Lazlar ve Ritüelleri

Lazlar ve Ritüelleri

“Gogağari.”*

*Türkçeye net çevirisi olmamakla birlikte Lazcada “Çizileyim sana.” anlamına gelen “Gogağari.” kelimesi, Lazların sevgisini göstermek için kullandığı bir ifadedir. (Lazklopedi, 2021).

Lazlar Kimdir?

Lazlar, Türkiye ve Gürcistan’ın Karadeniz bölgesinde yaşayan etnik bir halktır. Türkiye’de bulunan kısmı daha çok Türkiye’nin kuzeydoğusunda yaşamaktadır. Konuştukları diller; Lazca, Svanca, Megrelce ve Gürcüce olarak bilinmektedir. Buna ek olarak Lazca için 2001’de UNESCO tarafından “Yok Olma Tehlikesi Olan Dil” sınıflandırılması yapılmıştır. “Lazlık” kelimesinin kökeni, Lazların Hristiyanlığı kabul etmeden önceki ataları olduğu düşünülen Colchis (Kolhis) halkına dayanmaktadır (Aleksiva, 2020, s. 5-10).

Lazika Haritası.

Colchis Halkı

Colchis halkı; batıda Yunan, Roma İmparatorluğu ve doğuda Pers İmparatorluğu etkisinde kalmıştır. Bu etki sadece siyasi anlamda olmamış, inanç ve kültür bakımından da varlığını oldukça hissettirmiştir (Aleksiva, 2020). Yöre halkının inançlarının şekillenmesinde Lazi Krallığı’ndan önceki tarihin izleri bulunmakta ve bu inançların oluşumu mitolojiyle açıklanmaktadır. Bu inançlar, yazılı ve sözlü efsaneler şeklinde günümüze kadar varlığını sürdürerek bir gelenek haline bürünmüştür. Lazların inanışları da bu kültürlerin etkisinde şekillenmiştir. Hristiyanlığı kabul etmeleriyle birlikte dinî inançları da bu şekillenmeye dahil olmuştur. Laz halkını, inançlarını ve o coğrafyayı daha yakından tanımak için şenlik gibi kutlanan ritüeller de ele alınmalıdır.

İnanışlarla Yoğrulmuş Üç Özel Zaman

1) Liťrop̌i/Ǩolxoba

7 Temmuz’da kutlanan bu gün, Iōannēs (John) olarak bilinen Vaftizci Yahya’nın doğum günü yortusudur. Vaftizci adını alması ise Hz. İsa’yı su ile vaftiz etmesinden kaynaklanmaktadır. Günümüzde bu gün, Balkan coğrafyasında ateş yakılıp şenlik havasında anılırken Karadeniz bölgesinde dere ve deniz sularının karıştığı noktadan dilek dilenerek kutlanılmaktadır (Abaşişi, 2005, s. 125). Balkan ve Ege bölgelerinde tarıma bağlı olarak özellikle toprağa kutsallık atfedilmektedir. Karadeniz için de geçerli olan bu duruma ek olarak özellikle vurgulanan, suyun kutsallığı olmaktadır. Yöre halkı bu gün suya girince tüm kötülüklerden arındıklarına, büyü ve nazar gibi etkilerden kurtulduklarına inanmaktadır. Suyun şifalı olduğunu düşündükleri için suyu çeşitli hastalıkların tedavisinde kullanmışlar, bu durumu inançlarıyla birleştirmişlerdir. Günümüze yakın tarihlerde bu gün, Giresun’da devletin düzenlemiş olduğu Uluslararası Karadeniz Aksu Festivali ismiyle kutlanmış, Gürcistan’da ise bu kutlama Sarpi köyünden Gonio’ya uzanmıştır. 

2) Kʒapa /Eyyam-ı Bahur

İsmin tarihçesi, Antik Yunan ve Roma dönemine kadar uzanmaktadır. Eyyam-ı Bahur günleri bu nedenle Latince “diēs caniculārēs” olarak bilinmektedir. Eyyam-ı Bahur, Arapça kökenli Türkçe bir tamlama olup yaz mevsiminin boğucu günlerine verilen isimdir (Aleksiva, s. 148). Antik Yunan’da Eyyam-ı Bahur, 24 Temmuz-24 Ağustos tarihlerine denk gelmektedir. Bunun nedeni Büyük Köpek Takımyıldızı’nda bulunan “Sirius” adlı çift yıldızıyla ilişkilidir. Romalılar Sirius’a kutsal bir anlam yüklemişlerdir (Vikipedi, 2020). Laz halk inancında ise bu gün 29 Temmuz’da başlayıp bir hafta sürmektedir. Lazlar için bu gün, “bozulma, çürüme” anlamı taşımaktadır. Lazlar, büyük alev topunun geçeğini düşünerek bu durumun ne zaman gerçekleşeceğini bilemedikleri için Eyyam-ı Bahur boyunca tarlalara gitmemektedirler. Ayrıca o gün suya girmekten kaçınılmakta, vücudun ve kıyafetlerin kötü ruhla sarmalandığına inanılmaktadır (Aleksiva, s. 148-149). Denize girenlerin bakır ya da demir kolye ve küpe takmaları önerilmiş hatta bu inanç günümüze kadar gelmiştir. Yöre halkı bu günleri yaylalara, yüksek köylere çıkarak şenlik havasında geçirmişlerdir. 

3) Xiťilezi (Hıdırellez) 

Hıdırellez bilindiği üzere Anadolu ve Balkanlar’da kutlanan, baharın gelişini müjdeleyen mevsimsel bir bayramdır. Lazlar arasında unutulmaya yüz tutmuş olsa bile ortaya çıkışı ve tarihî olarak Hristiyanlığın izlerini taşıyan bu bayram, Karadeniz yöresine kadar ulaşarak Laz Halkının inançlarını etkilemiştir. Yöre halkının Hıdırellez inançları arasında günümüzde devam eden bir uygulama vardır: Hıdırellez akşamı gül ağacının altına bir mendile sarılarak bozuk para konulması (s.146-147). O paranın bereket getirdiğine inanılmaktadır. 

Sonuç olarak Laz halk kutlamalarının ve ritüellerinin temelinde kuvvetli mistik unsurlar yer almaktadır. Her bölgenin iklim koşulları kendine özgü olduğundan dolayı inançlar da farklılık göstermiştir. Coğrafyalara göre tabiat ve tarih, insan üzerinde bıraktığı psikolojik etkiyle beraber insanların bir araya gelmelerini sağlayan bir araç olmuştur. Bir arada inanç ritüellerini gerçekleştirirken aralarındaki paylaşım bağı artmıştır. Zaman içinde inanışları şenliklere dönüşmüş, barış ve sevgi temelinde kutlanır olmuş. Karadeniz’e seyahat edildiğinde bu inançların ve inançla şekillenen Lazca kelimeleri sözlü olarak anmak, hem bu dili hem de yöreyi yaşatmış olacaktır. 

Yazar: Dicle Bazman
Editör: Emine Türal

Kaynakça

Görsel Kaynakça:

 

 

 

 

 

 

 

ETİKETLER: ,
YAZAR BİLGİSİ
Dicle Bazman
Dicle Bazman, 2000 yılında Ankara'da dünyaya gelmiştir. 2018 yılında Kırıkkale Üniversitesi'nde Sosyoloji lisans eğitimine başlamıştır. Liseden beri edebiyat, felsefe gibi alanlarla ilgilenmekte olup, şimdilerde ilgi alanlarını sosyolojiyle birleştirmeye başlamıştır.  MozartCultures ekibinde yazar olarak yer alıyor.  
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.