakın Doğu: Mısır Tarihi IV (Yeni İmparatorluk)

MÖ 1560-1070

Askerî Değişimler

Kadeş Savaşı’ndan bir savaş arabası

İkinci Ara Dönemi’nden sonra ülkede ikinci kez birliği sağlayan I. Ahmes, tahtını güvene aldıktan sonra orduda daha önce görülmedik yeniliklere gitti. Eskiden nomarklar tarafından toplanan zorunlu birlikler yerini tamamı ücretli askerlere ve zaferleri karşılığında toprak verilen subaylara bıraktı. Ücretli askerlik sayesinde, ağır vergiler ve nomarkların altında ezilen halkı yatıştırmak için bir yol göstermiş oldu. Önceden soylu olmayan kimseler ücretli askerliğin ardından toprak sahibi olabilecek subaylar haline gelebiliyorlardı. Eski dönemlerdeki birlikler ilkel silahlar kullanırken yeni düzende kılıçlarla donatıldılar. Yine bu dönemde gerçekleştirilen başka bir yenilik ise savaş arabalarından oluşturulan hızlı bir birlikti. Bu birliğe genellikle soylu kimseler alındı ve öncesinde zorunlu bir eğitime tâbi tutuldular. Orduda yaşanan bunca örgütlenme ve güçlendirmeler boşuna değildi. I. Ahmes olası ikinci bir Hiksos istilasını önlemek ya da intikam almak amacıyla harekete geçmiş olacak ki Asya’ya büyük ve başarılı bir kuzey seferi düzenledi. Ahmes’in ardından gelen dört firavun da oluşturulan bu güçlü orduyu iyi şekilde değerlendirdi. Öncelikli olarak güney sınırını güvene almak için Nübye’ye sefer düzenlendi ve kontrol altına alındı. Daha sonrasında asıl amaç olan Akdeniz kıyılarındaki zengin Fenike devletlerine birçok istila gerçekleştirildi. Özellikle Fenike istilaları oldukça güç askeri mücadeleler gerektiriyordu ancak olası bir zafer askerlerin kazançlarını da belirlemesinden dolayı art arda başarılar elde edildi.

Kadeş Sorunu

Yaklaşık 80 yıl süren bu zenginleşme döneminde iktidara ilk kadın firavun olan Hatşepsut hemen ardından da III. Thutmes geldi. Yeni firavunun gözü daha zengin topraklar olan Filistin ve Suriye krallıklarındaydı. Zorlu süren muharebelerin ardından tüm Filistin ve Suriye, Mısır egemenliği altına girmişti ancak Suriye’nin doğusunda bulunan Kadeş şehir devleti bu durumdan memnun değildi. Güçlü bir devlet olan Kadeş, sık sık Suriye ve Filistin’e destek kuvvetler göndererek ayaklanmalara sebep oluyordu. Mısır ordusu güçlü ancak hem Filistin ve Suriye’yi kontrol altında tutacak hem de sayıca çok fazla olan Kadeş birlikleriyle savaşabilecek kadar da büyük değildi.

Hatşepsut’un tacı

Bunun üzerine III. Thutmes, ordularını Filistin ve Suriye’den geri çekerek birleştirdi ve Kadeş’e yürüdü. Başarılı savaş sonunda Kadeş şehir devletini tarihin tozlu raflarına kaldırdığını sanan firavun, ikinci bir seferle Filistin ve Suriye topraklarını egemenliği altına aldı. Askeri bir halka sahip Kadeş prensleri rahat durmadılar ve yeni bir ordu topladılar. III. Thutmes bu duruma karşı Kadeş kuşatması düzenledi. Başarılı olan kuşatmayla birlikte Kadeş tekrar kontrol altına alındı. Ancak ilerleyen bir asır boyunca Kadeş’in merkezden uzak konumu nedeniyle sıkça ayaklanmalar gerçekleşti. Uzun yıllar sonrasında coğrafi olarak kontrol etmekte daha rahat olan Hititlerin egemenliğine girecekti. Yine de III. Thutmes, bu zaferlere ek olarak batıda vermiş olduğu başarılı Libya savaşıyla Mısır’ı, Antik Yakın Doğu’nun en güçlü devleti haline getirmiştir.

Tarihin İlk Din Devrimi

III. Thutmes’ten sonra Mısır Uygarlığı’nın altın çağı fazla uzun sürmedi. Zamanla çok fazla güçlenen Amon rahipleri, IV. Amenofis tarafından kontrol altına alınmak istendi. Bu düşüncesine ek olarak firavun, ülkede dini bir tekellik oluşturmak adına tarihteki ilk din devrimini (bkz. MozartCultures Dijital Dergisi 3. sayı) yapacaktı. Gerçekleştirmeye çalışılan bu devrim ülkedeki tapınaklar arasında yaşanan felsefi tartışmalara ortam sağladığı gibi ülkedeki tüm sınıflarda da büyük huzursuzluğa sebep oldu. Artan huzursuzluğa eklenen hazinedeki hızlı erime ve dış tehditler sonucu halkın ayaklanması gecikmedi ve ülkeyi derin bir iç savaşa sürüklendi. Mısır, neredeyse başka devletlerin kontrolüne geçmek üzereydi. Ancak firavun Tutankhamon’un eski dine geri dönüşü ve attığı diğer adımlar sayesinde hazin son gecikmiştir. 18. Sülale’nin son iki firavunu ise Tutankhamon’un başlattığı çalışmaları sürdürerek ülkeyi güçlendirmeye çabalamışlardır.

İki Büyük Fatih

Kadeş Antlaşması

19. Sülale’nin kurucusu I. Sethi ise uysal kalmamış ve zaten azalan hazineyi büyük bir riskle orduyu güçlendirmek adına tüketmeye başlamıştı. Başarılı olan firavun, Fenike devletlerinin en önemlisi olan Tyr kentini, Filistin’in bir kısmını ve Lübnan’ı tekrar ele geçirdi. Kaybedilen toprakları ele geçirme hayaliyle I. Sethi, Filistin’in kuzeyine birçok kale yaptırarak Suriye’ye ilerlemek adına önemli adımlar da attı ancak ömrü hayalini gerçekleştirmeye yetmedi. Ardılı II. Ramses ise bu plana sadık kaldı ve toplanan ordusuyla birlikte Suriye üzerine harekete geçti. Hititler gücünün zirvesindeydi, ilk saldırı felaketle sonuçlandı ve firavun neredeyse tutsak olacaktı. Ancak Hititler, savaş arabalarındaki ciddi kayıplar ve birliklerinin hızla yağmaya yönelmeleri sebebiyle Mısır birliklerini takip edemediler. Bunlar yaşandığı sırada Hitit’de gerçekleşen bir taht kavgasını duyan II. Ramses ise ordusundaki az sayıda birliğe rağmen düzeni bozulan Hititlere hızlıca ikinci bir saldırı gerçekleştirdi. İlkine göre daha başarılı bir saldırı oldu ama yine de tam bir sonuç alınamamıştı. O zamana kadar toplanmış olan en büyük iki ordunun birbirini bozguna uğratması sebebiyle taraflar antlaşma yapmak zorunda kaldı. Antlaşma Mısır’a kısmi bir Suriye toprağı kazandırmış, Hititlerin sınırlarını garanti altına almış ve II. Ramses’in Hitit prensesiyle evlenmesi sayesinde mühürlenmiş oldu. Bu antlaşma, ilk olması sebebiyle Kadeş Antlaşması adıyla tarihe geçmiştir.

 

Serinin bir sonraki yazısı için:

Antik Yakın Doğu: Mısır Tarihi V (Geç Dönem)

Serinin bir önceki yazısı için:

Antik Yakın Doğu: Mısır Tarihi III (Orta İmparatorluk)

 

 

İlgili Diğer Yazılar:

 

Yazar: Ömer Özdal
Editör: Ozan Yazıcı

Kaynakça

Görsel Kaynakça

  • https://images.app.goo.gl/xDR28Vj7uWUL16CD7
  • https://images.app.goo.gl/v1dyBymf9fGV3GTE7
  • https://tarihvearkeoloji.blogspot.com/2015/10/misir-ve-turk-tarihi.html
  • https://images.app.goo.gl/oysS2LLZ7g9uxyW27

YAZAR BİLGİSİ
Ömer Özdal
Ömer Özdal, 1999 yılında Bursa'da doğmuştur. Marmara Üniversitesi İşletme Bölümü'nde örgün, Felsefe ve Sosyoloji bölümlerinde ise açık öğrenim olarak eğitimini sürdürmektedir. MozartCultures ekibinde yazar olarak görev almaktadır.
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.