Ethem Onur Bilgiç İle Röportaj

1-) İllüstrasyona başlamanızdaki en önemli sebep ne oldu? İçerik üretirken ana felsefeniz nedir?

Okuduğum ve dinlediğim hikayeleri imgelere dönüştürmeyi sevmemle alakalı sanırım. Küçük yaştan beri sahneleri hayal eder, bazen de çizerdim. Bunun devamında da illüstrasyon güzel bir alan oldu benim için. Şimdi de metinler, kitap ve filmler için görseller hazırlıyorum. Çocukken, aile evimizde bulunan dünya klasiklerinin içindeki illüstrasyonlar beni çok heyecanlandırmış ve merakla kitapları okumamı sağlamıştı. Yazılı metninin görselle desteklenmesi bence içeriğe başka bir atmosfer katıyor.

2-) Bir illüstrasyon sanatçısı olarak Türkiye’deki illüstratör algısını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Çok yaşlı değilim ama 12 yıldır illüstratörüm diyebilirim. On yıl önce pek kimse bu kelimenin anlamını bilmiyordu. Şimdi hem çok fazla derginin olması ve özel görseller için fotoğraf yerine illüstrasyonu kullanmasıyla daha çok bilinen bir meslek oldu diyebilirim. Mecraların artması ve reklam ajanslarının da bu alana ilgi duymasıyla çok fazla iyi illüstratör fırsatlar buldu ve ülke olarak bence iyi bir durumdayız.

3-) İllüstratör olarak yaşadığınız zorluklar nelerdi?

İllüstratör olarak iş anlamında yaşadığım zorluklar benim hoşuma gidiyor. Gelen brife göre zor açılar, zor kompozisyonlar beni geliştiren şeyler. Bunlara kötü anlamda “zor” diyemiyorum. Daha çok, kötü brif gelmesi, ne istendiğinin bilinmemesi ya da freelance olduğumdan dolayı aynı zamanda bütçe durumlarını da benim konuşuyor olmamı yaşadığım zorluklar olarak sıralayabilirim.

Ahlat Ağacı – Nuri Bilge Ceylan

4-) Bu sanata meraklı, öğrenmek için can atan kişilere neleri tavsiye edersiniz?

Biliyorum sıkıcı ama gerçekten çok çalışmak ve bol bol araştırmak. Biraz mesleğinin “geek”i olmak.

5-) Karşılaştığınız zorluklarla nasıl başa çıktınız?

Sabırlı olup yılmamak lazım. Ben bir şekilde hep üretim yapmaya devam ettim. İnsanın sevdiği işi bulması çok önemli. Eğer sevdiğiniz, zevk aldığınız işi bulursanız çalışarak zorluklar daha aşılabilir oluyor. Kimse 1-2 işle var olamaz. Yani zorluklar hep olacak. Sabırla, sürekli yeni işler yapmak, yeni projeler geliştirmek lazım.

6-) Sizi zorluklarla karşılaştığınızda motive eden bu sanata tutunmanızı sağlayan faktör ne oldu?

Yaptığım işi gerçekten sevmem.

7-) Dijital sanata ilginin bu kadar çok olmasını neye bağlıyorsunuz?

Daha pratik olmasına. Hızlı sonuç alınabiliyor. Tuval ya da kağıt işler daha çok emek ve sabır gerektiriyor. Hatayı daha az affediyor. Dijital de ise geri alma, hızlı denemeler yapma gibi bir çok kolaylık var. Özellikle dergi, kitap ya da reklam sektörüne iş üretenler için zaman çok önemli.

8 -) İlham kaynaklarınız nelerdir?

Bu da biraz klişe ama okuduğum kitaplar, çizgi romanlar, izlediğim filmler, yani tükettiğim her şey. Bu noktada şöyle bir derinlik katabilirim; ben tükettiğim eserleri gerçekten derinlemesine tüketmeye çalışırım. Bir film bittiğinde aldığım notları, kişileri, kavramları araştırırım. Bir kitap okurken uzun uzun cümleler üzerine düşünürüm. Yani hızla bir şeyi bir kenara atamam. Çoğu zaman dönüp dönüp tekrar okuduğum, izlediğim işler oluyor. Derinlere dalmayı seviyorum diyebilirim.

9-) Çizerken kullandığınız programlar hangileridir?

iPad Pro’da Procreate, bilgisayarda Photoshop.

10-) İnsanların kendilerini bu alanda geliştirebilecekleri eğitici kanallar veya kitaplar nelerdir?

Gerçekten hiçbir zaman bir kanal izlemedim ve “illüstratör ders 1” gibi bir kitap almadım. Çok fazla sanatçı kitabı topladım, sanatçı röportajları okudum, sevdiğim sanatçıların workshop kayıtları varsa onlara baktım. İlla ders merak eden arkadaşlarım için domestika.org‘u önerebilirm. Benden de ders istedikleri için derinlemesine inceleme fırsatım olmuştu. Ücretli dersler ama gerçekten dolu dolu içerik üretiyorlar. Sevdikleri tarz iş üreten bir sanatçının dersine bakabilirler.

İllüstrasyonlar: https://ethemonur.com/