Türk Kadınının Siyasetteki Yeri: Kadınlar Sandığa!

05.12.2020
Türk Kadınının Siyasetteki Yeri: Kadınlar Sandığa!

Kadının, din ve feodalitenin kendisi için çizdiği kaderin dışına çıkma isteği ilk olarak Rönesans Hareketi ile görülür. Öncelikle, sanat alanında resim ve heykel gibi eserlerde kadın vücudu şekillenmiş, Reform Hareketleri sayesinde ise kadınlar sosyal hayatta seslerini duyurmaya başlamışlardır. Örneğin mal mülk edinme hakkını kazanırken sözleşme yapma serbestliğini de elde ederek artık bazı medeni hakları kullanmaya başlamışlardır. Ancak Rönesans ve Reform Hareketleri bile siyasi hakların kadınlara verilmesini sağlayamamıştır.

Tarihte seçme ve seçilme hakkı, feodalizmin yıkılması ile mülk sahibi erkeklere tanınan bir vatandaşlık hakkı olarak karşımıza çıkar. Fransız ihtilali sonrasında bu hak, mülk sahibi olmayan erkeklere de tanınmıştır. Fransız İhtilali, kadın hakları açısından bir dönüm noktası olmuştur. Fransa’da kadın hakları Bildirgesi yayımlanmış, 1789’da krala sunulan bir dilekçe ile oy hakkı ve kendilerini temsil hakkı istemişlerdir. 1793’te aynı istek yenilense de kabul edilmemiştir.

Kadın ve kadın hakları konusunda en büyük ve köklü değişime endüstri devrimi sebep oldu. Buharın endüstride kullanılmaya başlanması ile kadın, iş gücü olarak fabrikalarda çalışmaya başladı. Böylece kadınlara da o zamana kadar verilmemiş bazı haklar tanındı.

 

Eski Türklerde Kadının Siyasi konumu

Eski Türklerden başlayarak Türk kadınının siyasi hakları nasıl kazandığını açıklamak gerekirse, elimizde bulunan yazılı ve sözlü kaynaklara dayanarak Orta Asya’da kadının erkekle çoğu alanda eşit olduğunu söyleyebiliriz. Orhun Kitabelerinde hakanın karısının, kocasıyla birlikte Türk toplumunun başına indiği anlatılır. Türk hükümdarları yabancı elçileri kabul ettikleri zaman eşleri de resmi olarak kabulde hazır bulunur.

Kadına Türkan veya Bilge Hatun sıfatları verilmiştir. Emirnameler fermanlar “Hakan ve Hatun buyuruyor ki…” şeklinde çıkarılırdı.  Yine tarihte ilk olarak Türk kadınlarının devlet başkanlığı yaptığını biliyoruz. Cengiz yasalarında senelik kurultaylarda kadınların da yer aldığı yazmaktadır. VII. yüzyılda, Uygur Hakanı’nın annesi Uluğ Hatun, davalara bakıyor, anlaşmazlıkları çözüyordu. Ziya Gökalp[1] eski Türk toplumlarında kadının durumunu “Eski kavimler arasında hiçbir kavim Türkler kadar kadın cinsiyetine hak vermemiş ve saygı göstermemiştir.” cümlesiyle özetlemiştir.

 

Osmanlı Devletinde Kadınların Siyasal Hakları

Türk kadınının siyasi hakları kazanması her ne kadar cumhuriyetin ilanından sonra Meclis tarafından 1934 yılında seçme ve seçilme hakkının kadınlara verilmesi ile mümkün olsa da Osmanlı İmparatorluğu’nda özellikle Tanzimat’ın ilanından sonra gelen süreçte verilen mücadele ve gelişimi çok önemlidir. Türkler 7. ile 11. yüzyıllar arasında kalan 400 yıllık bir süreç içinde İslamiyet’i kabul etmişlerdir. Kuran’da kadının siyasi hakları konusunda açık bir hüküm yoktur. Osmanlı toplumunda kadın, kamusal hayatta boy göstermekten daha çok ev yaşamına doğru çekildi. İslami kuralların dar ve muhafazakâr yorumları sonucunda eve kapanan kadın hem sosyal yaşamdan hem de bu yaşamdaki siyasi haklarını kullanma yetisinden mahrum kalmıştır.

Tanzimat’a kadar olan dönemde çıkarılan bazı fermanlarla, kadınların toplumsal yaşamlarına kısıtlamalar getirildiğini de görmekteyiz. Örneğin 1610 yılında kadınların erkeklerle aynı sandala binmeleri yasaklandı. 1603’te kaymakçı dükkanlarına girmeleri, 1787’de mesire yerlerine gitmeleri, 1828 yılında ince kumaştan ferace giymeleri yasaklanmıştı. Bu örnekler kadınların hangi baskılar altında kalarak günümüzdeki statüsünü elde ettiğine ışık tutmaktadır.

Bu dönemde aydınlar siyasal anlamda da kadını erkekle bir görmektedir. Özellikle Ziya Gökalp bu dönem kadın haklarının ileri savunucularından olup kadına siyasi haklar tanınmasını en çok dile getirenlerden biridir. Muhafazakârlar kadının siyasi hayatta yer almasına karşı gelirken, Türk kadınının yerinin daha çok evi ve ailesi olduğu, bu nedenle toplumsal ve siyasal haklar verilmesinin henüz erken olduğu düşüncesindeydiler. Bu fikri savunan kadın yazarlardan biri olan Zehra, kadınların erkeklerle aynı işleri yaparlarsa komik duruma düşebileceğini şu sözleriyle dile getirmişti. “…mesela bir kadın Meclis-i Mebusan’ın siyasi müzakeratını veya boykotajın netaciyini tedkik etmemelidir. Gülünç olur. Avrupa memleketlerinin kanunlarını biri birine tatbik etmek, ahkam çıkarmak bizim işimiz değildir. Türkçemizde bir darbı-ı mesel vardır. Elinin hamuruyla erkek işine karışıyor derler, bunu dedirtmemeliyiz.”

 

Cumhuriyet Dönemi

Cumhuriyet dönemindeki ilk kadın siyasi hareketi 1923 yılında karşımıza çıkmaktadır. Liderliğini yazar ve öğretmen olan Nezihe Muhittin’in yaptığı Türk Kadın Birliği tarafından, Türkiye’de kadın ve erkeğin toplumsal ve sosyal eşitliğinin sağlanması amacıyla “Kadınlar Halk Fırkası” ismi ile siyasi bir örgüt kurulmuş ancak kurulan bu siyasi örgüt hükûmet tarafından kabul görmemiştir.

Bunun üzerine ise 7 Şubat 1924 tarihinde örgüt “Türk Kadınlar Birliği” adıyla sahneye çıkarak kadınların düşünsel ve sosyal alanlarda yetiştirilmesi, dul, kimsesiz kadınlara yardım edilmesi, fakir çocukların okutulması ve çeşitli konularda konferans verilmesi gibi konular çerçevesinde faaliyetlerini sürdürmüştür.

Türkiye Cumhuriyeti’nde seçimlerde kimlerin oy kullanabileceği 20 Nisan 1924 tarihli Anayasa’nın 10. maddesi ile düzenlenmiştir. Bu maddeye göre her 20 bin nüfusa bir milletvekili kontenjanı ve 18 yaşını doldurmuş tüm erkek bireylere oy kullanma hakkı verilmiştir. Bu kanun maddesi mecliste tartışılırken Bolu Milletvekili Tunalı Hilmi Bey, kadınlara da oy hakkı verilmesini istemiş ancak kendisini destekleyen başka bir milletvekili olmayınca konu kapanmış hatta bu süreçte Hilmi Bey’e büyük tepkiler gösterilmiştir.

Cumhuriyetin ilk dönemlerinde muhafazakâr toplum yapısının, kadın modernleşmesine henüz hazır olmadığı düşünülerek ve tepkilerden çekinildiği için kadınlara bu hakkın 10 sene geç verilmiş olabileceği ve Gazi Mustafa Kemal’in de sürece bu yüzden müdahil olmadığı yönünde görüşler bulunmaktadır.

Türkiye Cumhuriyeti’nde kadınlar, seçme ve seçilme hakkına ilk defa 5 Aralık 1934 tarih ve 2598 sayılı kanunla sahip olmuştur. Kadınların oy kullandığı ve ilk defa milletvekili adayı olabildikleri 8 Şubat 1935 tarihli TBMM 5. Dönem seçimlerinde meclise 17 kadın milletvekili girmiştir.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

İlk Türk Kadın Milletvekillerimiz.

 

“Türk kadını, bu kere de milletvekili seçme ve seçilme suretiyle haklarının en büyüğünü elde etmiş bulunuyor. Uygar memleketlerin birçoğunda kadından esirgenen bu hak, bugün Türk kadınının elindedir ve onu yetki ve başarıyla kullanacaktır.”  

                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                  GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK

 

Kaynakça

Akdal, D. Ö. (2020, Haziran). Siyaset ve kadın. Litaretürk, s. 81-99.

Göksel, B. (1984). Atatürk ve Kadın Hakları. B. GÖKSEL içinde, Yaşadığımız Yüzyılda Kadının Yeri (s. 214-235).

Sallan, S. (1993). 8 Mart Dünya Kadınlar Günü ve Kamu Hayatında Türk Kadınının Konumu. DTCF Dergisi, 36,(1-2) https://dspace.ankara.edu.tr/: https://dspace.ankara.edu.tr/xmlui/bitstream/handle/20.500.12575/44280/14416.pdf?sequence=1 adresinden alındı

 

 

 

 

[1] Mehmet Ziya Gökalp, Türk yazar, toplumbilimci, şair ve siyasetçidir. Meclis-i Mebûsan’da ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde milletvekilliği yapmıştır. “Türk milliyetçiliğinin babası” olarak da anılır.

YAZAR BİLGİSİ
Yücelhan Danacıoğlu
Yücelhan DANACIOĞLU 1999 yılında Zonguldak’ta doğdu. Bilecik Ertuğrul Gazi Anadolu Lisesini 2017 yılında bitirdi ve şuanda Marmara Üniversitesi'nde Fransızca Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü'nde öğrenimini sürdürmektedir. 21 Haziran 2020 tarihinde MozartCultures ekibine katılmıştır. Sosyoloji, Politika ve Tarih alanında yazılar yazmaktadır.
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.