Pandeminin Müzik Sektörüne Etkileri

10.05.2021
Pandeminin Müzik Sektörüne Etkileri

Covid 19 Türkiye’de ve tüm dünyada sahne sanatlarını olumsuz etkiledi. 2020 yılının Mart ayından bu yana birçok müzisyen sahne alamıyor ve işini yapamıyor.

Salgın ile birlikte dünyanın çoğu ülkesinde konserler, sahneler ve kayıt stüdyoları kapatıldı. Müzikte üretim neredeyse durma noktasına geldi. Sadece sanatçılar değil, arka planda çalışan, emek veren ses mühendisleri, tonmaisterlar, rodiler, menajerler, ulaşım görevlileri ve müzik sektörüne emek veren birçok çalışan da aylarca işsiz kaldı.

Sanatçı, albüm satışları, şarkı telifleri ve dijital platformlardan ne kadar gelir elde etse de asıl geçim kaynağı konserlerdir. Salgın nedeniyle ülkemizde bahar ve yaz dönemlerinde sadece açık hava konserleri yapılabiliyordu. Ancak hava sıcaklıkları ve salgının gidişatı doğrultusunda açık hava konserleri, festivaller ve tüm etkinlikler de yasaklandı. Sahne ve mekân sahipleri de aynı şekilde sektörün bir parçası olarak iş yerlerinin kapalı olmasının oldukça sancılı bir süreç olduğunu belirtiyorlar.

Müzisyenler ve sahne sanatçıları, birbirlerine destek vermek ve halkı bilinçlendirmek için çoğu zaman sosyal medya kampanyaları düzenleyip bu duruma çözüm aradılar. Bu süreç ilerledikçe bazı sanatçılar eski mesleklerine dönmek zorunda kaldılar. Ek gelirler elde etmek için çeşitli yollara başvurdular. Albüm çıkarmak için ekipmanlarını satanlar, takı yapıp satanlar, farklı meslek öğrenmeye çalışanlar ve nice kaygılı müzisyenler…

Müzik sektöründe çalışanların pandemi öncesi dönemde %29,7’si işsizken pandemi sürecinde bu sayı %90’lara kadar çıkmıştır. Müzik sektörü çalışanları arasında kitlesel işsizlik, düzenli gelir elde etme olanağını da ortadan kaldırmıştır. Müzisyenlerin %78’i düzenli bir gelirlerinin olmadığını belirtirken %90,5’i pandemi sürecinde ekonomik durumunun daha kötüye gittiğini belirtmiştir. Pandemi şartlarında müzisyenlerin devlet ve yerel yönetimler tarafından sağlanan sosyal desteklerden yararlanma düzeyleri de oldukça düşüktür. Katılımcıların sadece %9,5’i bu desteklerden yararlanabilirken %69,3’ü söz konusu desteklerden faydalanamadığını belirtmiştir.

2020 yılının son çeyreğine gelindiğinde artık müzisyenler, sahne sanatçıları, mekân sahipleri ve organizatörler bu duruma çözüm bulabilmek için farklı fikirler düşünmeye başladılar ve ardından online konserler yapılmaya başlandı. Bu durum dinleyici ve sanatçıyı bir nebze rahatlattı. Mekanlar sanatçılar ile anlaşıp normal ve akustik konser videoları kaydettiler ve YouTube, Instagram gibi sosyal mecralarda paylaştılar. Böylece bir gelir kaynağı elde etmeyi amaçladılar.

Müzisyenler ve dayanışma toplulukları bu konuda devletin de yardımlarının artırması gerektiğini ve çözüm sunmasını, sanatçıların statülerini ve sosyal haklarını garanti altına alacak yasaların getirilmesi gerektiğini düşünüyorlar.

 

Öte yandan bir diğer konu ise müzik sektörünün bir iş, etkinlik, meslek grubu olarak değil de başlı başına bir eğlence aracı, sektörü olarak algılanması. Ülkemizde, herhangi kötü bir durum veyahut da üzücü bir olay yaşandığı zaman genellikle konserler iptal ediliyor. Halbuki konserlerde sanatçı, müzik ve dinleyici arasında birçok özel bağ kurulabiliyor. Dinleyici, müzikte kendinden bir şeyler bulabiliyor. Müzisyen icra ettiği müziğin dinleyici tarafından eşlik edildiğini, sevildiğini, coşku ile karşılandığını gördüğünde yaşadığı duygu yoğunluğunu ve duygu alışverişini, icrasına yansıtıyor. Bu yüzden pandemi döneminde konserlerin ve müziğin dijitalleşmesi sanatçı ve dinleyici bir nebze rahatlatsa da sahnede olmanın verdiği duyguyu, hissiyatı, doyumu ve hazzı bambaşka oluyor.

Çoğu müzisyen artık birçok şeyin eskisi gibi olamayacağını ve geri dönüşü olmayacağını ifade ediyor. Üretim ve paylaşım alanlarında işler daha zor olacak, müzisyen eserlerini halka ulaştırmak için daha çok bütçe ayıracak. Müzisyenin sürekli geçim kaynağı olan konserler, insanlar kalabalık ortamlarda bir araya gelmeye korktuğu için ve bu duruma zor alışacağı için süreç uzun olacak dolayısıyla dinleyici ve sanatçının buluşması uzun zamanlar alacak.

Öyle görünüyor ki müzisyenlerin ve bu sektörün emekçilerinin ortak düşüncesi birlik ve dayanışma içerisinde olarak seslerini duyurabilmek, varlıklarını hissettirebilmek ve pandeminin etkisini en aza indirgemek.

Yazar: Burak Akdere
Editör: Başak Tufan

Kaynakça:

Görsel Kaynakça:

 

YAZAR BİLGİSİ
Burak Akdere
Burak Akdere 1999 yılında Adana'da doğmuştur. Lise eğitimini 2017 yılında tamamlayıp, yetenek sınavlarına hazırlanarak 2019 yılında Müzik Teknolojileri okumaya başlamıştır. Beste yapmak, müzik üretmek ve enstrüman çalmak hobileridir. Klasik müzik ve rock müzik dinlemeyi sever. Temmuz 2020’den bu yana MozartCultures ailesinde yer alıp MozartMusic ekibinde aktif rol almaktadır.
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.