Pragmatizm: Doğru, Fayda Mıdır?

19.11.2020
Pragmatizm: Doğru, Fayda Mıdır?

Pragmatik kelimesinin ‘‘Prágma’’ kökü Eski Yunanca olup iş, eylem anlamına gelir.  Pragmatik ise işe yönelik anlamına gelir. Pragmatizm, teorileri veya inançları pratik uygulamalarının başarısı açısından değerlendiren bir yaklaşımdır. Kısaca faydacılık da diyebiliriz. Bir iddianın ancak ve ancak yararlı olduğu takdirde doğruluğunu kabul eden bu felsefi yaklaşım, pratik sonuçlara yönelik düşünme temelleri üzerine kurulmuştur.

Faydacılık, 18. yüzyılda Jeremy Bentham ve onunla aynı doğrultudaki düşünce adamları tarafından ileri sürülmüştür. Ancak fikrin temelinde Antik Yunan filozoflarından Aipikuros’e kadar bağlantı bulabilmek mümkündür. Faydacılığın ilk tartışmalarında ‘‘en fazla mutluluk’’ temelinde analizler dile getirilmiştir. İlerleyen zamanlarda Bentham, ‘‘En büyük mutluluk prensibi’’ şeklinde yeni ve özgün bir tanımlama yapmıştır. Aynı felsefi akımın savunucuları Bentham ve Aipikuros’ün yorum farkları temelde çok basittir. Aipikuros tarafından getirilen faydacılık tanımında kişiyi en mutlu eden şeyin yapılması anlamı varken, Bentham ise herkesi en mutlu yapacak şeyin yapılması ve konuşulması gerektiğini savunmuştur. Yani, Bentham’ın kuramında, kişisel olmayan bir hedonizm vardır (Hedonizm: hazcılık, zevkleri hedef edinen felsefi düşünce).

pragmatizm-dogru-fayda-midir

John Stuart Mill ise faydacılık anlamına gelen ünlü ve kısa yapıtı, “Utilitarianism” kitabında bir faydacı olmasına karşın, bütün zevklerin aynı değerde olmadığını ileri sürmüştür. Bu savını da o ünlü karşılaştırmasıyla desteklemiştir: ‘‘Mutsuz bir  Sokrates olmak, mutlu bir domuz olmaktan yeğdir.’’.

Bu felsefi düşünce daha sonraları William James tarafından tanınır ve popüler hale getirilmiştir. Bu bağlamda geliştirilen pragmatizm teorileri hem iyinin hem de doğrunun teorisi olarak nitelenmektedirler: İyinin teorisi olarak refahçı, doğrunun teorisi olarak neticecidirler. Amerikalı filozof James’e göre pragmatizmde önemli olan sonuçlardır. O, felsefenin ‘‘nesne nedir?’’ sorusunu sormasını kabul etmez çünkü pragmatizm ‘‘sonuçlar nelerdir?’’ diye sormalıdır. James’e göre bir teori, insanla ilgili çalışmalarda kesin sonuçlar barındırıyorsa dogmatik olduğundan kabul edilmemelidir. Bunun sebebi pragmatizmin dogmatik olmadığını düşünmesidir. Ona göre sadece yaşam ön plana alınmalıdır ve bu doğrultuda doğrunun ölçütü de başarıdır. Düşünceler sadece eylemde bulunmak için yararlandığımız aletlerdir. Doğru düşünce ise en çok kazanç getiren, en verimli ve en etkili düşüncedir.

pragmatizm-dogru-fayda-mı

William James’in ilgilendiği bir diğer konu ise bilgi teorisidir. Bu teoride sonucu hedef alır. Ona göre birçok şeyin kesinliği olmadığından anlamlı olan yararlıdır. Yararlı olan ise sadece maddi ve somut değildir. Örneğin; dinin metafizikliğinin kesinliği olmamasına rağmen dini yararlı olarak kabul eder çünkü pratik, teoriden önce gelir. Onun için pratiği olan gerçektir.

Pragmatizmin en etkili savunucularından biri de John Dewey’dir. O, pragmatizmin yöntemlerce uygulanabilirliği üzerine düşünmüştür. Dewey’e göre bilimsel yöntem, akıl yürütmenin sistematikleştirilmesinden oluşturulur. Bu sistematikleştirme sürecinin; analiz, sentez, karşılaştırma ve deneysel faaliyetler gibi adımları vardır. Bilimsel yöntem sonucunda doğru bilgi yararlı, yararlı bilgi doğrudur. Dewey, aynı zamanda fonksiyonalist akımın bir temsilcisidir. Eğitimde ‘‘aktivite ilkesi’’ni ve bilimsel düşünme yöntemini benimser. ‘‘Aktivite ilkesi’’ kavramını da ilk kez kendisi 1896 yılında kullanmıştır. ‘‘Ona göre öğrenmeyi sağlayan ana unsurlardan biri olan problem çözme, bilimsel yöntemin de özelliklerindendir. İnsandaki dört dürtü; ‘sosyal yapıcılık’, ‘araştırma ve deneme’, ‘ifade’, ‘sanatsal yatırım’ aslında problem çözme davranışına dayanmaktadır. Bilgilenmeyi ve eğitimi, kişi ile çevresi arasındaki etkileşim süreci olarak gören Dewey’e göre kişinin kendi yaşamı ve deneyimleri bilgilerimizin temelini oluşturur.’’ (Felsefe Cpl, 2020).

Faydacılık fikri ortaya çıkışından bu yana çeşitli eleştirilere maruz kalmıştır. ‘‘Farklı insanların zevklerinin ve buna bağlı olarak faydalarının karşılaştırılması oldukça zordur.’’ söylemi, faydacılık anlayışına yapılan eleştirilerde sıklıkla değinilen bir argümandır. Bununla ilgili olarak, ilk faydacıların fayda analizini sayısal değerlere dökerek hesap edilebileceği fikri öne sürülmüş olsa da bunun gerçekleşmemiş olması ‘‘Birbirinden farklı insanların zevklerinin kıyas edilebilmesi sadece pratikte değil, prensipte de imkansıza yakındır.’’ fikrini destekler.

Bir diğer eleştiri, sağduyu ile faydacılığın çeliştiği önermesidir. Örnek olarak dört insanı ele alalım. Bunlardan biri anne, diğeri annenin çocuğu, geriye kalan ikisiyse yabancı iki insan olsun. Pragmatik düşünce, acil bir durumda annenin, çocuğunu kurtarmak yerine iki yabancıyı kurtarmayı tercih etmesini bekler. Çünkü pratikte basit bir hesaplamayla, bir kişinin canını kurtarmak yerine iki kişinin canını kurtarmış olacaktır.

Pragmatizmde ‘‘Bir şey, pratikte uygulanabildiği ölçüde doğrudur.’’ anlayışı hakimdir. Bu nedenle herhangi bir durum, özden yoksun olsa dahi faydalı ise başarılı ve doğrudur. Fikir bu özelliğiyle eleştirilmiştir. Bunu anlamak için, çoktan seçmeli bir sınava giren öğrencinin sınavda sorumlu olduğu konu hakkında hiçbir bilgisi olmamasına rağmen rastgele cevaplama yaparak bütün soruları doğru yanıtlaması örneği verilebilir. Öğrencinin herhangi bir şekilde tüm soruları doğru yanıtlaması, beklenen faydanın elde edildiğini gösterir. Bu sebeple pragmatist yaklaşıma göre, öğrencinin bilgi seviyesi ve verdiği emek gibi noktalar önem arz etmez.

Örneklerde görüldüğü üzere pragmatizm, pratikteki başarının mutlaklığına dayanan bir akım olma özelliği ile eleştirilmektedir. Sonuç olarak, neredeyse her türde düşünce tarzına mensup fikir insanlarının kendinden bir parça bulabildiği pragmatizm, fikrin savunucularına göre en uygulanabilir düşünce tarzlarından biri iken, eleştirenlerce çelişkilerle dolu, mantıksız ve hatta etikten yoksun olabilir. Bütün bu tartışmalar bir kenara bırakıldığında pragmatik anlayışın fikir dünyasına kattığı pek çok yenilik ve tartışma konusu bulunduğu bir gerçektir. Bu anlayış aynı zamanda, toplumda çeşitli yansımalarla karşımıza çıkar. Tarihi boyunca pragmatizme, felsefeden ekonomiye birçok alanda rastlanır.

Pragmatizm, kapitalizmin de temelinde yer alan bir akımdır. 20. yüzyılda faydacılığa dair düşüncelerin amacından saptırılıp kişilerin çıkarları uğruna her şeyi yapabileceklerini gösteren  ‘‘başarıya giden her yol mübahtır.’’ ifadesinin hayata geçirilişi ile politik alanda makyavelizm karşımıza çıkar.  Burada, İtalyan Rönesans hareketinin en önemli figürlerinden biri kabul edilen Machiavelli ile faydacı yaklaşımın politikadaki etkisi gözler önüne serilmektedir.

pragmatizm-dogru-fayda-midir-pragmatik

Tarih sayfalarında pragmatizmin etkisi siyasi ideolojilerle sınırlı kalmayıp bilim, teknoloji ve endüstri sürecinde de karşımıza çıkar. 19. yüzyılın sonlarına doğru, bu süreci yakalayan ve uygulamalarında daha hızlı bir değişim meydana getirmiş olan ABD’de pragmatizmin izlerini görürüz. Hukuk, tıp, psikoloji, matematik, eğitim gibi alanlarda değişimin gerekli olduğunu fark etmişler ve faydacı felsefeyi bu alanlara uyarlayarak verim elde etmişlerdir. Bu durum bize, Amerika’nın toplum olarak ilerlemesinde faydacılığın katkısının büyük olduğunu ve Amerikan toplumundaki başarı odaklı yaklaşımın, özümsediği pragmatik felsefeden köken aldığını düşündürebilir. Günümüzde sadece ABD ile sınırlamaksızın küreselleşen dünyada birçok şirketin en büyük hedefi, asgari girdiyle elde edilebilecek en üst düzeyde kardır. Böylece, pragmatizmin günlük yaşamımızın merkezinde kar-zarar odaklı düşünce ile kendini gösterdiğine şahit oluruz.

Yaptığımız araştırmalar sonucunda görüyoruz ki, geçmişten bu yana birçok alanda, kavramada ve çözümde,  pragmatik düşünceyle hareket ettiğimiz meseleler var. Hatta hayatta karşı karşıya kaldığımız birtakım durumlar, bize hayatta kalmanın algoritmasının ilkel güdülerimiz sayesinde pragmatik ilkelere dayandığını bile düşündürebilir. Ancak her doğru faydalı, her faydalı doğru mudur? İşte bu noktada, felsefi bir yaklaşım biçimi olan pragmatizm, felsefenin değişmez özelliği sübjektiflik ile bizlere kendini gösteriyor. Hayata yalnızca pragmatik felsefi yaklaşım ile bakarsak bazı durumlarda sağduyu ve etik gibi kavramları yok saymış veya onlardan mahrum kalmış olmaz mıyız? Kim bilir, belki de pragmatik akımın savunucuları ve eleştirmenlerinin, fikrin doğuşundan bu yana cevaplamak üzere tartıştığı bu sorulara her birimizin birbirinden özgün yanıtları vardır.

Yazar: Özge Sıla MUTLU

Kaynakça

(2020, 1 Temmuz). Pragmatizm. Wikipedia, Özgür Ansiklopedi. Erişim adresi: https://tr.wikipedia.org/wiki/Pragmatizm

(2008, 16 Ağustos). Pragmatism. Stanford Encyclopedia of Philosophy. Erişim adresi: https://plato.stanford.edu/entries/pragmatism/

Akçok, B. (t.y.). Pragmatizm (Faydacılık) Nedir? Erişim adresi: https://www.bilgiustam.com/pragmatizm-faydacilik-nedir/

Bulut, P. (2012, 9 Mart). Pragmatizm ve Amerikan Kültürüne Yansımaları.  Erişim adresi: http://www.blog.usmer.org/2012/03/pragmatizm-ve-amerikan-kulturune-yansimalari/

Faydacılık (Pragmatizm) (t.y.). Erişim adresi: https://felsefecpl.tr.gg/Faydac%26%23305%3Bl%26%23305%3Bk–k1-Pragmatizm-k2-.htm

Doğan, N. (2003). Pragmatizmin Felsefi Temelleri. Erciyes Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, 20, 83-93. Erişim adresi: https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/66416

Görsel Kaynakça

Kaynak 1, Kaynak 2, Kaynak 3, Kaynak 4, Kaynak 5, Kaynak 6, Kaynak 7, Kaynak 8

ETİKETLER:
YAZAR BİLGİSİ
Özge Sıla Mutlu
Özge Sıla MUTLU 2000 yılında Bursa’da dünyaya geldi. 2018’de Osmangazi Gazi Anadolu Lisesi’nden mezun oldu ve şu anda Yıldız Teknik Üniversitesi’nde Endüstri Mühendisliği lisans öğrencisi. Öğrendiklerini kelimeler eşliğinde paylaşarak hiç tanımadığı insanların hayatına bir bilgi, bir fikir ile dokunabilmeyi, yazmanın en keyifli ve kıymetli tarafı olarak görüyor. Bu motivasyonla 2 Kasım 2020 tarihinden bu yana Mozart Cultures’ta yazmayı sürdürüyor.
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.