Zamanı Kontrol Edebilir miyiz?: Kronos

18.05.2021
Zamanı Kontrol Edebilir miyiz?: Kronos

“Korkunç bir ses yayıldı, uçsuz denize.
Büyük bir çığlık kopardı toprak.
Sarsılan geniş gök inledi.
Uzaklardaki Olympos sendeledi
Ölümsüz tanrıların saldırısıyla
Ve titreme kapladı kara Tartaros’u.
Sonunda Titanlar yenildi.”
 (Hamilton, 1942: 44)

Kronos adının “zaman” anlamına gelen “khronos” ile ilişiği yoktur; ama sonraki efsanelerde zamanın akışını ve tanrının zamanını simgelediği için elinde bir tırpanla görülmektedir.

Uranüs ve Gaia‘nın son oğlu olan Kronos, titanlar soyundandır ve babası Uranüs’ü erkeklikten yoksun etmekle birinci kuşak tanrıların egemenliğine son vermiş, ikinci kuşağı başa geçirmiştir. Bu özelliği ile mitolojide önemli bir yeri vardır. Beş erkek titan (Okeanos, Koios, Krios, Hypreion, İapetos) ve altı kız titanın (Theia, Rheia, Themis, Phoibe, Mnemosyne, Tethys) doğuşundan sonra Kronos’un dünyaya gelişini Hesiodos şöyle anlatır:

“Bunlardan sonra Kronos geldi dünyaya,
o art düşünceli tanrı,
en belalısı Toprakoğullarının.
Ve Kronos diş biledi yıldızlı babasına.”
(Hesiodos, 2016: 137)

Hesiodos’a göre, tanrıların ve ölümlülerin kökeni aynıdır. Çünkü ilk tanrıları Toprak Ana Gaia nasıl doğurmuşsa ilk insanlar da topraktan doğmuştur. Birçok tanrı kuşağı gibi aynı şekilde beş insan ırkı ortaya çıkmıştır. Bunlar sırasıyla; altın, gümüş ve tunç ırklar, kahramanlar ırkı ve demir ırktır.

Titan Kral

Uranüs, oğullarını –Kykloplar’ı- Ölüler Diyarı’nın yedi kat altına Tartaros’a hapsettikten sonra Toprak Ana ile birlikte olur ve bu birliktelikten titanlar dünyaya gelir. Toprak Ana, çocuklarının cezalandırmalarına içerlenir ve Uranüs’ten öç almak için titanları ona karşı çıkmaları için ikna eder. Titanların arasında en genç ve cesur olan Kronos’a çelikten yaptığı tırpanı verir. Akşam olup Uranüs uykuya dalınca genç titan, sol elindeki tırpanla onun erkeklik organını keser. Yere damlayan kanlardan Alekto, Megaira ve Tisiphone adında üç Erinysler ve Melia denilen dişbudak ağacı Nymphalar dünyaya gelir.

Titanlar, Kykloplar’ı Tartaros’tan çıkarır ve Kronos’u evrenin hâkimi ilan eder. Uranüs, ölmeden önce Kronos’un oğullarından birinin onu devireceği kehanetinde bulunur. Kronos, hâkimiyeti eline alır almaz Yüz Kollu Canavarlar ile birlikte onların tekrar Tartaros’a hapsedilmesine neden olur. Kız kardeşi Rhea ile evlenir ve ilk olarak Hestia’yı, sonrasında Demeter’i, sonra Hera’yı, daha sonra Hades’i ve en sonunda da Poisedon’u yutarak varlığını tehlikelerden kurtardığını düşünür.

Rhea bu duruma öfkelenerek üçüncü oğlu olan Zeus’u, Lykaion Dağı’nda dünyaya getirdikten sonra Neda Nehri‘nde yıkayıp Toprak Ana’ya emanet eder. Toprak Ana, onu Girit’teki Lyktos’a götürüp İda Dağı’ndaki Diktys Mağarası‘nda gizler. Kronos’un, Zeus’un varlığından haberi yoktur. Rhea, Zeus doğduğunda kocasına bebek yerine Arkadya’daki Thaumasion Dağı’ndan aldığı bir taşı kundağı sarıp vermiştir. Fakat Kronos’un bunu anlaması çok uzun sürmez ve Zeus’u aramaya başlar. Zeus, kendisini bir yılana ve bakıcılarını da ayıya dönüştürerek Kronos’tan kurtulmayı başarır ve bu olaydan sonra “Yılan” ve “Ayı” takımyıldızları gökyüzüne çıkarılır.

Zamansız Son

Zeus büyüyüp olgunluk çağına geldiğinde Okeanos Çayı kıyısında Titanid Metis ile karşılaşır. Metis’in tavsiyesi üzerine annesi Rhea’yı ziyaret eder. Rhea, Zeus’tan babasının sakisi (içki sunan kişi) olmasını ister. Zeus, onun bu istediğini yerine getireceğini söyleyince Rhea, intikam almak için hazırladığı kusturucu iksiri oğluna verir. Zeus, tavsiye üzerine iksiri balla karıştırarak babası Kronos’a verir. Kronos iksiri içer içmez önce taşı ve daha sonra diğer tanrıları kusar. Kusulan kardeşler bunun minnettarlığı olarak titanlarla yapılacak olan savaşta kendilerine liderlik etmesi için Zeus’u seçer.

Titanlarla yapılan savaş 10 yıl sürer. Sonunda Gaia, Tartaros’a hapsedilen Yüz Kollu Canavarlar serbest bırakılırsa Zeus’un kazanacağı kehanetinde bulunur. Zeus, Tartaros’a giderek Kampe’yi öldürür, Kykloplar ve Yüz Kollu Canavarları serbest bırakır. Kykloplar, demircilik ve el becerisi konusunda yetenekli devlerdir ve Zeus’un onları kurtarması karşılığında minnetlerini sunmak için Zeus’a yıldırımı, Hades’e görünmezlik pelerini ve Poseidon’a da üç dişli yabayı verirler. Böylece savaş hazırlıklarına başlanır. Poseidon, Kronos’un dikkatini dağıtmak için saldırdığında Hades, görünmezlik pelerini ile Kronos’un silahlarını çalar ve Zeus, yıldırımla zaman tanrısı Kronos’u alt eder.  Kronos ve Atlas dışında savaşa katılan diğer titanlar, Yüz Kollu Canavarlar’ın nöbet tuttuğu bir adaya gönderilir. Atlas ise ibret olması için dünyayı taşımakla cezalandırılır.

Rivayete göre Kronos’un kustuğu taşı Zeus, Delphi Tapınağı’na koymuştur.

Zaman Göreceli midir?

Kronos miti; Roma, Asur, Babil, Hitit ve bu mitin ilk görüldüğü Sümer uygarlığı gibi farklı medeniyetlerde ve zamanlarda değişik isimlerle anılmıştır.

İlk başta “Kaos” vardır. Kaostan Gaia ve Uranüs doğmuştur. Uranüs, uzayın kendisi ve kaostan sonraki ilk düzendir. Uzayın sonsuzluğu mitte de olduğu gibi her şeyi yutmuş, anlamsızlaştırıp yok etmiştir. Bu miti yaratan insanlar, bununla yetinmeyip her şeyin anlamlı hâle geleceği ve düzene gireceği kozmik bir yasayı hayatlarına uyarlamayı gerekli görmüştür. İronik bir şekilde savaşta titanlara karşı yenilen Kronos, yenilse bile onun oluşturduğu düzen var olmaya devam etmiştir.

Zamanı kontrol ettiğini zanneden insan, medeniyetler kurmuş, icatlar yapmış, gelecek nesillere krallıklar bırakmak için birbiriyle yarışmıştır. Kendine tanrı rolü biçen insanlar, anlatılan mitleri gitgide unutmuştur. Bu mitler, bir efsaneye dönüşmüş ve insanlar, ölümsüz yasayı unutmuş; kilisenin baskıcı otoritesiyle “uydurulmuş” dünya etrafında dönen, kendini Tanrının mutlak sözcüsü ve yasa koyucusu zannettiği Orta Çağ karanlığından antik bilgilere ulaşmıştır. Bu bilgilerle aydınlanan insan, kadim yasaları da hatırlamıştır. Doğadan uzaklaşan insan doğanın yasalarından da uzaklaşır ve bazı insanlar vardır ki her şeye rağmen bu yasaları kendi dönemlerine uygulayabilmeyi başarabilmiştir. Uzay-zaman ilişkini en iyi anlayabilen bilim insanlarından bazıları Galileo, Isaac Newton, Albert Einstein ve Stephen Hawking’dir.

Mitte de anlatıldığı gibi zaman görecelidir. İnsan, zamanı ele geçirmek isterse iradesini (Zeus’u) kullanmayı bilmelidir. İradesini kontrol altına alabilen kişi için zaman, ölümsüzlüğe yani tanrılara giden yolu açar.

“Zamanın doğrusal olduğuna güveniriz. Muntazam şekilde ebediyen ilerlediğini düşünürüz. Sonsuza dek. Ancak geçmiş, şu an ve gelecek arasındaki fark illüzyondan başka bir şey değildir. Dün, bugün ve yarın peş peşe gelmez. Sonsuz bir döngü halinde birbirlerine bağlıdırlar. Her şey birbirine bağlıdır… Hayat bir labirenttir. Bazı insanlar hayatlarını bir çıkış yolu arayarak geçirirler. Ama tek yol vardır, o da daha derine götürür. Merkezine varana kadar bunu anlayamazsın.” (Tannhaus, 2020, ss. 7-8)

Yazar: Coşkun Rıdvan Tüzemen
Editör: Ozan Yazıcı

Kaynakça 

  • Hamilton, E. (1942). Mitologya, (Ü., Tamer, Çev.). İstanbul: Varlık.
  • Erhat, A. (2004). Mitoloji Sözlüğü. Büyük Fikir Kitapları Dizisi. İstanbul: Remzi Kitabevi.
  • Graves, R. (2004). Yunan Mitleri, (U., Akpur, Çev.). İstanbul: Say
  • Eliade, M. (2014). Dinler Tarihine Giriş, (L. A., Özcan, Çev.). İstanbul: Kabalcı
  • Eliade, M. (2000). Dinsel İnançlar ve Düşünceler Tarihi Cilt I, (A., Berktay, Çev.). İstanbul: Kabalcı
  • Eliade, M. (2003). Dinsel İnançlar ve Düşünceler Tarihi Cilt II, (A., Berktay, Çev.). İstanbul: Kabalcı
  • Eliade, M. (2003). Dinsel İnançlar ve Düşünceler Tarihi Cilt III, (A., Berktay, Çev.). İstanbul: Kabalcı
  • Hesiodos. (2016). Theogonia – İşler ve Günler, (A., Erhat, & A., Kadir, Çev.). İstanbul: İş Bankası.
  • Tannhaus, H.G. Zamanda Yolculuk, (Eda., Lehmann, Çev.). İstanbul: Theseus

 

Görsel Kaynakça 

 

ETİKETLER: ,
YAZAR BİLGİSİ
Coşkun Rıdvan Tüzemen
Rıdvan Tüzemen, 1992 yılında İstanbul'da doğdu. Haydarpaşa Endüstri Meslek Lisesinden mezun olan Rıdvan, daha sonra Nişantaşı Üniversitesi İş Sağlığı ve Güvenliği bölümünden mezun oldu. Şu an İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü öğrencisi. Geleceği inşa etmenin gençlere düşen bir sorumluluk olduğunu ve bunun yolunun felsefe, bilim ve sanat alanlarındaki değişmeyen kadim bilgileri günün şartlarına uyarlayarak mümkün olacağını düşünüyor. Mozartcultures da yazar olarak başladı. Şu an Genel Yayın Yönetmeni olarak sorumluluğu var.
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.