Vicdan Azabından Nasıl Kurtulunur?: İtiraf

Vicdan Azabından Nasıl Kurtulunur?: İtiraf

Usta yönetmen Zeki Demirkubuz’un 2002 yapımı filmi olan “İtiraf”, Karanlık Üzerine Öyküler adını verdiği üçlemesinin ikinci filmidir. Demirkubuz, 2001 yılında serinin ilk filmi “Yazgı”yı, 2003 yılında ise üçlemenin son filmi olan “Bekleme Odası”nı çekerek seriyi bitirmiştir. Üçlemenin ilk iki filmi, Yazgı ve İtiraf, 2002 yılında Cannes Film Festivali’nin “Un Certain Regard” bölümünde gösterilmiştir.

Filmin Konusu

Film, başarılı bir mühendislik kariyerine sahip olan Harun’un evliliği üzerine keşfettiği sırrı konu almaktadır. Protagonist karakter Harun, karısı tarafından aldatıldığından şüphelenmektedir. Bir gün telefonda eşiyle konuşurken, eşinin gece geç geleceğini öğrenmiştir. Şüphelerinin doğruluğunu test etmek için iş seyahatinden erken döner ve uyuyormuş numarası yaparak yatakta eşini beklemeye başlar. Eşi, eve sarhoş gelir ve Harun’un şüpheleri iyice artar. Bir sonraki gün eşini yemeğe çıkarır ve yemek esnasındaki kavga, seyircinin bu karı koca arasındaki ilişkiye dahil olduğu sahnedir.

BUNDAN SONRASI “SPOILER” İÇERMEKTEDİR.

Filmin başında Harun’un gözüyle camdan takip ettiği kırmızı balon, Fransız film yapımcısı Albert Lamorisse’in 1956 yapımı kısa filmi “Le Ballon Rouge” orijinal isimli Kırmızı Balon filmine bir gönderme niteliğindedir.

Nilgün ve Harun’un yemek yerken birbirlerine girdikleri sahnede, aralarında büyük problemler olduğu anlaşılmaktadır. Eşini ölümle tehdit eden Harun karakteri, izleyiciye bir “psikopat” olduğu izlenimi vermektedir. Fakat filmin ilerleyen dakikalarında durumun böyle olmadığı, meşhur yatak odası sekansında anlaşılacaktır.

Harun, Yazgı filmindeki Musa karakterinin “hiçsizliğinin” tam zıddı bir karakterdir. Eşinin onu aldattığını duymak istemektedir. Bunun için ayaklarına kapanır, yalvarır. Sadece onu aldattığını söylemesi yeterli olacaktır. Eşinin ağzından o itirafı almak için onu öldürmeye dahi çalışır. Fakat bunu da beceremez. Uzun yatak odası sahnesinde eşi Nilgün’ün, en yakın arkadaşı Taylan’ın eski eşi olduğu öğrenilir. Taylan’ın fotoğraflarının gösterildiği sahnede, kamera yönetmenin fotoğraflarını göstermektir. Taylan, yönetmen Zeki Demirkubuz’un ta kendisidir.

Taylan’ın zamansız intiharı, Harun’u çok etkilemiştir ve Harun, bu durumdan kendini sorumlu tutmaktadır. Nilgün’le birlikte olduğunu en yakın arkadaşına söyleme cesaretini gösteremediği için yani aralarındaki ilişkiyi itiraf edemediği için arkadaşı ölmüştür. Nilgün’den onu aldattığını itiraf etmesini istemesi iste bu sebeptendir. Kendini, Taylan’ın yerine koymaktadır.

Nilgün ise bu durumun böyle olmadığını, Taylan’ın intiharının bu yüzden olmadığını söylemektedir. Nilgün, bu suçu itiraf etmeyerek Harun’un da Taylan gibi intihar etmesini istemektedir.

Film Üzerine İnceleme

Harun karakteri, Dostoyevski’nin yarattığı en ünlü kahramanlardan Suç ve Ceza kitabındaki Raskalnikov’u hatırlatmaktadır.

Harun da Raskalnikov gibi işlediği suçla birlikte psikolojik sorunlar yaşamaya başlamış, giderek ailesinden ve arkadaşlarından uzaklaşmıştır. Nilgün’le de Taylan’ın intiharından sonra peyderpey uzaklaşır. Bu durumu Nilgün anlatmaktadır ve onu aldattığını itiraf etmiştir. İtirafı duyan Harun, Nilgün’ü gitmesi için serbest bırakır. Ortak işledikleri suçtan sonra bir nevi Nilgün’ü bu suçtan azat etmiştir.

Harun işlediği suçun verdiği azapla kendini yiyip bitirmektedir. O da Raskalnikov gibi suçunu itiraf edip etmemek arasındaki düşüncelerle boğuşmaktadır. Ve sonunda o da suçunu itiraf etmek için Taylan’ın annesinin evine gider ve Raskalnikov’un Sonya’ya itiraf ettiği gibi suçunu hıçkıra hıçkıra itiraf eder. Fakat burada Zeki Demirkubuz, Harun karakterine, Raskalnikov’dan farklı bir yön çizmek istemektedir. Taylan’ın annesi, itirafının üzerine Harun’u evinden kovmuş ve kardeşi bıçaklamaya çalışırken de oğluna engel olmuştur. Harun, istediği gibi bir affediş bulamamış ve günah çıkaramamıştır.

Evine gelen Harun, lavaboda bir kan temizlemektedir. Bu sahne genel olarak bir intihar girişimi gibi yorumlansa da, ettiği itirafı temsil etmek için seyirciye gösterilmiştir. Deyim yerindeyse “vücudundaki zehirli kanı akıtıp” yeni bir hayata başlamıştır.

Nilgün karakteri ise Harun’dan sonra evli başka bir adamla daha birlikte olup bir kişinin daha intiharına sebep olmuştur. Nilgün’ün başından geçen bu olayları öğrenen Harun, Nilgün’ü kaldığı gecekonduda ziyaret ederek gideceği yere davet eder ve film de burada biter. Sonuçta, Yazgı filminde olduğu gibi kadın yine bu filmde de suçlu, günahkâr, çaresiz ve güçsüz konumda temsil edilmiş olmaktadır.

“Bir insanın artık gidebileceği hiçbir yeri olmamasının ne olduğunu biliyor musunuz?”
– Fyodor Mihayloviç  Dostoyevski.

Yazar: Alpagut Aykut Tüzemen
Editör: Emine Türal

Serinin ilk filmi Yazgı’nın incelemesi:

Birey mi Toplumu Yaratır, Toplum mu Bireyi?: Yazgı

Kaynakça

• Demirkubuz, Z. (Yönetmen). (2002). İtiraf. [Dram Filmi].  Türkiye, Mavi Film. Erişim Adresi: http://www.beyazperde.com/filmler/film-45564/. Erişim Tarihi: 25.03.2021.

• Yılmaz, M. & Adıgüzel, E. (2015).  Toplumsal Sorunlardan Bireyin Dünyasına Zeki Demirkubuz Sineması. Akdeniz İletişim Dergisi, Erişim Adresi: https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/495595. Erişim Tarihi: 25.03.2021.

Dostoyevski, F.M. (2006). Suç ve Ceza. Beyhan, M. (Çev.). İstanbul: İş Bankası Kültür.

 

Görsel Kaynakça

https://64.media.tumblr.com/4fd337b48d13ab406b74cb81bedac515/tumblr_inline_op49wlv63x1qjlv5e_1280.jpg.

https://64.media.tumblr.com/543424fd8a39e55db7db4a13bb5bf3fd/tumblr_inline_op493whI6T1qjlv5e_1280.jpg

YAZAR BİLGİSİ
Alpagut Aykut Tüzemen
Alpagut Aykut Tüzemen, 1992 yılında dünyaya gelmiştir. Freelancer olarak 2D, 3D animation, motion design, character design alanlarında bir çok proje yürütmüş olan Aykut, bu alanlarda çalışmalarını sürdürmektedir. MozartCultures'ta genel yayın yönetmenliği başta olmak üzere birçok departmanda görev almaktadır.
YORUMLAR

  1. Dila Taşdelen dedi ki:

    Zeki Demirkubuz’u çok severim, o yüzden bu yazı beni çok neşelendirdi. Çok güzel bir yazıydı.

    1. Alpagut Aykut Tüzemen dedi ki:

      Teşekkür ederim 🙂 Karanlık Üzerine Öyküler üçlemesini bitirip, Zeki Demirkubuz’dan incelemeler yapmaya devam edeceğim. Takipte kalınız 🌷