Babaların Günahları: Magnolia Filmi

Babaların Günahları: Magnolia Filmi

Paul Thomas Anderson’ın yönetmenliğini yaptığı 1999 yılı yapımı Magnolia filmi günümüzde bir klasik olarak görülmeye devam etmektedir. Filmde, birbiriyle bağı olmayan insanların ortak noktaları olan bir medya kanalı üzerinden kesişen hayatlarına şahit oluruz. Bir gününe şahit olduğumuz bu insanlar, hayatlarının değiştiği bir günü yaşamaktadır ve ertesi gün hiçbir şey aynı şekilde devam edemeyecektir.

Not: Buradan Sonrası *spoiler* içermektedir.

Zeki ve yetenekli çocukların katıldığı bir bilgi yarışmasının etrafında şekillenen filmde; tüm soruları doğru cevaplayan dâhi bir çocuğu, yarışmadan yıllar önce birincilik kazanmış bir adamı, yakında öleceğini öğrenen  yarışma sunucusunu, sunucunun uyuşturucu bağımlısı kızını, kızın evine kontrole gelen ve işini en iyi şekilde yapmaya çalışan bir polisi, ölüm döşeğinde pişmanlıklarını hatırlayan yarışmanın yapımcısını ve  kadınları nasıl elde edebileceklerini erkeklere öğretmeyi görev edinmiş bir şovmeni izleriz.

Babasının Günahlarını Çeken Evlatlar

Oldukça karışık bir karakter kadrosu ve olay örgüsü içeren filmde dikkat çeken unsurlardan bir tanesi, babasının günahlarını çeken evlatlardır. Babasının günahlarının bedelini ödemek zorunda kalan çocukların hikâyesi, sinemada ve edebiyatta sıklıkla kullanılan bir mittir. Filmde de bu günahlarla hesaplaşan çocukları görürüz; sorumsuzca davranan, anlayışsız babaların etrafında büyümeye, yaşamaya çalışan çocuklar…

Shakespeare’den İncil’e

Shakespeare’in Venedik Taciri oyununda geçen “Babaların günahları çocukların üstüne kalır.” cümlesi İncil‘den alıntıdır. Filmlerinde dinî ögelere sıklıkla yer veren Anderson, bu mitin kaynağını izleyiciye göstermiş, İncil’i işaret etmiştir.

“Binlercesine sevgi gösterir, suçlarını, isyanlarını, günahlarını bağışlarım. Hiçbir suçu cezasız bırakmam. Babaların işlediği suçun hesabını oğullarından, torunlarından, üçüncü, dördüncü kuşaklardan sorarım.” (Exodus, 34: 7)

Dostoyevski’de, Kafka’da ve Oğuz Atay’da Baba ile Mücadele

Dostoyevski’nin Karamazov Kardeşleri adlı eserinin kahramanı İvan, babayla ve babanın temsil ettiği sistemle olan mücadelesini aynı noktadan ele almıştır. İvan, elma yiyen babalarının günahının bedelini, acı çeken çocuklarının gözyaşları ile ödediği bir dünyayı kabul edemeyeceğini belirtmiştir. (Karataş, 2018: 36). İvan Hristiyanlık inancını ve temsil ettiklerini reddederek babasının günahlarını kabul etmediğini göstermektedir.

Magnolia‘da babalarının günahlarının bedelini ödemek zorunda kalan ve kaderini kabullenen evlatların aksine Dostoyevski’de bu bedeli üstünden atan, mücadeleye girişen İvan karakteri vardır. İvan,

yeryüzünde acı çekmeleri babalarının yüzündendir,
  elma yiyen babaları yüzünden ceza görüyorlar” dizelerine

“bir suçsuza, hele bu derece masum bir yaratığa başkasının
günahları ödetilemez.” diyerek; kendi sözleriyle karşı çıkar.

Franz Kafka’nın Baba’ya Mektup adlı eserinde babayla kurulan ilişki de benzer bir yerden değerlendirmeye alınmıştır. Otoriter bir baba figürüne sahip olan Kafka, mektuplarında sağlıksız baba-oğul ilişkisinin kendisinde bıraktığı etkilere değinir.

Babalar hem suçlayan hem cezalandırandır. Oğullarını mesul tuttukları günah bir
nevi insanoğlunun ilk günahına benzer. Kafka’nın ilk günah tanımı en çok oğullar için
geçerlidir; ilk günah, insan tarafından işlenmiş ilk suç; insanın bir suçun, ilk günahın
kurbanı olduğuna dair bitmez tükenmez şikâyetidir. Bu irsi günah -bir varis yaratma
günahı- yüzünden babayı suçlayan da oğuldan başkası değildir” (Benjamin, 2015: 13).

Franz Kafka ve Oğuz Atay

tüm bu eğitimin sonraki
görünür sonucu, bana, uzaktan bile olsa, seni hatırlatan her şeyden kaçmamdı. Önce
işten” ” (Kafka, 2016: 35).

Türk edebiyatında, babasının diktatör tavrını hissettiği her olaydan kaçtığını söyleyen Kafka ile benzer duygulara sahip başka bir metin ile  karşılaşırız. Oğuz Atay’ın babasının ölümünden sonra yazdığı Babama Mektup adlı mektupta Kafka ile aynı cümleleri kullanmasa bile aynı acının çıktılarına sahip olduğunu görürüz.

Ben bu sonuçlardan çok yakındım ve asi evlat durumuna müncer oldum. Birlikte yaşadığımız
günlerde, bütün beğenilerim sana karşı duyduğum tepkilerden oluştu” (Atay, 2013: 176).

Medyatik Uygarlık

Filmde; yetenekli çocuklar, bir yarışma programında yarışmacı konumundadırlar. Babalarının bir para kazanma aracı olarak gördükleri bu çocuklar, aileleri tarafından sömürülmekte ve daha sonra seyirciye bir meta olarak sunulmaktadır. Metaya dönüşen bu çocuklar, şovun bir parçası olurlar ve şovun sömürüsünden çıkamayacaklarını anlarlar. Anderson, böylece medyanın hükümdarlığıyla babanın hükümdarlığını iç içe geçirerek hem ataerkinin hem de kapitalist sistemin birbirlerini ne denli desteklediklerini vurgulamak ister.

Kapitalist ekonomi her şeyi bir metaya dönüştürmektedir ve bu metalar zamanla göstergenin bir parçası olurlar. Metaların insan olması hem de küçük birer çocuk olmaları hiçbir şeyi değiştirmez, aksine programın daha fazla seyirciye ulaşmasını sağlar. Amerikan gösteri dünyasının eleştirisi gösteriye malzeme edilen çocuklar üzerinden yapılmaktadır.

Filmin Adı Nereden Geliyor?

Amerika’ya özgü bir çiçek olan manolya, saflığın ve masumiyetin temsilidir. Manolya aynı zamanda  narinliği ve hassaslığıyla da bilinmektedir, öyle narindir ki koklayınca bile solabilir. Bu temsiller ışığında düşünüldüğünde; çocukların, babalarının gölgesinde kalmamış, kirlenmemiş dünyalarının metaforik bir temsili çiçek üzerinden anlatılmıştır. Öte yandan filmin, adını Amerika’da bulunan ünlü bir caddeden aldığı da düşünülmektedir.

Yazar: Sinem Çakal
Editör: Emine Türal

Kaynakça

  • Anderson, T.P. (Yönetmen). Anderson, T.P., Sellar, J., Tichenor, D., ve Luca, M.D. (Yapımcı). (1999). Magnolia. [Film]. ABD: New Line Cinema.
  • Atay, O. (2013). Korkuyu Beklerken. İstanbul: İletişim Yayınları.
  • Aksöyek, E. (2021). BABAYA ARZ-I HAL: MODERNİST EDEBİYATTA KENDİNİ
    GERÇEKLEŞTİRME.  Erişim adresi: https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/2165467
  • Benjamin, W. (2015). Kafka Üzerine. (Çev. D. Kurt ve B. Tanyeri). Kadıköy: Altıkırkbeş.
  • Book of Exodus. (t.y.). Bible Online. Erişim adresi: https://only.bible/bible/tur/exo-34.7/
  • Kafka, F. (2016). Babaya Mektup. (Çev. C. Ener). İstanbul: Can.
  • Karataş, C, N. (2018). RUS DÜŞÜNCESİ BAĞLAMINDA F. M. DOSTOYEVSKİ’DE YABANCILAŞMA OLGUSU. Erişim Adresi: http://nek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/58098.pdf

Görsel Kaynakça

YAZAR BİLGİSİ
Sinem Çakal
Hakikati bulmak için sanata sıkça başvurmaktadır.
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.