Geçmişteki Gelecek: Retrofütürizm

30.01.2022
Geçmişteki Gelecek: Retrofütürizm

Retrofütürizm Nedir?

Retro (geçmişe bakma) ve fütürizm (gelecekçilik) kavramlarının bir araya gelmesiyle ortaya çıkan retrofütürizm tanımı ilk olarak 1983 yılında bir reklamda Lloyd Dunn tarafından kullanılmıştır. Retrofütürizm, kelimenin ikinci yarısını oluşturan “fütürizm” kavramı üzerine kurulu olup retro materyallerin eklenmesiyle birlikte diğer türlerden ayrılır. Retrofütürizmde geçmişte bir olay gerçekte olduğundan farklı bir şekilde gelişmekte ve teknoloji iyi veya kötü bir şekle evrilmektedir. Retrofütürizmin en çok karşılaşılan dört ayrı alt türü vardır: Steampunk, cyberpunk, atompunk ve dieselpunk. Ayrıca iki çeşit retrofütürizm yöntemi görmek mümkündür. Birincisi geçmişten bakıldığında gelecek, ikincisi ise gelecekten bakıldığında geçmiştir. Geçmişten geleceğe bakılan yöntemde çeşitli yazarların ve bilim insanlarının yaptığı gelecek tahminleriyle karşılaşılmaktadır. Örneğin ünlü bilim kurgu yazarı Isaac Asimov, 2019 yılının şu şekilde olacağını öngörmüştür:

“George Orwell’ın 1984 romanındaki öngörülerinden 35 yıl sonra, yani 2019’da öne çıkan üç şeyle karşılaşacağız: Nükleer savaş, bilgisayar çağı ve uzayın kullanımı. Ola ki ABD ve Sovyet Rusya, 2019’a kadar aralarındaki savaşı sonlandırmış olursa bu konuyu tartışmanın da pek bir anlamı yok. Öyleyse, gelin bir nükleer savaş olmayacağını varsayalım -olasılığı o kadar düşük olmasa da- ve tahminlerimize öyle devam edelim. Bilgisayarlaşma kaçınılmaz olarak devam edecek. Bilgisayarlar, hâlihazır endüstriyel toplumların hükümetleri ve küresel endüstri için ne kadar faydalı olduğunu ispatladı, şimdi de yavaş yavaş evlere sızıyor. Temel bir yan ürün, hareket eden ve bilgisayarlı bir obje, yani robotlar çoktan endüstriye akmaya başladı ve bir sonraki nesilde evlere kadar girecek. Bilgisayarların ilerleyişine direniş illa ki olacaktır, ancak Ludit bir devrim olmadığı sürece, ki pek olası durmuyor, bu ilerleyiş devam edecektir.” (Bilimkurgu kulübü, 2019)

Alternatif Buhar Çağı: Steampunk

İkinci yönteme, steampunk adında alt bir tür örnek verilebilir. Bu yöntem, 20. yüzyıldan 19. yüzyılı tasvir eder. Genelde İngiltere’de yaşanan Victoria dönemine alternatif bir gerçekliktir. Sanayi Devrimi’nin başlangıcını esas alan bu yöntemde gerçek, yaşanandan farklı bir şekilde daha hızlı devam etmiştir. Türün tipik özellikleri arasında her türlü buharlı makineler, dev analog bilgisayarlar, zeplinler vardır. Benzin, transistör gibi materyaller steampunkta bulunmaz. Diğer alt türlere göre distopyaya daha uzaktır. Bu yüzden daha olumlu bir dünya tasviri vardır. Bu türe Jules Verne tarafından yazılan Denizler Altında Yirmi Bin Fersah kitabı, Final Fantasy oyun serisi ve 9 adlı animasyon filmi örnek verilebilir.

Şirketlerin Distopyası: Cyberpunk

Türün ilk öncülerinden biri olarak kabul edilen 1968 tarihli Samuel R. Delany romanı Nova olsa da cyberpunk kelimesi ilk olarak Bruce Bethke tarafından 1980 tarihli bilim kurgu hikâyesinin ismi olarak kullanılmıştır. 1983 yılında Amazing Stories dergisinde yer alan bu hikâyeden sonra, 1984 yılında William Gibson tarafından yazılan Neuromancer romanı ile bu tür, literatüre geçmiştir. Cyberpunk türündeki eserler genelde okuyucuyu rahatsız edip harekete geçirmeyi hedefler. Bu eserlerde genel bir isyan hakimdir. Steampunk gibi distopyaya uzak bir alt türün aksine cyberpunk, alabildiğine karanlık ve kötümserdir. İsmi oluşturan kelimelere ayrı ayrı bakıldığında birbirine neredeyse tamamen zıt iki kavramla karşılaşılmaktadır. Cyber ile son derece mekanik ve teknolojinin son derece ilerde olduğu bir dünya akla gelirken punk kelimesi de düzen karşıtlığını ve dibe vurmuşluğu hatırlatmaktadır. Günümüze çok da uzak olmayan yakın bir gelecekte tasvir edilen bu türde, şirketler ülkeleri her anlamda geride bırakmış ve dünyaya hakim olmuş durumdadır. “Low-life, high-tech” mottosuyla birlikte insan hayatı olabilecek en düşük, teknoloji de bir o kadar yüksek seviyededir. Neon tabelaların, upuzun gökdelenlerin hakim olduğu şehirlerde çeteler kol gezmektedir. İnsan bedeni robotlaşmıştır, transhümanizm hareketi yaygınlaşmıştır. Sosyal dengesizlik had safhadadır. Uyuşturucu kullanımı ve ticareti tüm ülkelerde artmıştır. Yapay zekâ ve insan ilişkileri de cyberpunk türünün en çok işlediği konulardan biridir. Başka bir açıdan bakacak olursak cyberpunk ve polisiye de iki ayrılmaz parça gibidirler. Cyberpunk fikrini daha iyi anlayabilmek için ana fikri sade bir sinematografiyle seyirciye aktaran 1982 yapımı sinema filmi Blade Runner örnek gösterilebilir. Blade Runner filmi, Philip K. Dick’in “Androidler Elektrikli Koyun Düşler mi?” romanının beyaz perdeye bir uyarlamasıdır. Akira adlı anime, Cyberpunk 2077 ve Shadowrun Trilogy oyunları, Matrix ve Robocop gibi filmler de cyberpunk eserlerin temel yapı taşlarını iyi aktarmaktadır.

İstiklal Street – Cyberpunk Concept Art (Cihan Engin)

Dieselpunk ve Atompunk

Steampunk ve cyberpunk’a göre daha az popüler olan türlerdir. Dieselpunk, 1920-50 arasındaki dünyanın devam etmesinden yola çıkar. Neredeyse her şeyin metal olduğu bu evrenlerde alet ve edevatlar büyük ve sağlamdır. Bilgisayar teknolojileri ilkel seviyededir. Adını da aldığı üzere dizel motorlar hakimdir. Tam olarak bir dieselpunk eseri olmasa da Mad Max, içerdiği bazı şeylerden dolayı dieselpunk eserler arasında yer alır.

Her türlü teknolojinin yerini radyoaktif yani nükleer enerjiye bırakan atompunk, ön plana Soğuk Savaşı ve 50’li yılları alarak bir portre çizer. Dijital eşyalar ve robotlar çok gelişmiştir. Teknolojinin bu kadar gelişmesinin bedeli her zaman mevcut olan nükleer savaş tehdididir. Fallout evreni atompunk’a verilebilecek en iyi örnektir.

Yazar: Kerem Karabulut
Editör: Dila Taşdelen

Kaynakça

Görsel Kaynakça

 

 

YAZAR BİLGİSİ
Kerem Karabulut
Okur, yazar, dinler, bazen de çizer. Özellikle okur ve dinler.
YORUMLAR

  1. Cyb3rpunk dedi ki:

    Alabildiğine karanlık ve kötümser mi? Alındım doğrusu.