Sorumluluk Kimde?

07.08.2020
Sorumluluk Kimde?

Hayatımızda birçok karar anı bizi köşeye sıkıştırır ve atmamız gereken adımlarla karşı karşıya kalırız. Yapmamız gereken seçimler, almamız gereken kararlar ve çözümlenmeyi bekleyen problemler yaşam döngümüzde peşi sıra gelir. Bizi biz yapan değerler çoğu zaman karşılaştığımız bu yol ayrımları olur. Tanışıp hayatımıza dâhil ettiğimiz insanlar, yaptığımız meslekler yani bir yol ayrımına geldiğimizde heybemize yüklendiğimiz her şey, bizi bir adım ileriye veya geriye götürür fakat biz insanlar olumsuz yaşantıları, deneyimleri ve sonuçları üzerimizde taşımak istemeyiz. Tam tersine güzel olanı, iyi hissettireni ise kendimize yükleriz. Bu şekilde başarıları listemizde kendi tarafımıza; başarısızlık ve hayal kırıklıklarını ise çoğunlukla dışsal ögelere, başkalarına yazma eğilimi gösteririz. Sonuçta sırtımızı kime dayamışsak onların bizi hayal kırıklığına uğrattıklarını düşünür ve bundan dolayı yaşamdan, ilişkilerden keyif alamamaya bile başlarız.

sorumluluk-kimde

Bir başkasının ferdi iradesine bütünüyle ve kayıtsız şartsız teslim olup boyun eğmeliyiz fikri kendi irademizi yadsımayı kolaylaştırmanın ruhsal bir aracıdır ve dolayısıyla hakikatin uygun bir mecazi aracıdır.”
-Arthur Schopenhauer


Çoğu insan sorumluluk almaktansa acı çekmelerinin, huzursuz, mutsuz ve kaygılı olmalarının suçunu insanlığa, adaletsizliğe ve hayatındaki insanlara yüklemeyi, bunun sonucunda da yakınmayı tercih eder. Yaşamın deli dolu, insanı oradan oraya savuran yanı, bizim yüzümüzden öyle değildir. Sonuçta kim mutsuz olmak, ıstırap çekmek ister ki? Acı çekerek, haksızlığa uğradığını söyleyerek bizler kendimizi var etmeye çalışırız. Var olduğumuzu, yaşadığımızı istemeden de olsa bu şekilde belli ederiz. 

William Glasser, Gerçeklik Terapisi olarak isimlendirdiği kuramında tam olarak bu konuyu ele alır. Yaşamın sorumluluğunu alabilecek nihai kişinin, yalnızca kişinin kendisinin olduğuna vurgu yapar. Dışsal ögelere yüklemeler yapmak bir nevi içsel huzur sağlıyor gibi gözükse de hayatının sorumluluğunu alacak cesareti gösteremeyen biri, kendisini daha da karamsar durumların içerisinde bulacaktır. Sonuca bakıp mutsuz olmaktansa en baştan iyi hissettirecek seçimler yapmak, atılacak adımları cesaretle atmak en nihayetinde yine bizim elimizdedir. Glasser, kuramında bireyin hayatına yönelik farkındalığının arttırılması ve sorumluluk alarak yaşamını idame ettirebilmesinin önemini aktarır. Ayrıca bu bir karar anında sorumluluk almanın da ötesinde, geçmişten gelen durumlardan dolayı pişmanlık veya kızgınlık yaşamamızı da engelleyecek hatta dibi olmayan bir bataklıktan sıyrılmamızı sağlayacaktır. 

Glasser’in bahsettiği yeterliliklere sahip bu kişilere bakıldığında bu kişilerin, kontrol sistemleri gelişmiş, seçimlerinin yükünü yüklenebilmiş kişiler oldukları görülür. Bu farkındalığa sahip olanlar, değiştirebilecekleri durumların sorumluluğunu alıp değiştiremedikleri içinse pişman olmayarak önlerine bakabilirler. Başkalarına ve başkalarının yaptıklarına gereğinden fazla anlam yüklemeden, seçimlerinin doğrudan veya dolaylı sonuçlarını kabul edebilir, duygu ve davranışlarını, yaptığı seçimlerin sonuçları olarak görerek de hayatının kontrolünü eline alabilirler. Kurban olduğunu, ezildiğini, günah keçisi ilan edildiğini düşünmediği için de çok daha sağlıklı ilişkiler geliştirmiş olurlar.

Yaptığımız seçimler bizi bir noktadan bambaşka bir diyara götürür. Bizi götüren aracın sahibinin, nihayetinde biz olduğumuzu fark etmek ise kendi ellerimizde. Bağımsız, farkındalık sahibi, kendi sorumluluğunu ve hayatının kontrolünü alabilmiş biri olup bireyselleşme sürecini başarıyla atlatabilmek ve bu sayede de yaşamdan kendine bir pay çıkarmayı unutmamak, insan olarak bizi biz yapan, en dikkate değer becerimiz olsa gerek. 

Yazan: Ayşenur Güzel
Editör: Başak Tufan

Kaynakça

  • Özmen, A. (2004). Seçim Kuramına Ve Gerçeklik Terapisine Dayalı Öfkeyle Başa Çıkma Eğitim Programının Ve Etkileşim Grubu Uygulamasının Üniversite Öğrencilerinin Öfkeyle Başa Çıkma Becerileri Üzerindeki Etkisi.(Yayımlanmamış Doktora Tezi). Ankara Üniversitesi, Ankara
  • Tanrıkulu, T. (2011). Türk Atasözlerinde Gerçeklik Terapisi. Milli Folklor. 90. 86-92.
  • Murdock, N. (2016) Psikolojik Danışma ve Psikoterapi Kuramları Olgu Sunumu Yaklaşımıyla. Ankara: Nobel.
  • Schopenhauer, A. (2014) Hayatın Anlamı. İstanbul: Say.
YAZAR BİLGİSİ
Ayşenur Güzel
Ayşenur Güzel 1997'de Bursa'da doğdu. 2015'te Nilüfer İMKB Fen Lisesi'nden, 2019'da Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Bölümü'nden mezun oldu. Çalışma hayatına henüz adım atmamış bir psikolojik danışman olarak okumayı, izlemeyi, dinlemeyi ve dinginliği, yenilik ve farklılığı sevmektedir. Yazı yazmaya ise yeni başlamıştır. MozartCultures yazar ekibinde araştırma yapıp yazı yazıyor.
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.