Veganlık ve Çevre İlişkisi

08.05.2021
Veganlık ve Çevre İlişkisi

 

Hayvanların mal ve kaynak olarak kullanımını reddeden sosyal ve politik bir hareket olarak veganlık, son yıllarda çevreciler ve iklim aktivistleri tarafından da ilgi görmektedir. Hayvancılığın çevre üzerinde yarattığı tahribat düşünüldüğünde, bu sektöre karşı talep oluşturmamanın, gezegenin iyiliği için büyük bir adım olacağı düşünülmektedir.

Hayvancılık ve Sera Gazı

Sera gazları atmosfere yayılan kızılötesi ışınlara tutunarak atmosferin ısınmasına ve iklim değişikliklerine neden olan gazlardır.  Karbondioksit (CO2), metan (CH4), nitröz oksit (NO2), hidroflorür karbonlar (HFCs) gibi gazlar sera gazına örnektir. Araştırmalar, günümüzde sera gazı emisyonlarının en az %15’inden hayvancılık sektörünün sorumlu olduğunu göstermektedir. Bu oran, hava ve kara trafiğinin yarattığı sera gazı emisyonundan daha fazladır. Sektörde kullanılan hayvanlar kendi doğalarında değil, hayvan çiftliklerinde, fabrikasyon üretim içerisinde yani endüstriyel şekilde yaşamaktadırlar. Hayvancılık faaliyetlerini endüstriyel şekilde gerçekleştirmek, sektörü devam ettirmek için kurulan fabrikaları, ulaşım ve dağıtım gibi yan kullanımları gerektirir. Bu fabrikalarda fosil yakıtların kullanılmasının yanı sıra, hayvanların oluşturduğu gübrelerden karbondioksit salınımı ve hayvanların sindiriminden metan gazı salınımı meydana gelmektedir. 2015 yılına ait istatistiklere göre Türkiye nüfusu yılda yaklaşık 20.075.000 ton atık üretirken sadece büyükbaş hayvanlar yılda yaklaşık 160.000.000 ton atık üretmektedirler. Bu da ülkedeki insan nüfusunun ürettiği atık miktarının neredeyse 8 katının büyükbaş hayvanlar tarafından üretildiği anlamına gelir. Küçükbaş hayvanlar ve kanatlı hayvanların hesaplamaya dahil edilmediği unutulmamalıdır. 

 

 

 

Hayvancılık ve Su Tüketimi

Dünyadaki su tüketiminin yaklaşık olarak %70’ini hayvancılık için kullanılan temiz su oluşturmaktadır. Dünyada kullanılan suyun yalnızca %8’i insanlar tarafından içilmek, yıkanırken kullanılmak, sifon çekmek gibi amaçlarla tüketilmektedir. Hayvancılık endüstrisinde yetiştirilen bir danadan 1 kilogram biftek elde etmek için 5 kilogram tahıl, 20 bin litre su, 8 litre benzine eşdeğer enerji ve 35 kilogram  yüzey toprağı kullanmamız gerekmektedir. Dolayısıyla et tüketen biri günde yaklaşık 5.000 litre su harcarken vejetaryen beslenen birinde bu sayı 2.500 litreye düşmektedir. 450 gram yumurta üretimi için 477 galon su gerekirken 1 galon süt üretmek için ise 1.000 galon su kullanmak gerekir. Bu sebeple vegan beslenen birinin harcadığı su miktarı daha da azdır. Bu verilerden çıkarabileceğimiz gibi su ayak izini azaltmak için vegan beslenmek, diş fırçalarken suyu kapatmak, duşta kısa süre kalmak, arabamızı kovaya doldurduğumuz suyla yıkamak gibi önlemlerden daha fazla su tasarrufu sağlar. 

Hayvancılık ve Ormansızlaşma

BM Gıda ve Tarım Örgütü’nün raporlarına göre dünyadaki tarım alanlarının %83’ünden fazlası hayvancılık faaliyetleri için kullanılmaktadır. Hayvan yemi üretimi için tarım alanları ve ormanlar hayvancılık sektörü tarafından işgal edilmektedir. Brezilya Yağmur Ormanları’ndaki ormansızlaşmanın %75’inden hayvancılık sektörünün sorumlu olduğu bilinmektedir. Dolayısıyla hayvancılık sektörünün büyümesi demek birçok tarım alanı, orman ve çayırın yok olması anlamına gelmektedir. Bu durum göz önüne alındığında daha ekolojik bir yaşam sürdürmek için vegan beslenmenin, plastik tüketimini sıfıra indirmekten daha büyük bir katkısı olabileceği söylenebilir. Günümüzde çevreci gruplar ve iklim aktivistleri, vegan beslenme ile dolaylı yoldan iklim değişikliğiyle mücadele etmeyi amaçlanmaktadır. 

 

 

Gelecek vegan mı olacak?

Uzmanlar bu aşırı kaynak tüketiminin sonucu olarak gelecekte insanlığın vegan olmak zorunda kalacağını ön görmektedirler. Küresel ısınmanın hızlanması, günümüzde birçok firmayı bitkisel kaynaklı suni et üretimine yöneltti. KFC, Subway gibi büyük firmalar bazı ülkelerde “temiz et” adını verdikleri bu suni ürünleri satmaya başladılar bile. 

Vegan Olmak Neyi Değiştirir?

Şu anda dünyada üretilen tahıl ve baklagillerin %50’si hayvan yemi üretimi için kullanılmaktadır. Dünyadaki ekilebilir alanların hayvancılık sektörü için değil de insanlar için kullanılması, 10 milyon çocuğun açlıktan ölmesini önleyebilirdi.

Vegan beslenen bir kişi, hayvansal ürünler tüketen birine nazaran %50 daha az karbondioksit üretmekte, 13’te biri kadar su ve 18’de biri kadar da toprak tüketmektedir. Böylece vegan beslenen bir kişi her gün 4.100 litre su, 20 kilo buğday, 2.8 metrekare ağaçlı alan ve 1 hayvanın hayatını kurtarmaktadır. 

Unutulmamalıdır ki veganlık temel amacı hayvan hakları ve türcülük sorununu ortadan kaldırmak olan bir harekettir. Bunun yanı sıra istatistikler, vegan beslenmenin iklim kriziyle mücadeledeki önemini göz önüne sermektedir. 

Yazar: Ayşenur Deveci
Editör: Başak Tufan

 

Kaynakça:

Akman, Ç. L. (2020, 12 Haziran). Vegan Dosyası 1: Hayvancılık ve çevre. uplifers. Erişim adresi https://www.uplifers.com/vegan-dosyasi-1-hayvancilik-ve-cevre/

Dede, M. (2020, 2 Eylül). Vegan Beslenmenin Çevresel Etkileri. vegangazete. Erişim adresi https://vegangazete.com/vegan-beslenmenin-cevresel-etkileri/

Kınıkoğlu, O. (2019, 15 Temmuz). Veganlığın Çevreye Etkileri. oguzcankinikoglu. Erişim adresi https://www.oguzcankinikoglu.com/veganligin-cevreye-etkileri/

Hayvancılığın Çevresel Etkileri (t.y.). Erişim adresi https://veganlik.org/cevre/

Görsel Kaynakça: 

https://veganlik.org/cevre/

https://www.weforum.org/agenda/2019/08/the-youth-revolution-is-more-powerful-than-ever/

https://tr.pinterest.com/pin/280630620520012071/

 

YAZAR BİLGİSİ
Ayşenur Deveci
Ayşenur Deveci, 1999 senesinde Nevşehir’de doğdu. Mef Üniversitesinde Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik lisansına ek olarak Psikoloji ile çift anadal yapmakta. Amatör olarak fotoğrafçılık ile ilgilenen Ayşenur, çocukluğundan beri kitaplara, şiirlere ve yazmaya meraklı.
YORUMLAR

  1. Ecem dedi ki:

    Çok güzel anlatılmış 👏🏻👏🏻