Roma’ya Yolculuklar: Aziz Pavlus

05.07.2021
Roma’ya Yolculuklar: Aziz Pavlus

 

“Ben Kilikya’dan Tarsuslu bir Yahudi, ehemmiyetsiz olmayan bir şehrin ahalisindenim”
St. Paul, Resullerin İşleri, ACTS 21: 39

Hristiyan inancının özellikle ilk yüzyıldaki -miladi takvime göre- yayılışı incelendiğinde şüphesiz bu konuda dikkatimizi çekecek ilk isim, Aziz Pavlus’tur. Hristiyanlık inancı, Batı’ya doğru Aziz Pavlus ile yayılmaya başlamıştır. Aziz Pavlus, Hristiyan mesajını her devlete ve topluma ulaştırabilmek amacıyla hem farklı bölgelerdeki idarecilere ve toplumun ileri gelenlerine mektuplar yazmış hem de seyahatler yaparak Hristiyan mesajını Anadolu, Balkan ve Batı’ya duyurabilme çabasına girmiştir.

Aziz Pavlus Kimdir?

Aziz Pavlus, birçok araştırmacıya göre geleneksel Hristiyanlığın kurucusu olarak görülmektedir. İsa’nın tarih sahnesinden çekilmesi sonrasında, Pavlus “İsa Mesih’in hizmetkârı” ve “ulusların havarisi” olduğu iddialarıyla ortaya çıkmış; Mesih’in ölümü ve dirilişi rivayetlerine soteriolojik anlamlar yüklemiştir. Geleneksel Kilise ise, Pavlus’un bu doğrultudaki teolojik görüşlerini esas almaktadır. Pavlus’un kim olduğu sorusu, geleneksel Kilise açısından basit yanıtlara sahiptir: Buna göre, Pavlus, Kilikia’nın Tarsós (Tarsus) şehrinden, İbrahim soyuna ve Benyamin oymağına mensup bir İbrani; öz bir Yahudi’dir. Pavlus’un Yahudiler arasındaki yerleşik anlayışa uygun şekilde doğumundan sonra, sekizinci gün sünnet edildiği söylenmektedir. O, rivayete göre ölümden dirilip göğe yükselen Mesih’e iman etmeden, yani Mesih tarafından “elçi” olarak seçilmeden önce, Yahudi geleneklerine ve Musa vasıtasıyla geldiğine inanılan Yasa’nın kurallarına riayet bakımından titiz biridir.

Yeni Ahit metinlerine göre ise Pavlus, Yahudi inancına olan bağlılığı nedeniyle, “Yahudi inancından sapma” olarak gördüğü İsa hareketine zulüm yapmakla nam salmıştır. Bu bağlamda o, İsa cemaati üyelerini takip eden, onları tutuklayıp hapse atan, onlara karşı “ölüm soluyan” bir “zalim”dir. Ancak Pavlus, yine Yeni Ahit’te yer alan bazı metinlere göre, çarmıha gerilerek öldürüldüğü ve ardından dirilip göğe yükseldiği söylenen Mesih’ten vahiy alarak onun “elçisi” olarak atanmıştır. Bu bağlamda Pavlus, “(öteki) ulusların havarisi” ve Hristiyan misyonerlerin en meşhuru görülmüştür.

Pavlus, yaşamının bu yeni evresinde İsa’dan aldığı vahiylerin gereğini yapmıştır; hayatında yeni bir sayfa açmış, İsa’nın adını ve “kurtuluş” getirdiği öne sürülen ölümü ve dirilişi haberini -bir başka deyişle İncil’i- o günkü dünyanın dört bir yanında, hatta dönemin başkenti Roma’da bile duyurmuştur. İşte Hristiyanlık da bu süreçte ve bu sayede, yani “elçi” Pavlus’un Mesih’in iradesini gerçekleştirmesiyle beraber ortaya çıkmıştır. Öte yandan Epiphanius, III. yüzyıl sonlarında Pavlus’un bazı cemaatler tarafından “sahtekâr” ve “hain” olarak görüldüğünü, onun “sahte bir elçi” olduğuna ve “kendi uydurduklarını vaaz ettiğine” dair iddiaların ortalıkta dolaştığını not etmektedir. Dolayısıyla Pavlus, tarihsel süreçte İsa’ya iman eden herkes tarafından “Mesih’in havarisi” olarak görülmemiş ve zaman zaman eziyete de maruz kalmıştır.

Yolculuklar

Pavlus’u bu kadar önemli kılan ve adını duyuran ise gerçekleştirdiği yolculuklar olmuştur. Aziz Pavlus, M.S. 46-48 yılları arasında Antiokheia’dan (Antakya) yolculuğuna başlamış, Anadolu ve Kıbrıs’da birçok şehire giderek burada öğretisinin anlatmıştır. Pavlus’un gerçekleştirmiş olduğu birinci misyon yolculuğu, tüm tartışmalarla birlikte kendisini diğer havarilere ve Hristiyan otoritelerine kabul ettirmesi açısından çok önemlidir. Bütün zorluklara rağmen yolculuğun iyi ve olumlu geçtiği söylenmektedir. Bunun sonunda yapıldığı iddia edilen Kudüs Konsili de, bir anlamda Pavlus’un bu misyon yolculuğunun taçlandırıldığı konsil niteliğini taşımaktadır.

Pavlus’un ikinci yolculuğunun başlangıç noktası, Jerusalem yani Kudüs’dür. Kudüs’ten başlayan yolculuk Antakya’da son bulmuştur. Yolculuk boyunca Pavlus, hem yeni insanlara öğretisini anlatmış hem de daha önce gittiği şehirlere yeniden uğrayarak insanların inancını pekiştirmeye çalışmıştır. Kendini Hristiyanlık inancını yaymaya ve yüceltmeye adayan Aziz Pavlus, üçüncü ve son kez Kudüs’ten yola çıkmıştır. Fakat üçüncü misyon yolculuğunun sona erdiği gün, yolculuğun başlangıç noktasında yani Kudüs’te tutuklanmış ve Roma’ya gönderilmiştir. İki yıl tutuklu kaldıktan sonra serbest bırakıldığı ve öğretisini yaymaya Roma’da devam ettiği efsaneler arasındadır. Serbestlik döneminde çalışmalarına devam ettiği görülen Pavlus, yeniden tutuklanmış ve idam edilmiştir.

Son

Aziz Pavlus ile ilgili herkesin anlaştığı bir nokta varsa o da kendisinin Hristiyanlık tarihinde çok önemli bir kişi olduğudur. Zira İsa’dan sonra, inananların sayısı bir elin parmakları kadardı. Araştırmacıların ifadesine göre, Pavlus’un dönüştürmesinden önce Hristiyanlık, Yahudilerden çok küçük bir grup tarafından kabul edilen adeta ismi bile olmayan bir inanç idi. Nitekim o ritimle devam etseydi, belki de yeni din sönüp gidecekti. İşte bu dönüm noktasında Pavlus ortaya çıkmış ve kısa bir zaman sonra, bu sönmekte olan din adeta bir imparatorluk dini haline getirilmiştir. Bu başarının sırrı da geliştirdiği teoloji ve teolojisini yaymak için yapmış olduğu misyon yolculuklarıdır. Dolayısıyla kendisinin Hristiyanlıktaki konumu ve yeri çok önemlidir.

Yazar: Sündüs Adaş
Editör: Ece Günen

KAYNAKÇA

  • Caka, E. (2009). Pavlus’un Mektupları. Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi. Uludağ Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü.
  • Duygu, Z. (2019). Paulus, İsa Mesih’in Elçisi Miydi?. Cedrus , 7 , 627-662 . DOI: 10.13113/CEDRUS.2019
  • Keskin, E. (2018). Doğu Roma İmparatorluğu Dönemi’nde Anadolu’dan Kudüs’e Uzanan İnanç Yolculuğu. Electronic Turkish Studies, 13(18).
  • Rruga, İ. (2019 ). Aziz Pavlus’ un Seyahatleri Çerçevesinde Arnavutların Hıristiyanlıkla İlk Temasları Konusundaki İddiaların Değerlendirilmesi. Amasya İlahiyat Dergisi, (12), 263-281.
  • T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı. St. Paul (Aziz Pavlus). Erişim Adresi:  https://isparta.ktb.gov.tr/TR-71232/st-paul-aziz-paulus.html

GÖRSEL KAYNAKÇA

 

YAZAR BİLGİSİ
Sündüs Adaş
Sündüs Adaş, 1994 İstanbul doğumludur. Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler alanında Yüksek Lisans mezunu olan Sündüs, Balkan coğrafyasına özel ilgi duymakta ve yazılarını, araştırmalarını bu alanda yoğunlaştırmaktadır. Farklı kültürler tanımak, yeni insanlarla tanışmak, gezmek ve okumak en büyük tutkularındandır.
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.