Türk Müziğinden Rock Opera Örnekleri: Safinaz ve Şeyh Bedrettin Destanı

22.04.2022
Türk Müziğinden Rock Opera Örnekleri: Safinaz ve Şeyh Bedrettin Destanı

Rock Opera Nedir?

Rock operalar; belli bir konsept etrafında şekillenmiş, uzun şarkılar ve albümler şeklinde yapılırlar. David Bowie’nin The Rise and Fall of Ziggy Stardust and the Spiders from Mars’ı, Jethro Tull’ın Thick as a Brick’i, Pink Floyd’un The Wall’u ve Jesus Christ Superstar müzikali, türün en çok bilinen örneklerindendir.

Safinaz Albümü Hakkında

Türkiye’nin en başarılı sanatçılarından biri olarak görülen Cem Karaca’nın Edirdahan grubuyla 1978 yılında piyasaya sürdüğü “Safinaz” adlı 3 şarkılık stüdyo albümü, içinde 2 adet başarılı rock opera barındırır. Bunların ilki Safinaz, albümün yapıldığı dönemin kız çocukları ve kadınlarıyla ilgili sorunları dinleyiciye tiyatral bir şekilde yansıtır. Bahsi geçen diğer şarkı “Şeyh Bedrettin Destanı” ise Osmanlı’daki ilk dinî ayaklanmayı gerçekleştiren kişi Şeyh Bedrettin hakkındadır. 1978 yılına bakıldığında piyasaya yavaş yavaş hâkim olmaya başlayan arabesk müziğe ek olarak biri 18, biri 13 dakikalık şarkılar yapmak ticari bir intihar anlamına gelse de Cem Karaca, bu intihara bir çözüm üretmek yerine toplumun dertlerini duyurabilmek adına Safinaz albümünü piyasaya sürmüştür.

Cem Karaca & Edirdahan – Safinaz (1978)

On Binlerce Safinaz, Kurtuluş Nerede?

18 dakikalık bu şarkı, Safinaz adlı kız çocuğunun etrafında şekillenmiştir. Şarkıda, Safinaz’ın ortaokul yıllarından itibaren yaşadığı birkaç yıla tanıklık edilmiştir. Babası Kapıcı Kasım, annesi ise Temizlikçi Ayşe’dir. Safinaz okula gitmesinin yanında annesine temizlikte yardım etmektedir.

“Geçtikçe sınıfları Safinaz yıl sonunda,
Kasılıyordu kapıcı Kasım kasım kasım.”

Safinaz’ı okutmakta gittikçe güçlük çeken ailesinin Safinaz’ı okuldan almaktan başka çaresi yoktur.

“Okul önlüklerini ağlayarak çıkardı,
Daha on dördünde fabrikaya başladı Safinaz.”

Safinaz fabrikaya başladıktan sonra yabancı olduğu hayat tarzından insanlar ve aktivitelerle tanışır. Safinaz’ın yavaş yavaş kendi hayat tarzından sıkıldığı dinleyiciye aktarılır ve akabinde şarkıya yeni bir karakter, Jön Niyazi girer. Müzikal yapı, adeta farklı bir şarkıya geçiliyormuşçasına değişir ve Niyazi’nin fabrikada gördüğü Safinaz hakkında dalga geçercesine sözleri duyulur:

“Ha onu diyordum abiler; adım Niyazi, Jön Niyazi de derler dostlar sağ olsun. Geçenlerde bir yavru düştü fabrikaya fıstık gibi. Ama adı biraz fazla; Aysel değil, Canan değil ya, Safinaz.”

Bu sözlerden sonra müzik aniden temposunu düşürür ve odak yine Safinaz ve ailesine döner. Safinaz’ın gece “Yapma Niyazi!” diye sayıklamasını duyan annesi, babasına durumu anlatır. Babası Kasım, Safinaz’ı döver. Ardından Safinaz evden kaçar ve bir daha geri dönmez.

“Dün gece sayıklıyordu
‘Yapma Niyazi’
Kasım dellendi, fırladı yerinden
Tutup dövdü kızı Allah yarattı demeden
Hiç ağlamadı Safinaz, öylece baktı babasına
O akşam çıktı gitti ve bir daha eve hiç dönmedi.”

Safinaz’ın hikâyesi burada sona erdikten sonra Cem Karaca, bu sefer tüm Safinazlara bir şeyler söylemek için mikrofonu eline alır:

“Bazen şansın yaver gider biri çıkar evlenirsin
Bazen açarsın gözünü bir genelev işletirsin
Söylesenize Safinazlar bütün bunlar kurtuluş mu?
Kurtuluş nerede?
Nerede Safinaz?
On binlerce Safinaz
Kurtuluş nerede?”

Cem Karaca & Dervişan – Yoksulluk Kader Olamaz (1977)

Şeyh Bedrettin Destanı

Aslen Nazım Hikmet Ran’ın Simavne Kadısı Şeyh Bedreddin Destanı adlı şiirinin şarkılaştırılmış hâli olan Şeyh Bedrettin Destanı, Osmanlı Devleti’ndeki ilk isyancılardan biri olan Mutasavvıf Şeyh Bedrettin üzerinedir. Nazım Hikmet Ran’ın Şeyh Bedrettin’i edebiyata taşımasıyla birlikte Şeyh Bedrettin hakkında çeşitli tiyatro oyunları ve şarkılar yapılmıştır. Ahmet Kaya, Zülfü Livaneli gibi sanatçılar tarafından da yorumlanmıştır. Şeyh Bedrettin, bugünkü Yunanistan toprağı olan Simavna’da doğan bir mutasavvıftır. Vahdet-i Vücud ekolüne yakın düşünceleri nedeniyle Şeyh Bedrettin hakkında genel olarak olumsuz bir kanı mevcuttur. Düşüncelerini topladığı ünlü eseri Varidat, tasavvuf açısından önemli bir eserdir. Geçmişte tartışmalara sebep olan eser günümüzde hâlâ tartışılmaktadır. Şeyh Bedrettin’in Börklüce Mustafa ve Torlak Kemal adlı iki ünlü müridi vardır.

Cem Karaca şarkıda o kadar etkileyici bir vokal performansı sergileyerek Börklüce Mustafa’nın savaş anını dinleyicinin gözünün önüne getirir.

“Sıcaktı
Bulutlar doluydular
Neredeyse tatlı bir söz gibi ilk damla düşecekti yere.
Birdenbire gökten yağar, kayalardan dökülür, yerden biter gibi
Bu toprağın verdiği en son eser gibi
Bedreddin yiğitleri şehzade ordusunun karşısına çıktılar
Dikişsiz ak libaslı, baş açık, yalınayak ve yalın kılıçtılar
Mübalağa cenk olundu
Aydın’ın Türk köylüleri
Sakızlı Rum gemiciler
Yahudi esnafları
On bin mülhid yoldaşı Börklüce Mustafa’nın
Düşman ormanına on bin balta gibi daldı
Bayrakları al yeşil, kalkanları kakma, tolgası tunç saflar pare pare edildi ama
Boşanan yağmur gün içinde gün inerken akşama
On binler iki bin kaldı…”

Börklüce Mustafa’nın yenilgiden sonra tutsak edilmesi ve idamı da şu güzel sözlerle anlatılmıştır:

“Satırı çaldı cellat
Çıplak boyunlar yarıldı nar gibi
Yeşil bir daldan düşen elmalar gibi birbiri ardına düştü başlar
Ve her baş düşerken yere
Çarmıhından Mustafa
Baktı son defa
Ve her yere düşen başın kılı depremedi.
‘İriş Dede Sultanım iriş’
Dedi bir, başka bir söz demedi.”

Yazar: Kerem Karabulut
Editör: Emine Türal

Kaynakça

Görsel Kaynakça

YAZAR BİLGİSİ
Kerem Karabulut
Okur, yazar, dinler, bazen de çizer. Özellikle okur ve dinler.
YORUMLAR

  1. Süreyya Akmangil dedi ki:

    Yeni bir bilgi yumağı, teşekkür ederiz… 👍👍👍