Yeni Yıla Nasıl Girersek O Yıl Öyle mi Geçer?

Yeni Yıla Nasıl Girersek O Yıl Öyle mi Geçer?

Büyük bir çoğunluğumuz, herhangi bir yeni yıl arifesinde “Yeni yıla kiminle, nasıl veya ne yaparak girersen o yıl öyle geçer” lafını duymuşuzdur. Gerçekten, yeni bir yıla nasıl girersek o yıl öyle mi geçer?
Mantık süzgecinden geçirdiğimizde birçoğumuza anlamsız gelebilecek bu cümleye aslında içten içe inanır mıyız?
Kulağımızı çekip tahtaya vurmak kadar batıl bir inanç mı, yoksa gerçekten üzerimizde etkisi var mı?

Bu cümleyi ‘‘yeni yıl klişesi’’ diye tanımlayacak olursak, yeni yıl klişesine inanan veya inanmayan çoğu insanın aklından geçirmiş olabileceği bu soruları şimdi yanıtlamaya çalışacağız.

Batıl inançlar, temelinde açıklayamadığımız bir belirsizliğin olduğu durumlarda ortaya çıkar. Hatta onları ortaya çıkarır veyahut onlara başvururuz desek daha doğru olur. Önümüzde, başımıza neler geleceğini tam olarak kestiremediğimiz ancak iyi temennilerde bulunabildiğimiz üç yüz altmış beş günden oluşan bir yıl olmasını, batıl inanışlara temel hazırlayan belirsiz bir zemine benzetmek yersiz olmaz, hatta batıl veya değil, inançlarımızın bize çoğunlukla sorumluluk bilinci kattığını gözlemleriz. ”Yeni yıla nasıl girersen o yıl öyle geçer” inancı da aslında, yeni yıla geri sayımda on saniyeliğine insanları daha motive ve neşeli olmaya iterek iddiasını gerçekten de sağlıyor olabilir mi? Yani üzerimizde mutlu olmaya dair, kısa süreliğine ancak uzun vade adına, bir sorumluluk bilinci yaratıyor olabileceğinden söz ediyoruz. Pratikte de bunun örneklerini görürüz:

Peki ya elimizde, her şey kontrolümüzde olmasa bile kendi kararlarımızla şekillendirebileceğimiz bir yıl varsa, bu 365 gün mantık süzgecinden gözlemlendiğinde ne tür bir algoritmaya göre işler?

Televizyon kumandası elinde mandalina soyarak yeni bir yıla girdiğinde gelecek günlerinde kış mevsimini yorgan altında C vitamini depolayarak geçirecek oluşun gibi kolaylıkla tahlil edilebilecek yolları yok mudur?

Aslında var. Kimi düşünürlerin “alışkanlık” kimilerinin de “ritüel” adını verdiği bir mesele var ve bu mesele, hayatımızın bugün ve yarınının adeta senaryosunu yazıyor.  “Alışkanlık” Türk Dil Kurumunun sözlüğünde “iç ve dış etkilerle, eylem ve davranışların hep özdeş biçimde yapılması sonucu kazanılan koşullu davranış.” olarak tanımlanıyor. Bazen bilerek, bazense bilmeden edindiğimiz, farkındalık düzeyi oluşmuş veya oluşmamış çeşitli alışkanlıklara sahibiz. Pragmatizm akımının öncülerinden olan filozof ‘‘William James, ‘Bütün hayatımız, bir yığın alışkanlıktan başka bir şey değildir.’ diye yazmış.’’(Alışkanlıkların Gücü) ve ‘‘Duke Üniversitesi’nin 2006 yılında yaptığı araştırmaya göre günlük eylemlerimizin yüzde 40’tan fazlasını alışkanlıklar oluşturuyor.’’(Harvard Business Review, 2018)

 

 

Pratikte, önceki geceyi kahvesini yudumlayarak geçiren kişi, miladi takvime göre yılın ilk gününe de kahve ile başladığında “yeni yıla nasıl girersen o yıl öyle geçer“ tezimizi ileri sürebiliriz demektir. Aynı kişi gerçekte de büyük olasılıkla, bütün bir yılı kahve içerek geçirecektir. Kahve alışkanlığı olan bir dostunuz varsa ona gelecek yeni yıl için hediye önerisinde bulunabiliriz: büyük bir kupa!

İşte yeni yıl bize bunu yapar ya da biz yeni yıla bunu yaparız.

 

Philippe J. Dubois ve Elise Rousseau, Kuşların Felsefesi kitabında ‘‘On birde içilen kahve, pazar akşamı seyredilen film kadar rahatlatıcıdır. Zararlı alışkanlıklar sıkıntı doğurur ve yaşamlarımıza tasa verir, bizi hapsedip ele geçirir, katılaştırır ama diğer alışkanlıkların hakikaten meziyetleri vardır. Yaşamlarımızı yapılandırıp zamana ritim verirler. Bu alışkanlıklar, tıpkı güzel anılarla ayrıldığı bir yere yeniden kavuşmayı seven insan için olduğu gibi, her yıl aynı yere yuvasını yapmaya gelen kuş için de elzemdir. Öngörülmeyen şeylerle dolu bir yaşamda alışkanlık, bir demirleme yeri, bir yol gösterici, bir işaret noktası haline gelir. Ev kuşu olmakla suçlanamayacak en büyük serüvencilerin bile seyahate çıktıklarında uyguladıkları küçük ritüelleri vardır.’’ derler.

 

 

Alışkanlıklar yönünden bakıldığında aramızda ‘‘yeni yıla nasıl girersek o yıl öyle geçer’’ bakış açısının kısmen doğru bir yaklaşım olduğunu iddia edecekler olabilir. İşin aslı, elimizdeki şartlarla önümüzdeki 365 günün, yazılabilecek en iyi ve en fena senaryosunu çıkaran kalemin yine kendimiz olabileceğini bilmek yeni bir yıla en olumlu yaklaşım olabilir. Aynı zamanda hiçbir zaman geç kalmayacağımız, takvim yapraklarının değil, öz irademizle aldığımız kararların belirlediği bir yaklaşım.

O halde, ‘‘‘Yeni yıla nasıl girersek o yıl öyle geçer’ ‘motto’sunu benimseyemedik, bize daha özel bir tamim gerek’’ diyenler için yeni bir sloganımız var: yeni yıl, biz nasıl istersek öyle geçer!

 

 

 

 

Kaynakça

Dubois, P. J. ve Rousseau, E. (2020). Kuşların Felsefesi.

Ceran, Ö. (2018, Haziran 13). Alışkanlıkların Hayatımızdaki Yeri. Harvard Business Review. https://hbrturkiye.com/blog/aliskanliklarin-hayatimizdaki-yeri

Sel, V. (2020, Eylül 6). Alışkanlıkların Gücü — Charles Duhigg. https://medium.com/@sel.volkan/al%C4%B1%C5%9Fkanl%C4%B1klar%C4%B1n-g%C3%BCc%C3%BC-charles-duhigg-5ddaae9fa574

 

Görsel Kaynakça

https://mtv.mtvnimages.com/uri/mgid:file:http:shared:mtv.com/news/wp-content/uploads/2018/01/tv-1514952378.gif?quality=.8&height=200&width=500

https://www.instagram.com/p/CJdRzDCAKbl/?igshid=1lhbtbout39mn

https://lh3.googleusercontent.com/proxy/Q-G36hMlABz0A5BnqR-DZQ5rW-ymG_3unEg5IpjovZPvphJNWCzW2T1LBo2g3lFqiDQzSOZ81y9zOJ7fImgXdfLmi_6Kx9Vd_4cc_7mD1yLEsKx9Ut_Qz3Nn

https://www.medaimyanikklinigi.com/wp-content/uploads/2017/10/habit.jpg

https://helpwevegotkids.com/wp-content/uploads/2017/12/kids-new-years-eve-2019.jpg

https://pics.me.me/23-59-00-00-00-01-10453437.png

 

 

 

YAZAR BİLGİSİ
Özge Sıla Mutlu
Özge Sıla MUTLU 2000 yılında Bursa’da dünyaya geldi. 2018’de Osmangazi Gazi Anadolu Lisesi’nden mezun oldu ve şu anda Yıldız Teknik Üniversitesi’nde Endüstri Mühendisliği lisans öğrencisi. Öğrendiklerini kelimeler eşliğinde paylaşarak hiç tanımadığı insanların hayatına bir bilgi, bir fikir ile dokunabilmeyi, yazmanın en keyifli ve kıymetli tarafı olarak görüyor. Bu motivasyonla 2 Kasım 2020 tarihinden bu yana Mozart Cultures’ta yazmayı sürdürüyor.
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.