“Vita brevis, ars longa” “Hayat kısa, sanat uzun”

“Vita brevis, ars longa.*” Böyle demiş Hipokrat. “Hayat kısa, sanat uzun.” anlamına geliyor. Burada sanattan kastın tıp bilimi olduğu konusunda görüşler var ama biz rivayetleri bir kenara bırakıp ilk anladığımız anlamına göre konuşalım şimdi: Hayat biter, sanat kalır. Sanatçı gider, eser kalır. Hatta bazen sanatçı bu dünyadan göçüp gideli çok uzun yıllar geçtikten sonra anlaşılır sanatının değeri, sanatçı geç kalmış bir kıymet görür. Umalım ki her sanatçı, eserinin değerinin bilindiğini gözleriyle görüp kulaklarıyla duyup göçsün bu diyarlardan ki gözü arkada kalmasın ve umalım ki gelip geçen her nesil önceden kalma sanat eserlerini saygıyla korusun ve kıymetini bilsin.

Bugün sanatın belki de insana en çok dokunan dallarından biri olan müzik hakkında konuşmak istiyorum. Ömrümüz boyunca en çok içinde olduğumuz, her an cebimizden çıkarıp kendimizi çevreden soyutlamamıza yardımcı olan ve belki de günün birinde dinleyici olmaktan sıkıldığımızda bayrağı elimize alıp bir ordunun bir neferi olmanın en kolay olduğu sanat dallarından biri. Müzik bence bu yönleriyle diğer kardeşlerinden biraz daha şanslı. Daha popüler, daha ulaşılabilir ve daha ucuz. Peki, bu her zaman iyi bir şey mi? Pozitif gibi gözüken bu yönleri biraz da müziğin zararına oluyor bence. Özellikle günümüzde gelişen teknolojiyle her şey çok basitleşti ve herkes elinde mikrofonla aynı zırvalıkları tekrarlayarak ya da bilgisayar başında oturarak müzik yapıyor ya da bir şeyler yaptığını sanıyor. Bilmiyorum, belki de ben fazla gelenekçi bir insanım ama bana her zaman konvansiyonel yöntemlerle emek verilerek, tek bir nota üzerinde saatlerce kafa patlatılarak, tek bir satır söz için günlerce nazlı ilham perisini bekleyerek yapılan müzik daha samimi, daha içten, daha dinlenilebilir gelmiştir. Tommy Iommi (Black Sabbath) metal fabrikasında parmaklarını sac kesme makinesine kaptırınca doktoru bir daha gitar çalamayacağını söyledi ve o da su şişesini eritip kendine protez parmak uçları yaptı.** Kirk Hammett’ın (Metallica) ilk amfisi bir ayakkabı kutusuna yerleştirdiği mıknatıs ve hoparlörlerden oluşuyordu.*** Ben ilk gitarımı alabilmek için bir yaz tatilimi markette çalışarak geçirdim. Bu yüzden seviyorum emek verilen müziği ve hak ettiği yeri bulana kadar da insanlara anlatmaya devam edeceğim.

Bebeklikten ilkokul yıllarına, ergenlikten ilk aşka; spor yaparken, çalışırken, sakinleşmek isterken, enerji dolmak isterken hayatta her anımızda mutlaka vardır müzik. Ve her zaman ruh hâlimize göre dinlemek istediğimiz bir parçayı mutlaka buluruz. Kreşte öğrendiğiniz ilk şarkıyı hatırlayın. Ya da sevgilinize gönderdiğiniz ilk şarkının sözlerini. Eşinizle olan ilk dansınızı hatırlayın. Tüm bunlar hayatınızda yaşadığınız eşsiz anlardı ve hepsinde müzik size eşlik etti. Bu yüzden bence çok kutsal bir sanat dalı müzik. Ve hep hayatımızda kalmaya devam edecek. Her türüyle, her diliyle, her hâliyle. Yaşasın, müziğe emek verenler, üstatlar, amatörler ve benim gibi eğlencesine yapanlar! Müzikle kalın.

Kaynaklar
*https://www.phrases.org.uk/meanings/ars-longa-vita-brevis.html
** https://loudwire.com/black-sabbath-tony-iommi-chopping-fingers-off/
***http://www.randallamplifiers.com/artist-item/kirk-hammett/
resim: https://www.google.com/url?sa=i&source=images&cd=&ved=2ahUKEwifkbq2g pzjAhXGWc0KHYaoD9AQjRx6BAgBEAU&url=https%3A%2F%2Fwww.youtube.com %2Fwatch%3Fv%3DuonyELf6OLc&psig=AOvVaw2Hs-YAyltF7pv0Bkz2Dd2U&ust=1 562355629239484