Devrimlerle Doğan Bilim: Sosyoloji

31.05.2021
Devrimlerle Doğan Bilim: Sosyoloji

Fransız Devrimi (1789-1799) ile Sanayi Devrimi’nin (1760-1850) uzun seneler etkisi sürmüş ve bu süreçle beraber bir bilim olan sosyoloji ortaya çıkmıştır. Devrimler, toplumlar için adeta başkalaşım sembolüdür.  Bir toplumda bulunan tüm kurumlar açısından değişim, dönüşüm ve yeniden yapılanma demektir. Devrim tek bir güne sığdırılmış bir eylem olmaktan daha çok, toplumsal, siyasal ve ekonomik arka planı olan, yıllar içerisinde kümülatif biçimde ilerleyen süreçtir. Sanayi Devrimi ve Fransız Devrimi hem tarihte hem de ortaya çıktığı ülkelerde yaşayan insanlar için bambaşka bir çağ meydana getirmiştir. Sosyoloji biliminin getirdiği imgelem olgusu bu devrimler sayesinde anlam kazanmış, sosyolojinin felsefeden ayrılmasına ve sosyal bir bilime dönüşmesine yardımcı olmuştur.

Fransız Devrimi Nedir?

1830 Fransız devrimi anısına Eugène Delacroix tarafından yapılan eser. Aynı zamanda eser, Britanyalı rock grubu olan Coldplay’in “Coldplay Viva la Vida or Death and All His Friends” adlı albümünün kapak görselidir

Fransa’da mutlak monarşinin yerine, halkın cumhuriyeti ilan etmesidir. Fransız devrimi Aydınlanma felsefesi olarak bilinen, hedefine aklı alan ve onu özgürleştirmek isteyen çağ ile başlamıştır. Aydınlanma düşüncesi üst sınıflarda tartışılırken “Başka bir dünya mümkün mü?” sorusuyla halk tarafında da yaygınlaşmıştır. Bu soru var olan aristokrasi, hiyerarşi ve monarşinin doğal olduğu düşüncesine zarar vermiştir. Fransız devriminin oluşumunda halkla kralın arasındaki uçurum etkili olmuştur. XVI. Louis’in mali reformu ikiye katlamasıyla halk, ağır vergilerin altında kalmıştır. Fransız halkı için oldukça önemli olan ekmeğin, un fiyatlarının artmasıyla üretimi ve tüketimi zorlaşmıştır. Bu kötü ekonominin de etkisiyle Fransız toplumu öfkeli bir hale gelmiş, fırınlar basılmaya başlanmıştır. 1614 yılından beri toplanmamış parlamento soylular, din adamları ve halktan seçilen insanlar tarafından üç kamaradan oluşarak bir araya gelmişlerdir. Bu toplanmayla birlikte orta sınıf halkı, monarşiye karşı çıkmıştır. Monarşinin yetkilerinin sınırlandırılması, yönetimde daha fazla hak ve vergilerin yeniden düzenlenmesi gibi isteklerde bulunmuşlardır. Bu istekler XVI. Louis tarafından kabul edilmemiştir. Bunun üzerine 14 Temmuz 1789 günü Bastille Hapishanesi’ne halkın tamamını içeren bir kalabalık saldırmıştır. Hapishane ele geçirilmiş, hükümlü insanlar serbest bırakılmıştır. Devrimin sesinin yükselmesi için Jean-Paul Marat tarafından “L’Ami du Peuple” adlı gazete kurulmuştur. Artık Fransa, 1789-1815 yılları arasında devrimle beraber beş farklı dönem yaşamaya başlayacaktır.

Sanayi Devrimi Nedir?

Sanayi devrimi ya da Endüstri devrimi, ilk olarak İngiltere’de ortaya çıkmıştır. Batı Avrupa, Kuzey Amerika ve Japonya’ya yayılarak tüm dünyada görülmüştür. Yaklaşık olarak 18.yüzyılın sonlarına kadar tarıma, ticarete ve el sanatlarına dayalı bir ekonomik yaşamdan söz ederken üretime buharlı makinelerin dahil olması devrim yaratmıştır. Endüstri devrimi meydana gelmeden önce asıl üretim kaynağı olan toprağın, soyluların elinde bulunması tüm siyasal otoriteyi de beraberinde getirmektedir. Endüstri devrimiyle bu siyasal otorite yerini burjuva ve proletarya çatışmasına bırakmıştır. 1763’te İskoçya’da James Watt’ın, buharla çalışan makineyi bulmasıyla resmen sanayi devrimi başlamıştır. Artık buharlı makine gemilerde, lokomotiflerde kullanılmaya başlanmıştır. Sanayi devriminin ilk aşamasında, artan makineleşmeyle birlikte büyük fabrikalar ortaya çıkmıştır. Önceki dönemlerden farklı bir işçi profili meydana gelmiş, geniş yönetici kadroları ortaya çıkmıştır. Artık üretim geniş bir pazara yönelik hale gelmiştir. Buhar, kömür ve demirin birleşimi devrimin ilk aşamasında neredeyse her alanda değişim yaratmıştır. “Demiryolu Çağını” başlatmış, en uzak bölgelere bile ulaşım sağlanabildiğinden ticarette oldukça artış görülmüştür. Endüstri devriminin ikinci aşamasında ise günümüzde alıştığımız ve sıkça kullandığımız nesneler olan; içten yanmalı motor, ucuz gazete kağıdı, telefon, mikrofon, araba lastiği ve bisiklet gibi araçlar doğmuştur.

Sonuç olarak, Fransız Devrimi’nin de etkisiyle sanayi toplumuna uygun siyasal yapılanmanın devamı niteliğinde olan Sanayi Devrimi, başka bir çağı ve toplumu ortaya çıkarmıştır.  Avrupa’da sanayi devrimden önce sınıf bilincine sahip olmayan işçiler, sanayi devrimiyle beraber bilinçlenmeye başlamıştır. Siyasal açıdan oy hakları olmadığı gibi sendikalaşmaları ve grev yapmaları da yasaktır. İşçi sınıfının maruz kaldığı ağır koşullar nedeniyle onların haklarını savunan sosyalizm görüşü ortaya çıkmıştır. Bu devrimlerle birlikte her düşünür ve sosyolog ideal düzeni aramış, birbirleriyle çatışarak ve bu çatışmalardan yeni fikirler üreterek sosyoloji bilimini oluşturmuşlardır. Böylesine değişikliklerin topluma neler yaptığını anlamak ve anlamlandırmaya çalışmak sosyoloji bilimi ile mümkün olmuştur.

Yazar: Dicle Bazman
Editör: Ozan Yazıcı

Kaynakça:

Görsel Kaynakça:

 

YAZAR BİLGİSİ
Dicle Bazman
Dicle Bazman, 2000 yılında Ankara'da dünyaya gelmiştir. 2018 yılında Kırıkkale Üniversitesi'nde Sosyoloji lisans eğitimine başlamıştır. Liseden beri edebiyat, felsefe gibi alanlarla ilgilenmekte olup, şimdilerde ilgi alanlarını sosyolojiyle birleştirmeye başlamıştır.  MozartCultures ekibinde yazar olarak yer alıyor.  
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.