Krzyztof Kieślowski’nin Üç Renk Üçlemesi: Kırmızı
Üç Renk Üçlemesi
Krzyztof Kieślowski’nin Üç Renk Üçlemesi, sırasıyla Mavi, Beyaz ve Kırmızı‘dan oluşan, Krzysztof Kieślowski’nin yönetmenliğini üstlendiği filmlerdir. Filmlerin isimlerini oluşturan üç renk, Fransa bayrağının renklerini temsil eder. Fransız Devrimi’yle vücut bulmuş özgürlük, eşitlik ve kardeşlik temaları, filmlerin ana temaları olarak işlenmiştir.
Üçlemenin son filmi olan Üç Renk: Kırmızı (Trois Couleurs: Rouge), 1994 yılında vizyona girmiştir. Kırmızı; kardeşlik temasını, kişiler arası iletişim problemine değinerek girift insan hikâyeleri üzerinden aktarır. Başrolünü Irene Jacop’ın üstlendiği Kırmızı, 67. Akademi Ödülleri’nde “En İyi Özgün Senaryo”, “En İyi Yönetmen” ve “En İyi Sinematografi“ olmak üzere 3 adaylığa sahiptir.
Görünmez Bir Bağ: Kardeşlik
Bir model ve hukuk öğrencisi olan genç Valentine‘in, emekli bir yargıç ile yollarının kesişmesiyle hikâye başlar. Valentine eski yargıcın, komşularının telefon konuşmalarını dinlediğini öğrenir. Yargıcın yaşama olan kayıtsızlığı ve başkalarının özel hayatını ihlal etmesi Valentine’i öfkelendirse de zaman içerisinde ikili arasında bir dostluk ilişkisi gelişir. Başlangıçta sadece acıma duygusuyla yaklaştığı yargıç, Valentine için anlaşılmaya değer bir dosta dönüşür. Valentine’in yaraladığı köpek Rita, yargıç ile kadın arasında kurulan bağın temelini oluşturarak ikili arasında bir köprü kurar.
Sıkça kullanılan kırmızı rengi sevgi, aşk, kardeşlik gibi simgeler taşırken Fransız bayrağının renkleri de böylelikle tamamlanmış olur. Aynı zamanda, kırmızının nesneler üzerinde yoğun kullanımı, Kieślowski’nin kardeşliğe olan inancını da simgeler.
Bir tarafta biten bir ilişki, diğer tarafta ise tesadüfen kurulan bir dostluk, filmin sonunda bir bütünü oluşturur. Hâlihazırda film, izleyicinin pek çok sahnede fark edebileceği ayrıntılarla bezenmiştir. Valentine’in dans sahnesinden sonra Auguste‘in evindeki tabloda göze çarpan balerin, komşu olmalarına rağmen birbirinden habersiz yalnızlık çeken iki yabancı ve Valentine müzik dinlerken arka planda görünen Auguste ile sevgilisi bu ayrıntılardan sadece birkaçıdır.
“-Dün gece kendimi yalnız hissettim.
+Ne yaptın peki?
-Bütün gece ceketinle uyudum.” (Jacop, 1994).
Kişisel hikâyelere dayanan Mavi ve Beyaz’a rağmen Kırmızı, birbirini teğet geçen pek çok insan hikâyesini aktarırken, kardeşliğe ve kolektif yaşama da dikkat çekmiş olur. Kardeşlik temasının toplumu bir arada tutan görünmez bağlara değinilerek verilmesi, kişiler arası iletişim probleminin ve pamuk ipliğine bağlı ilişkilerin örneğini sunar.
Yargıcın Auguste ile olan benzerliği; ikisinin de hukuk okuması, âşık oldukları kişi tarafından terk edilmeleri gibi ayrıntılarla, film boyunca inşa edilen iletişimsizlik problemine ve habersizce tekrarlanan hikâyelere atıfta bulunulur. Yargıç adeta Auguste’un yaşlı ve yılların kalp kırıklığını taşıyan bir versiyonu gibidir. Yine de bu benzerliği ele alış biçimi toplumdaki benzer hikâyeler üzerinden olmalıdır. Bir şehirde, mahallede hatta apartmanda, insanlar tanışmıyor olsa da bir şekilde birbirlerinin hayatına dokunmaktadır. Filmlerinde organik toplumların birbirine dayanak oluşturan ilintili ilişkilerine sıklıkla değinen Kieślowski, Kırmızı’da da benzer bir yol izlemiştir.
İletişimsizlik Çıkmazı
Girift hikâyelerin bir arada veriliş biçimi filmin başlarında anlaşılmaz ve bağımsız diyaloglar gibi görünse de emekli yargıcın çıkarımları ve kesişen hayat çizgileri filmi bütünlüklü bir hâle getirir. Emekli yargıç ile Valentine’in kurduğu dostluk ilişkisiyle yönetmenin değinmek istediği noktalar bir bir ortaya çıkar. İlişkilerdeki sırlar, yeterince açık ifade edilemediği için yerine ulaşmayan mesajlar, merak, ihanet ve vicdan kavramları karakterlerin arasında geçen diyaloglarda sıklıkla irdelenir. Aldatan bir eş, bir çiftin sevgi dolu telefon konuşmaları, kızını görmek için yalan söyleyen bir anne. Filmin ilk yarısında parça parça aktarılan bu hikâyeler, film ilerledikçe çeşitli ilişki biçimlerine ve insan hikâyelerine dönüşür.
“-Rita’yı neden sokaktan aldınız?
+Çünkü ona çarpmıştım. Yaralıydı.
-Almasaydınız kendinizi suçlu hissedeceksiniz. Kafası ezik bir köpek rüyalarınıza girecekti.
+Evet.
-Niye yaptınız o zaman?” (Jacop, Trintignant, 1994).
Komşularının telefon konuşmalarını dinleyen emekli yargıç, bu konuşmalardan kişilerin ilişkileriyle ilgili çıkarımlar yapar. İletişim aracı olarak telefon, sorunlu iletişim biçimlerini aktarmak için bir metafora dönüşür. Yargıcın olacakları önceden tahmin etmesi, insanların telefon konuşmalarından pek çok anlamın çıkarılabileceğini gösterir: yarım bırakılmış cümleler, aniden kapatılan telefonlar ve birkaç duyarlı cümle duyabilmek için inceltilen sesler. Bunların hepsi dile dökülemeyen duyguların üstü kapalı habercileridir.
“-Kadının alışverişi için kaygılanmayın çünkü ihtiyacı olan her şey yanında. Onun isteği kızını görmek. Kız daha önce beş kez annesinin kalp krizi geçirdim yalanına koşup geldi. Kadın ölünce kızını aramak zorundayım çünkü inanmak istemeyecektir.” (Trintignant, 1994).
Farklı hayatların kesişme noktaları ve tesadüf mü, yoksa kader mi olduğu ayırt edilemeyen olaylar, film boyunca izleyicinin kafasını kurcalar. Hukuk kitabı ve akü gibi göndermeler, ufak ayrıntıların büyük sonuçlar doğurabileceği mesajını taşır. Zira, filmin son sahnesinde Valentine’i, bunca zamandır yanı başında yaşayan, pencerenin ardından sessizce izlediği Auguste ile yan yana görürüz. Bir tarafta Valentine’in uzaktaki sevgilisi ile yaptığı yarım kalan telefon konuşmaları, öte yandan da sevgilisinin ihanetine uğramış Auguste’un acısı, birbirine fiziksel olarak yakın olan iki yabancının benzer acılarını aktarmıştır.
Rastlantılar veya Kader
Üçleme boyunca karakterlerin denk geldiği, şişeyi geri dönüşüme atmaya çalışan yaşlı insanlar bir şekilde ana karakterle etkileşim içindedir. Karakterlerin yaşlı kadına verdikleri tepki, ruh hâllerinin bir yansımasıdır. Julie‘nin çevresinde olup bitenleri fark etmiyor oluşu özgürlüğü simgeler. Karol‘un kadını görmesine rağmen yardım etmeyişi eşitlik duygusuna gönderme yapar. Son olarak Valentine’in yaşlı kadına yardım edişi ise yardımlaşma ve kardeşlik durumlarını vurgular.
Kieślowski omuz omuza yaşanan insan hikâyelerini, her filmde diğer filmlere gönderme yaparak vurgular. Kırmızı’nın sonunda yaşanan kazadan kurtulan 7 kişi, izleyicinin üçleme boyunca yaşadıklarına tanık olduğu karakterlerden başkaları değildir. hikâyelerini ve acılarını izlediğimiz söz konusu karakterler enkazdan sağ kurtulmuştur. Kieślowski, insanın kendi içinde verdiği savaşları resmeden bu üç filmin izleyicisine umutlu ve sessiz bir selam göndererek üçlemeyi kapatır.
Üç Renk Üçlemesi’nin diğer yazıları için:
Yazar: Melin Durmaz
Editör: Emine Türal
Kaynakça
• Bauer, A. (2016, 31 Mart). The Three Colors Trilogy Is Among Film’s Greatest Trilogies, And As Radical As The Flag It Is Based Off Of. Erişim Adresi: https://medium.com/cinenation-show/the-three-colors-trilogy-is-among-film-s-greatest-trilogies-and-as-radical-as-the-flag-it-is-868db1f0903e.
• Gök, G. (2016, 7 Ağustos). Krzysztof Kieślowski Sinemasında Yaşamın Döngüselliği ve Üç Renk Üçlemesi. Erişim Adresi: http://www.cinerituel.com/krzysztof-Kieślowski-sinemasinda-yasamin-donguselligi-ve-uc-renk-uclemesi/.
• Karmitz, M. (Yapımcı), Kieślowski, K. (Yönetmen). (1994). Trois Couleurs: Rouge [Film]. Fransa: MK2 Productions.
Görsel Kaynakça
• Bauer, A. (2016, 31 Mart). The Three Colors” Trilogy Is Among Film’s Greatest Trilogies, And As Radical As The Flag It Is Based Off Of. Erişim Adresi: https://medium.com/cinenation-show/the-three-colors-trilogy-is-among-film-s-greatest-trilogies-and-as-radical-as-the-flag-it-is-868db1f0903e
• Jazdon, M. (2019, Ağustos 22). Krzysztof Kieślowski’s Three Colours: Blue, White, Red. Erişim Adresi: https://www.europeana.eu/en/blog/krzysztof-Kieślowskis-three-colours-blue-white-red-symbols-of-europe-at-the-end-of-the-20th-century
• https://mubi.com/tr/films/three-colors-red
• Özdemir, B. (2019, 14 Temmuz). Trois Couleurs: Rouge / Three Colors: Red (1994). Erişim Adresi: http://www.zamansizfilmler.com/2019/07/14/trois-couleurs-rouge-three-colors-red-1994/
• Yılmaztekin, T. (2020, 11 Aralık). Trois Couleurs: Rouge Film Eleştirisi. Erişim Adresi: https://www.bagimsizsinema.com/trois-couleurs-rouge-film-elestirisi.html
Blue ile Red arasında tercih yapmakta zorlandığım Kieslowski’nin bu üçlemesiyle ilgili yine fikrimin değiştiği harika bir film incelemesi olmuş. Başından sonuna kadar nefis okumalarla bezenen ve okumaktan çok keyif aldığım yazınız için teşekkürler. Yeniden Red’çi olduğum incelemeye puanım ise 15/10.
Yaşlı kadın ayrıntısı ve hakkında yazdığınız bölüm çok iyi yakalanmış bir nokta, mükemmel bir yorumlama olmuş.