Bilgelik ve Işık Getiren Orpheus (Orfe)

22.12.2020
Bilgelik ve Işık Getiren Orpheus (Orfe)

Bir isim; kimi kaynaklarda yaşamamış efsanevi biri, kimi kaynaklara göre mitolojik bir şair, kimi kaynaklara göre ise Antik Yunan’a bilgeliği getiren tarihin en büyük inisiyelerinden[1] biri…
Orpheus, tanrısal ışık anlamına gelmektedir. (Tanrısal ışığa ulaşmak için insanın önce kendi içindeki ışığı bulması gerekir). Işık vasıtasıyla şifa veren anlamına da gelir. Müziğin ve şairlerin sultanı olarak anıldığı sıfatları mevcuttur.
Apollo’nun Hermes’ten alıp Orpheus’a verdiği 7 telli liri vardır. Çalmaya başlayınca azgın akan sular durur, ormandaki en yabani yaratıklar bile evcilleşir. Bu lirin yedi telinin her biri, insanın ruhuna iyi gelen bir tınıya sahiptir. Orpheus’un, insanların ruhlarını lir çalarak tedavi ettiği rivayet edilir.

Biyografi

M.Ö. 700’lerde Trakya’da “Ay Rahibeleri” eski “Bacchus[2] dini üstünlüğü ele almıştır. Orpheus, bu zamanlarda Apollon rahibesi Musalardan[3] Kalliope[4] ile Thrakia prensi Oiagros’un oğlu olarak dünyaya gelir. Apollon dininin inananları azınlıktadır. Kendilerinden sayıca fazla olan Bacchus taraftarlarınca yok edilmek istenmektedirler.

Bu ortamda Yunanistan’dan Mısır’a kaçan Orpheus, burada Osiris rahiplerine sığınır. Osiris’in Atlantis’te yarattığı güçlü kişiliği ve bilgeliğini öğrenmek için 20 yıl Mısır’da kalır. Apollon dinini revize etmek ve dine yeni suret kazandırmak üzere ülkesine geri döner. Eski Mısır rahiplerinin yöntemini kullanarak öğretisini, var olan inançlar üzerine kurar ve bunun sonucunda çok tanrılı Zeus dini ve Dionysos kültü[5] ortaya çıkar.

Orpheus “Tanrılar bizde ölür, bizde dirilir” der. Yeniden doğuşa inanan Orpheus, gerçek ‘Tanrı’nın tek; ikincil tanrıların ise sonsuz sayıda olduğunu söyler.

Yunan mitolojisinde görülen birçok öğe Orpheus’un inisiyasyon merkezindendir. Bunlara, semavî başta olmak üzere diğer dinlerde görülen semboller örnek verilebilir: Tartaros, Yer Altına İniş, Phanes, İki Yılanlı Asa, Ateş, Meşale, Yay, Yılan, Süt, Şarap, Kozmik Yumurta, Kartal, Lethe Çeşmesi ve benzeri…

Orpheus’un Dionysos’u, Apollon’dan başkası değildir. Antik Yunanda Delphi Tapınağı’nın girişinde Apollon’a ithaf edilmiş “Temet Nosce” (Bazı kaynaklarda “Gnöthi Seauton”[6] olarak geçer.) ibaresi yazılıdır. Tapınak, dört sütun üzerine kurulan üçgen bir çatıdan ibarettir. Dört sütun, Mu kültürünün temelini oluşturan 4 büyük kozmik yaratıcı gücün sembolleridir. Bunlar: ruh enerjisi, zaman enerjisi, fizik enerjisi ve hayat enerjisidir. Ucu yukarı dönük üçgen çatı ise insanın ulaşmaya çalıştığı tanrının yani makro kozmosun simgesidir. Çatı, tanrısal üçlemeyi sembolize eder.

Yeraltı Dünyasında Kendisinin Gizli Kusuru ile Karşılaşan Âşık Orpheus

Orpheus, ağaç perisi Eurydike’yi sever ve onunla evlenir. Fakat sevinçleri çok kısa sürer. Ne var ki Eurydike, peşini bir türlü bırakmayan Aristais’tan kaçarken otların arasından ok gibi fırlayan zehirli bir yılan tarafından ısırılır. Eurydike orada ölür. Orpheus, bu ölüm karşısında duyduğu acıya daha fazla dayanamayıp Eurydike’yi Ölüler Ülkesinden geri getirmek için Hades’in yanına yer altına iner.  Kendi kendine şöyle söyler:

Kandırırım

Demeter’in kızını şarkılarımla,

Ölüler tanrısını kandırırım,

Büyülerim ikisinin de yüreğini,

Alır sevgilimi, Hades’ten kaçırırım. (Hamilton, 2018).

 

Yeraltında lirini çalmaya başladığında, büyüleyici müziğiyle Kerberos kendinden geçer, İksion çarkı duruverir, Sisyphos, kayasının üstüne çıkıp oturur, Tantalos susuzluğunu unutur, Erinyslerin gözleri yaşlarla dolar. Lir, Hades ve Persephone’yi o kadar etkiler ki tanrılar Orpheus’un karısını alıp yeryüzüne götürmesine izin verirler. Fakat şart olarak Orfe’ye, her ikisi de yeraltı dünyasının karanlıklarından ışığa çıkana kadar arkasına dönüp bakmaması belirtilmiştir. Orpheus bu şartı kabul edip gün ışığına doğru yürümeye başlar, karısı kendisini takip ediyordur fakat neredeyse gün ışığına çıkmak üzereyken içine Hades’in ona oyun oynadığına dair bir şüphe düşer. Acaba Eurydike gerçekten arkasında mıdır? Böylece aşk ateşiyle yanan Orpheus, daha fazla sabredemez ve kalbindeki sevda aklına tesir eder. Yolun sonunda, ışığa ulaştığında Orpheus heyecanla arkasına dönüp bakar. Fakat karısı Eurydike henüz gün ışığına ulaşamamıştır. Orpheus şartı ihlal ettiği için Eurydike yeniden yer altına gönderilir ve Orpheus eşini ikinci kez kaybetmiş olur.

“Öncelikle Eurydike üzerinde durmak gerekmektedir. Eurydike bir Dryad’dır. Dryad adı Yunanca meşe anlamına gelen “Drys” ( dràj ) sözcüğünden türemiştir ve Ağaç Perisi anlamında kullanılmaktadır. Bunlardan bazıları ait olduğu ağaçla birlikte doğar ve onunla birlikte ölürler, diğerleri ise ölümsüzdür. Eurydike de burada toprağa, ağaca ait bir sembolizmi temsil etmektedir.

Yunan mitolojisinde kahramanların ölüler ülkesine gidişi rastlanılan bir motiftir. Nitekim Orpheus da erginleşmiş bir kahraman olabilmek için ölüm deneyimini yaşamıştır ve sanatı sayesinde buradan kurtulmayı başarmıştır. Orpheus’un buradaki hatası, bu aşamayı geçiren bir mürit olarak ardına bakmasıdır; çünkü bu deneyimi yaşayanların ardına bakmamaları, bir türlü geçmişle bağlarını koparmaları gerekmektedir. Orpheus burada bu kuralı çiğneyerek kendini “ağaç gibi, ağacı kökleri” gibi bağlayan, tutkunu olduğu şeyi kaybetmiştir.

Orpheus’un karısını ikinci kez kaybettikten sonra yedi ay ağlaması da yedi sayısının sembolizminden ötürü sembolik bir anlatımdır.“  (Altunay,2014).

Bu üzüntü ve kederle derinden etkilenen Orpheus, amacını ve umudunu kaybetmiş bir şekilde yaşamaya devam eder. Bir daha başka bir kadını sevmeyeceğine ant içen Orpheus, zamanla tüm kadınları görmezden gelmeye başlar. Sonunda şarap tanrısı Dionysos’a tapınan bir grup Maenad[7] ile karşılaşır. Kadınları önemsemediği için Orfe’ye hiddetlenen sarhoş Maenadlar, karşı koymaya bile tenezzül etmeyen Orfe’ye saldırıp onu ve vücudunu parçalara ayırırlar. Ozanın koparılan kafası ve liri, bir ırmağa atılır. Irmak boyunca şarkılar söylemeye devam ettiğine inanılan kafa, denize ulaşıp Lesvos Adası’na[8] kadar yol alır ve orada su perileri tarafından bulunup gömülür.

Ezoterik/Gizemli Kültler: Orpheusçuluk / Orfizm

Orfeik inanca göre ruh, bedende bir mezardaymış gibi hapistir. İnsanın görevi ruhunu arındırmak ve özgürleşmektir.

Orpheusçuluk, ruhun varlığını ve ölümsüzlüğünü kabul eden bir öğretidir.

Orpheusçu öğretide ruhun ölümsüzlüğü düşüncesi, ruhun zaman içinde farklı bedenlerde de var olabilmesi fikrini getirmiştir. Ruh, temizlenebilmesi için farklı bedenlerde defalarca var olmalıdır (Metansomatoz).

Orpheus dinine bağlı olan kişiler, ruhunu arındırmak için belli yaşam tarzını uygulamak zorundadır. Bu ‘Orfik’ yaşam hiç de kolay değildir. Kişi, önce katı sayılabilecek kuralları uygulamalı ve gizem törenlerine katılmalıdır. Bu kuralların en önemlilerini kısaca saymak gerekirse:

 

  • Bu yolu seçenler hiçbir canlının hayatına kıymamalıdır. Bu yüzden müritler et yemezler ve günümüz tabiriyle vejetaryen bir rejim uygularlar. Bunun bir başka sonucu da Yunan toplumunda o zamanlar sık uygulanan kanlı kurban ayinlerinin reddidir. Bu hâliyle Orpheusçuluk, içinde var olduğu toplumun dinsel adetlerinden kesin çizgilerle ayrılır.
  • Orpheusçu yolu seçen kişi kesinlikle intihar edemez. Orpheusçuluk her ne kadar ruhun ölmezliğine ve bu bedendeki yaşamın asıl yaşam olmadığına inansa da intihar, taşınılan tanrısal öz sebebiyle kesinlikle yasaktır.
  • Bazı bakliyat türlerinin yasaklanması da Orpheusçu yaşam tarzının bir kuralıdır. Bu aynı zamanda Pisagorcular arasında da yaygındır. İlk yetişen baklalarla hayatın kökeni hakkında sembolik bir benzerlik kuran Orpheusçular, bakla tanelerini de testiküllere benzettikleri için tanelerle soyun sürmesi arasında bağ kurmuşlardır.
  • Ruhun ölmezliğine inanan Orpheusçu düşünce, ölüm sonrası ile de ilgilenmiştir. Orpheusçu düşünceye göre aslolan ruhtur ve bu dünya geçicidir. Ancak burada erginleşmeyen kişi Hades’e gittiğinde sıkıntılar çeker ve yeniden bu süreci yaşamak zorunda kalır. Oysa bu dünyada erginleşmek, tanrısal kimliği bulmaktır. Bu bağlamda ölüm bir başlangıç sayılabilir.
  • Orpheusçuluk görüldüğü gibi ruhun ölmezliğine ve erginleşmeye dayalı bir öğreti olarak ilk çağ ezoterizminde önemli bir yer tutmaktadır ve Hristiyanlık dâhil birçok düşünceyi etkilemiştir.

 

“Alev alev yanmakta ve ışıl ışıl ışıldamakta olan yüce âlemin derinliklerine yükselebilmek için önce kendi iç âleminizin derinliklerine gömülmeniz gerekir. Ey özel yol mensubu… Bedenini, düşüncenin ateşiyle eritip yok et. Alev nasıl için için kemirdiği odundan ayrılıp serbestleşiyorsa, sen de maddeden, aynı şekilde kopup serbestleş. Ve sen de bir ateş ol… Ruhun ancak o zaman Dionysos sırlarına erebilir ve ancak o zaman ezeli-ebedi sebeplere özgü o arı gerçekliğe ulaşabilirsin. Kendi benliğinden vazgeçmeyen ilahi benlikle kontak kuramaz. Ey Delph’in evladı, sırlar kapısından geçebilmek için önce kendinden vazgeçebilmelisin. Tanrılar diyarına açılan kapı buradadır. Ancak unutma, buradan Tanrılara doğru uzanan yol diktir ve çetindir. Önce çiçekli bir patikaymış gibi görünür. Ardından ise dik ve zorlu bir yamaç… Kendi sırrını bilmeyen bu yolu bulamaz. Kendi sırrını bil ki Tanrıları da bilesin, çünkü bu sırrı içinde taşımaktasın.” -Orpheus. (Candan, 2002).

Yazar: Rıdvan Tüzemen
Editör: Emine Türal

Mitoloji serimizin yazılarına ulaşmak için:

Kaynakça

Altunay, E. (2020). Orpheus ve Orfeusçuluk. Erişim Adresi: http://www.hermetics.org/Orpheus.html. Erişim Tarihi: 20.12.2020.

Erhat, A. (2004). Mitoloji Sözlüğü. Büyük Fikir Kitapları Dizisi. İstanbul: Remzi Kitabevi.

Erişim Adresi: https://tr.wikipedia.org/wiki/Orfeus. Erişim Tarihi: 20.12.2020.

Gener, C. (2012). Ezoterik-Bâtıni Doktrinler Tarihi, İstanbul: Beyaz Yayınları.

Hamilton, E. (2011). Mitologya. Tamer, Ü. (Çev.). İstanbul: Varlık.

Hazal, M. (2018). Patrick Süskind’den “Orpheus ve Eurydike” Efsanesi. Erişim Adresi: https://mozartcultures.com/patrik-suskindden-orpheus-eurydike-efsanesi. Erişim Tarihi: 20.12.2020.

Laertios, D. (2003). Ünlü Filozofların Yaşamları ve Öğretileri, Şentuna, C. (Çev.). İstanbul: Yapı Kredi Yayınları.

Ovidius, (1994). Dönüşümler, Eyüpoğlu, İ. Z. (Çev.). İstanbul: Payel.

Rilke, R. M. (2009). Orpheus’a Soneler, Özoğuz, Y. (Çev.). İstanbul: Yapı Kredi Yayınları.

Salt, A. (2017). Semboller Ansiklopedisi, İstanbul: RM-Bilyay.

Vergilius, (2015). Georgica Çiftçilik Sanatı, Dürüşken, Ç. (Çev.). İstanbul: Alfa Yayıcılık.

 

Görsel Kaynakça

Erişim Adres: https://ekstrembilgi.com/din/orpheus-orfe-orfeus/. Erişim Tarihi: 20.12.2020.

Erişim Adres: http://www.sothebys.com/en/auctions/ecatalogue/2018/european-art-n09869/lot.79. Erişim Tarihi: 20.12.2020.

Erişim Adres: https://arkeofili.com/orpheus-mozaiginin-iadesi-zamk-kutusu-sayesinde-oldu/. Erişim Tarihi: 20.12.2020.

 

Dipnot

[1] Antik Mısırda bulunan ve bilgelik öğretisini alan kişilere denir. Platon, Thales ve Pisagor gibi bilgeler Mısırda inisiye olmuştur.

[2] Antik Yunan’da Şarap Tanrısı olan Dionysos’un Latince sürümüdür.

[3] Müzler: İlham Perileri, dokuz tanedirler.

[4] Epik şiir ve destanlara ilham veren peridir, ismi “güzel sesli” anlamına gelir.

[5] Delphi’deki Apollon kültünün revize edilmiş halidir.

[6] Delphi’deki Apollon tapınağının girişinde altın harflerle yazan sözdür. Türkçede: “Kendini bil.” demektir.

[7] Yunan mitolojisinde, Dionysos’un kadın takipçileri ve tanrının geri dönüşü olan Thaisus’un en önemli üyeleri.

[8] Midilli Adası

ETİKETLER:
YAZAR BİLGİSİ
Coşkun Rıdvan Tüzemen
Rıdvan Tüzemen, 1992 yılında İstanbul'da doğdu. Haydarpaşa Endüstri Meslek Lisesinden mezun olan Rıdvan, daha sonra Nişantaşı Üniversitesi İş Sağlığı ve Güvenliği bölümünden mezun oldu. Şu an İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü öğrencisi. Geleceği inşa etmenin gençlere düşen bir sorumluluk olduğunu ve bunun yolunun felsefe, bilim ve sanat alanlarındaki değişmeyen kadim bilgileri günün şartlarına uyarlayarak mümkün olacağını düşünüyor. Mozartcultures da yazar olarak başladı. Şu an Genel Yayın Yönetmeni olarak sorumluluğu var.
YORUMLAR

  1. Alpagut Aykut Tüzemen dedi ki:

    Ruhlarımıza dokunan bir yazı olmuş, elinize sağlık

  2. ahmet dedi ki:

    bravo